“Sözün tükendiği, kelimelerin kifâyetsiz kaldığı noktadayız” demek bile açıklamıyor Suriye’deki vahşeti ve buna dünyanın vahşice seyirci kalışını! 

Son fotoğraflar son üç yılda şiddetini artıran yarım asırlık zulmün küçük bir örneği sadece…

“Suriye’de evlerin duvarları bile korkar” demişti Suriyeli bir dostum; öyle bir ceberut rejim var orada… Yanı başımızda, burnumuzun dibinde… 

Kendi iktidarı için koca ülkeyi ve yüz binlerce insanını katleden bir Esed ve buna jeopolitik, jeostratejik, reelpolitik kaygılarla göz yuman bölgesel ve küresel şer güçler… 

Hepsinin yüz yılın bu en dehşetli katliamında payı var. 

Ya içerdeki düzenbazlar! 

Cerbezeli dilleriyle Suriye’deki insani dramı habire örten, yazıp çizdikleriyle devamlı kafaları karıştıran, algıları yerle bir eden cibilliyetsiz şebbiha bozmaları!

Onların ihâneti de en az Esed’inki kadar büyük! 

BİZ NE YAPIYORUZ? 

Türkiye, bölgesinde yalnız kalma pahasına, küresel aktörlerle ters düşme pahasına hükümetinden sivil toplumuna var gücüyle başından beri Suriyelilere destek oluyor, kapılarını açıyor, dost ve kardeş elini uzatıyor.

Doğrusunu yaptığı için de hârici ve dâhili bedbahtların saldırılarına maruz kalıyor…

Türkiye, yüz yılın en onurlu ve en başarılı mülteci siyasetini icra ediyor. Başta İHH olmak üzere sivil toplum kuruluşlarımız, belediyelerimiz, okullarımız kampanya üstüne kampanya yapıp kardeşlerine zor günlerinde imdat ediyorlar. 

Neye rağmen?

Yerli-yabancı onca algı operasyonlarına ve karapropagandaya rağmen.  

Peki, bu yardımlar yeterli mi?

İnsani dram o kadar büyük ki yapılan kampanyalar bir süre ve mevzii derman oluyor ancak. 

Kriz bitene kadar, topyekûn ve daha koordineli bir yardım stratejisi gerekiyor sadra şifa olabilmek için. 

YENİ KAMPANYA

İnsani yardımda kamu ve sivil kurumların koordinasyonunu temin etmek için geçen sene Bir Ekmek Bir Battaniye kampanyası vesilesiyle kurulan İnsani Yardım Platformu bugün başlayacak yeni bir kampanya ile Suriye’ye yönelik insani yardım faaliyetlerini artırmayı hedefliyor.

Sana İhtiyacım Var başlıklı kampanyaya Uluslararası Rabia Platformu, TGTV, Memursen, İDSB gibi tüm çatı teşkilatlar, Kızılay, AFAD ve bütün insani yardım kurumları destek veriyor. 

Bugüne kadar donarak ölen bebekleri gördük, kuşatma altındaki Suriyelilerin, kamplardaki Filistinlilerin açlıktan ölümlerine şahit olduk, insani yardım ulaşmadığı için kedi, köpek eti yiyen hatta bunlardan zehirlenen kardeşlerimiz olduğunu işittik, sağlık alt yapısı çöktüğü için çok kötü şartlarda ameliyat edilen hastalar olduğunu gördük. 

Mağdurların çoğunun kadın ve çocuk olduğunu biliyoruz. Bir yandan varil bombalarıyla katledilen Suriyeliler bir yandan insanlığın merhametsizliğiyle soykırıma uğruyor. Allah’a şükür ki bizdeki merhamet pınarlarının suyu azalsa da kurumadı. 

Bugün insanlığımızı kaybetmediysek bunda mazlum, mağdur ve muhacir kardeşlerimizin payı çok büyük. 

Bizim onlara ihtiyacımız var: Suriyelilere, Mısırlılara, Iraklılara, Filistinlililere, Arakanlılara… 

Onların da bize… 

Gelin yeniden silkinerek bu kampanyalara destek verelim.

Suriye için seferber olalım. 

Dua edelim, yardım edelim…