Banka’nın “Akşam” açıklamasına bak sen!..
“Birileri”nin “Zaman”ında ve hatta “halen” sergilemekte oldukları tavır bize yakışmaz. Yani... Mevzu şudur:
Ortada “Uluslararası tezgah niteliğindeki operasyondan evvel iki milyar dolar alındığına” dair “iddialar” vardır.
Genel Müdür hakkında ciddi iddialar vardır.
Amma velakin, suçluluğu ispat edilinceye kadar her kurum ve her birey masumdur!..
Birileri, bu ilkeyi çiğneyebilir! Birileri hukuku çiğneyebilir! Birileri “mazide”ki “kardeşlik hukukuna” ihanet edebilir!
Ama bize yakışmaz!..
Biz “adamız!”.
Bizim “omurgamız” var. Biz, öğrencisi olmamışsak da…
“İMAM HATİP TERBİYESİ” almışızdır!..
•
Biz, rahmetli Erbakan Hoca’nın ne mutlu ki, hem kardeşi hem de talebesiyiz.
Rahmetli Muhsin Başkan’ın ne şeref ki, kardeşiyiz. Türkiye’yi hedef alan tezgahı boşa çıkartmanın derdindeki bu büyük milletten bir nefesiz!..
Bize yakışan “delikanlılık”tır.
Bundan dolayı da… “Bankaları”nın Genel Müdürü Ahmet Beyaz’a yönelik suçlamalara dair tepki dolu açıklamalarını aynen veririz…
Buyurun bakalım: “Bilindiği üzere, Bankamız aleyhine 22 Aralık 2013 tarihinden itibaren süregelen gerçeğe aykırı, olumsuz yayınlar ve paylaşımlar yapılmaktadır. Söz konusu haber ve paylaşımlar, gün geçtikçe karalama kampanyasına dönüştürülmüş ve doğrudan Bankamız itibarını hedef alır hale getirilmiştir. 30 Aralık 2013 tarihinde Akşam Gazetesi’nde yayımlanan haberde de; Bankamızın Genel Müdürü Sayın Ahmet Beyaz’ın bazı şahıslar ve oluşumlar ile irtibatlandırılarak kamuoyuna lanse edilme çabası yer almaktadır. Bu ve benzeri haberlerde Sayın Ahmet Beyaz’ın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nda (BDDK) Bankalar Yeminli Murakıbı olarak görev yaptığı dönemde BDDK’nın görevlendirmesi ile kendisinin yürüttüğü bir inceleme ile ilgili olarak 2005 yılı itibariyle başlatılan ve hâlihazırda sonuçlanmamış adli süreç üzerinden haksız bir karalama kampanyası yürütülmektedir.(…) Sayın Ahmet Beyaz’ın Bankamızdaki görevlerine atanmasında düzenleyici otorite tarafından engel olarak görülmeyen ve günümüze kadar hiçbir mecrada haber değeri olduğuna dahi inanılmayan, sekiz yıl gibi uzun bir süredir devam eden söz konusu sürecin Bankamız aleyhine karalama kampanyası başlatılan şu dönemde gündeme getirilmesi manidardır. Bankamız, istikrarlı ve büyüyen mali yapısı ile Türkiye ekonomisinin önemli bir aktörü olmaya devam ettiği sürece; her gün farklı bir şekilde dozunu artırarak devam ettirileceği anlaşılan bu tür karalama kampanyalarına itibar edilmemesi Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”
•
Yaaa işte böyle, açıklamadan bu mütevazı sütunun imkanlarını fena halde zorlayacak kadar bir bölümü verdik. Tamam mı!..
Şimdi müsaadenizle birkaç laf edelim…
Ey Hizmet: Açıklamanız da gösteriyor ki, ortada Pek Muhterem Genel Müdür için bir “adli süreç” sözkonusudur.
“Bankanız”ın Genel Müdürü’ne yönelik gayet ciddi iddialar hakkında diyorsunuz ki,
“hâlihazırda sonuçlanmamış adli süreç üzerinden haksız bir karalama kampanyası yürütülmektedir!..”
Yaaa… Ne kötü oluyormuş değil mi, sonuçlanmamış bir adli süreç üzerinden karalama kampanyası yürütülmek!..
Ne kötü oluyormuş değil mi?!!!..
Ey iğne ile çuvaldız, kulaklarınız çınlasın!..
•
Genel Müdür hakkında, Erol Evcil’li Alaattin Çakıcı’lı mahkeme kararı da var, böyle deniyor… Meraklısı değiliz…
Üzerinde durmaya değmez!..
Amma velakin; o “taraf”taki mevkutelerin ve dahi yukarıda bir bölümünü verdiğimiz açıklamanın sahibi Bank Asya’nın “Bu tür konuların bugünlerde gündeme getirilmesi manidardır!” yollu açıklamasının altını çizmek milli görev!..
Hizmet’te bir dolu sağlıklı düşünen kardeşimiz var. Onlar bir yana… “Yönlendiren” takıma “Bank Asya açıklamasının ‘ışığında’ sormak gerekmez mi: AK Parti’yi ve Erdoğan’ı hedef alan yolsuzluk iddialarının “dershaneler tartışmasının yoğunlaştığı günlerde gündeme getirilmesine ne diyeceksiniz?..
Orası manidar değil” mi!.. Hııı!..
Ya bırakın; bendeniz Deniz Baykal kasedinin yayınlandığı günlerde tepkisini hem de canlı yayınlarda ortaya koymuş, bu yüzden “zaman”ında “kötü kişi” olmayı göze almış…
“Zaman”ındaki servisleri, meslektaşlarının “beleşten” büyük paralar ve şöhretler elde ettiği günlerde reddetmiş bir kardeşiniz olarak…
“Bugün” diyorum ki…
“Sağlam duracan bu hayatta!..”
Mevzu budur!..