Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Doğru durun

Doğru durun

“Görevden almalar” faslına geçince çekinceliğimi daha önce de belirtmiştim. 

Korkarım ki “acelecilik” yanlışları da beraberinde getirir. 

Gruplar halinde görevden alma yerine, soğutarak zamana yaymanın daha isabetli olacağını düşünürüm. Bu işi yaparken de iman, ihlas, liyakat gibi donelere dikkat edilmeli.

Hem de bu işi yapacak “ince eleklerin” sağlam, mukim, adil olduğundan emin olmalıyız.

Kim kimi görevden alacak, hem o yoğunlukta bir kadron var mı?

Şu kısmını anlarız...

Gizli kalması gereken soruşturmaları basına sızdırarak “reyting” üretenlerin derhal görevden uzaklaştırılmaları kadar doğal bir şey olamaz. Hatta her sefer basının karşısına çıkarak taraf olanlardan da ne hakim olur ne de savcı. Bunlardan amigo bile olmaz...

Siyaset başkadır, adalet başkadır...

Halk şunu bekliyor; ortalığa dökülen bir sürü söylentiler var, bunlar doğru da olabilir, yanlış da. Ne var ki bu işi aydınlatacak tek merci HSYK’dır.

Parayı Zekeriya Öz mü verdi, işadamı Ağaoğlu mu verdi?..

Bu tip bir itham savcının şahsında camiayı da yaralar.

Hem de görevini siyasallaştıran bir kısım hakim ve savcılar da gündem maddesi iken...

HSYK bunları aydınlatacağı yerde, ikidir “iktidarı zora sokacak” açıklama yapmak gibi bir görev üstlenmeyi de anlamış değilim. Bu ülkede sağduyulu onlarca yazar çizer var.

Siyasiler, sivil toplum kuruluşları var...

“Yargı siyasallaşıyor” varsayımına karşı bir şey söylenecekse onlar söyler. 

Dahası, HSYK adına açıklama yapılacaksa, siyasi sorumlu Adalet Bakanı var.

Bir tarafta kurul başkanı olarak Adalet Bakanı’nın açıklamaları, diğer yanda kurul Başkanvekili’nin ters açıklamaları hayra alamet değildir. 

Halktan da tasvip görmez...

Bilmek ve anlamak zorundayız; ne yapılmak, kimin ekmeğine yağ sürülmek isteniyor?

Ahmet Hamsici kardeşim, yerinde doğru dur.

İbrahim Okur, sen de dur. 

Peşinden 11 kişi...

Sanki bu kişiler geçmişi unutmuşlar gibi.

Hep birlikte yaşadığımız korkuları, baskıları, sıkıntıları ne çabuk unuttunuz? 

Sanki namaz kılan hakim ve savcılar fişlenmemişti, takibe alınmamıştı... 

Sanki hanımları örtülü olanlar ötekileştirilmemişti.

Hamsici, Okur ve diğerleri; bu mevkilere özellikle AK Parti iktidarının sağlamış olduğu demokratik ortamdan istifade ederek geldiğinizi unutmayın.  

Eski düzen devam etseydi bu mevkilere gelebilir miydiniz?

Diyebilirler ki öyledir diye yolsuzluklara, haksızlıklara göz mü yumacağız?

Asla... Göz yumanın gözü çıksın...

Keşke hırsızlar, namussuzlar  usulü dairesinde gürültüsüz patırtısız yargılansa, ama görüyoruz ki onlar yerine milletin iradesi yargılanıyor. 130 milyar dolar birilerinin cebine indi mi? İndi.

İşin bu yönü böyle, diğer yönü ise bu ülkede inananlar birbirlerinin yakasına yapışacaksa vay halimize, belayı bulduk demektir, İsrail şeytanına gerek kalmaz.

Ortadoğu’daki Müslüman ülkelerin haline bir bakın.

Aynı kıbledekiler; Sünni, Şia diye birbirlerinin yakasına yapışınca Allah(cc) da onların yakalarını yırtıyor. Hiç huzurları var mı?.. Bize de aynısını yaşatmak istiyorlar...

Hele durun bakalım, cemaatin imamı ise ne olmuş yani, eli kanlı birçok terörist meclis çatısına kadar gelmişken imama kafayı takmak neyi halleder? 

İmam adam gibi imamsa imamdır...

Tek Türkiye” kör şeytanı rahatsız ediyor.

O yüzden 21. asrın fitnesi, deccaliyat rüzgarları. 

Bahane aramaya gerek yok... “Hak söz” olarak yanlışları usulünce söyleyeceğiz.

İkazlarımızı yapacağız, amma namerdin ekmeğine yağ sürerek, yıkarak, dökerek değil...

Huzurun kıymetini bilmezsen bela gelir, musibet gelir...

Alır elinden verir öbürüne, hem de yüreği kalın tabaka kin bağlayanına, zalimine, bağnazına, hazımsızına, yobazına, faşistine, en iblisine... 

Herkes haddini, hakkını bilsin, oturduğu yerde otursun Allah(cc) aşkına. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi