Bir kalem sahibi, sol gazetelerden birindeki köşe yazısında ilginç mesajlar vermiş…

Dikkate değer buldum…

Ve dikkatlerinize sunmaya karar verdim..

Öncelikle “Fethullah Gülen” gibi yaşını başını almış bir zâtâ “Fethullah, Fethullah” diye hitap etmiş olmasını, “her şeye rağmen” çok da şık bulmadığımı ifade etmek isterim…

Onun için ismin başına bir “sayın”ı, sonuna da “soyadını” eklemeyi uygun gördüm…

¥

Bunu belirttikten sonra geçelim yazıya…

O kalem sahibi diyor ki;

“Bu aralar hem CHP hem de MHP’de bir (Sayın) Fethullah (Gülen) aşkı depreşti ki sormayın gitsin!

Dayanışmalar, methiyeler, kol kola girmeler artık açıktan!

Adeta siyasi yoldaş oldular…

İyi de ey CHP…”

Böyle başlamış yazıya…

Devamında müthiş cümleleri var…

Deniz Baykal’ın ve bazı MHP’lilerin başına getirilenlere dikkat çekiyor arkadaş…

Bazı Ordu mensuplarına yapılanları ele alıyor…

Emniyet mensuplarına yapılanları…

Şöyle devam ediyor:

“Bunlar değil midir devlet içinde devlet kuran?

Bunlar ise söyleyin nedir bu haliniz?

Ne o yoksa Tayyip Erdoğan’ın boşaltacağı alana siz mi talipsiniz?

Diyecekler ki biz onları kullanıyoruz!

Siz onları kullanamazsınız, o sizi kullanır haberiniz ola!..”

¥

İlginç bir yazı…

CHP ve İP tabanlarına gayet yakın olan bu yazar, tereddüt ve uyarılarını böyle dile getirmiş…

¥

Geçtiğimiz günlerde sohbet ettiğimiz memleketin önde gelen solcularından Sayın Ceyhan Mumcu da (maktul Uğur Mumcu’nun ağabeyi) buna benzer uyarılarda bulunmuştu.

Canlı yayında da beraberdik, orada da “paralel” mesajlar vermişti.

CHP’nin küresel oyuna kurban edilmek istendiğini söylüyordu mealen.

Tabanın bu durumdan büyük rahatsızlık duyduğunu ancak tavanın tabandan gelen tepkilere kulak asmadığını belirtiyordu.

¥

Mesele ne?..

Aynen şu:

“CHP tabanı, ulusalcılar, sağ ve sol Kemalistler, çerçeveyi nasıl tarif ederseniz edin, oralardaki geniş kitleler ile bunların söz söyleme cesaretine sahip kanaat önderleri durumdan fevkalade rahatsız.

Düne kadar göklere çıkarttıkları, henüz birkaç ay önce Türkçe Olimpiyatları’nda elleri patlayıncaya kadar alkışladıkları, yıllar yılı hayranlıklarını ifade ettikleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında bugün olmadık laflar edenlerin, olmadık ithamlarda bulunanların, günün birinde aynısını kendilerine de yapmayacaklarından emin değiller.

Bu yazar ise “yapacaklarından” emin gibi!..

¥

Bunlara ilâve…

Geçtiğimiz günlerde Hizmet’e destek verir açıklamalarıyla dikkat çeken önemli pozisyondaki bir “sol siyaset adamı” ile sohbet ettik…

Kendisi açıkça büyük endişelerinin olduğunu söyledi…

Ve hatta “Hizmet’in mesajlarını tek taraflı olarak aksettirmesinden sıkıntı duyduğunu” dile getirdi.

Tahmin ederim ki bundan sonra o taraflara pek de konuşmayacaktır.

¥

Sayın Gülen’in son “zaman”larda ortaya koyduğu tavrın “bünyeye” fena halde zarar verdiği ortada…

Aylar önce, kendilerini “yalnızlığa” sürükleyecek tavırlar içine girmemelerini istirham etmiştim birkaç yazımda…

Dinleyen kim!..

•

Şimdi ne oldu?..

“Koç”lar “boğa”lar, TÜSİAD’lar vesaire…

Bunların desteği ne anlam ifade eder?..

Her birini “tespihe” boğsanız ne?..

Onların gönüllerinde ne vardır ve onların gönüllerine girildiği takdirde ne elde edilecektir?..

•

Acaba?..

Yeni müttefikleri CHP’de önemli makamlar elde edebilirler mi?..

•

Yazının girişinde makalesinden alıntı yaptığımız “solcu” arkadaş, CHP ve MHP yönetimlerinde Fethullah Gülen “aşk”ı olduğunu ifade etmiş…

Sonra da CHP’lilerle MHP’lilerin Sayın Fethullah Gülen’i “kullanma” niyetinde olduklarını öne sürmüş.

Bu iki ifade arasındaki çelişki aşikâr…

Söyledikleri  “kafa karışıklığını” ortaya koyuyor…

Görüyorum ki Sayın Gülen’i tâkip eden “sıradan” vatandaşların da zihinleri fevkalade karışık…

Bu arkadaşlara çok yakın bir yazarın “Bizimkiler nereye oy vereceklerini bilmiyorlar ama nereye vermeyeceklerini biliyorlar!” yollu ifadeleri kafa karışıklığını ortaya koymakta…

•

“Niçin İsrail aleyhinde tek laf etmiyorsunuz?” şeklindeki sorumuza, “Peki siz niye Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde tek laf etmiyorsunuz?” karşılığını veren bir “arkadaş” bu kafa karışıklığının simgesi!..