Dün Dolmabahçe’deydim. 4 saatten fazla süre Başbakan ile 17 Aralık Komplosu’nu konuştuk.. Çıkınca meslektaşlarım bana hep aynı soruyu sordular; “sizi tatmin etti mi?”.. Ben tatmin olmaktan çok bir gerçekle yüzleştim. Başbakan’ın önündeki Başbakanlık Teftiş Kurulu raporlarına bakarak, yani gerçek veriler üzerine yaptığı değerlendirmeler ile benim açık kaynaktan gördüklerimi yorumlarken yaptığım değerlendirme birbirinin aynıymış meğer.. Ben salt, olanı-biteni yorumlarken de bunun 7 Şubat’tan bu yana hız kesmeden devam eden bir darbe girişimi olduğunu ve hedefin bizzat Erdoğan olduğunu söylüyordum. Erdoğan da önündeki verilere bakarak bu yorumu yapıyor. Dolayısıyla toplantıdan çıktığımda bana yöneltilen; “sizi tatmin etti mi?” sorusunun cevabı işte burada gizli.. 

PARALEL DEVLET NE YAPIYOR?

Peki Başbakan, tüm bu yaşananları nasıl görüyor? Birincisi “şer gibi görünende hayır vardır” anlayışı, bu son sürecin Başbakan tarafından nasıl görüldüğünü özetliyor. Nedir bu hayır? Devlet içinde yapılanmış çetenin, bu vesileyle iyot gibi açığa çıktığını düşünüyor Başbakan.. Bu vesileyle bu yapının tasfiyesine yönelik olarak ise, “cemaat kadroları tasfiye ediliyor” şeklinde bir anlayış yerine, yasadışı birtakım faaliyetlerde bulunan paralel devletin tasfiye edildiğine özellikle vurgu yapıyor. Peki ama bu yasadışılığın içinde ne var? Başbakan açık açık söylemedi ama yaptığı yorumlardan anladığımız o ki, bugüne kadarki siyasete yapılan dışarıdan müdahalelerin pek çoğu aynı merkezden yapılmış.. Örneğin Sayın Deniz Baykal’a yapılan kaset komplosu.. Örneğin MHP’nin kurmaylarına yönelik olarak yapılan kaset komploları.. Bugün kendisine kurulan tuzakla, Baykal’a kurulan tuzağın aynı merkezden yapıldığına inandığını zannediyorum Sayın Başbakan’ın.. Ve TIR meselesinin de.. Ve işadamlarına yönelik olarak yapılan itibarsızlaştırma operasyonunun da.. 

TIR VE ÇÖZÜM SÜRECİ

TIR meselesi Başbakan için, tamamen yasal bir faaliyetken; kendilerine, hükümete ve partilerine yönelik bir komplo.. Bu çok açık ve net.. Ne komplosu? Birincisi El Kaide ile ilişkilendirme meselesi önemli.. Başbakan bu konuda CHP’ye ateş püskürüyor. Tertip kime ait olursa olsun, CHP’nin sergilediği politikanın “ihanet” olduğu görüşünde Başbakan.. Buna bir ek de ben yapayım. Bakın El Kaide dediğiniz yapı, Kuzey Suriye’de PYD ile savaşıyor. PYD kim? Türkiye’deki PKK’nın kardeşi.. Siz şimdi içerde bir çözüm süreci yürütürken, sınırın hemen öte yanında PKK’nın kardeşi ile savaşta kullanılmak üzere silah vesaire tedarik ediyorsanız, bu ne anlama gelir? Bu, PKK’ya; “ne duruyorsunuz? Hükümet sizin arkanızdan iş çeviriyor” demek değil midir? 

ISLAK İMZALI MEKTUP

Bir başka önemli konu daha geldi gündeme.. Kuşkusuz benim bu bilgiyi 17 Aralık ya da 25 Aralık operasyonlarıyla ilişkilendirecek bir veri yok elimde. Yani; “siz şunu yaparsanız biz de şunu yaparız” türü bir bağlantı aramayın altında.. Ama Başbakan’ın da okuduğu belki Cumhurbaşkanı’nın da okuduğu bir mektup var Ankara’ya gelmiş olan.. Bir teklif.. Bütün bu kavganın gürültünün bitmesini sağlayacak bir teklif gibi görünüyor. Belki hafta başı bu teklifi biraz detaylandırırız.. Kalın sağlıcakla.