Batılı bir siyaset adamı, mesela Çörçil söylemiş derler. “Üç türlü yalan vardır, küçük yalan, büyük yalan ve istatistik!”

İstatistik ötesi yalan nedir peki?

Onu da gördük: Anket!

Son zamanlarda bir hayli seçim anketi yayınlandı. Elbette seçim yaklaşıyor ve bütün siyasi kurumlar, önlerini görmek için böyle çalışmalar yapıyorlar. Bazı araştırma kuruluşları da seçime yönelik çalışmalar yapıyorlar ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşıyorlar. 

Anketten önce, manzara-i umumiyeyi herkes görüyor, havayı kokluyor ve durum hakkında kanaate sahip oluyor. 

Türkiye’de seçmen davranışlarını etkileyen olay-olaylar var mı? 

Var elbette! Zaten bu olayların husule gelmesi, bu sonucu elde etmek için. 

17 Aralık krizi, kafalarda bir dalgalanma meydana getirdi şüphesiz. Halk yolsuzluk konusunda hassastır. Kim olursa olsun, gözünün yaşına bakmaz. 

Mesele adliyeye intikal etti. Fakat, konunun hukuku aşan yönleri de milletin dikkatinden kaçmadı. Milleti saf sananlar her zaman aldanmıştır. Başlangıçtaki fevri görüş değişimleri zamanla yerini akl-ı selime bıraktı. 4 Bakan istifa etti. Mahkeme safahatı devam ediyor. Arada hukuku kullanan bazı hamleler yapılmak istendi, akim kaldı. 

Başbakan, hukuku kullanarak gerçekleştirilen hamleleri savuşturmak için gerekeni yaptı. Bir taraftan hukuk sisteminin defolarını ortaya koyan, diğer taraftan devlet içindeki yapılanmaları deşifre eden konuşmalar halkta karşılığını buldu, bunu görmemek mümkün değil. 

Şunu tereddütsüz söyleyebiliriz: Başbakan hâlâ kamuoyunun nabzını elinde tutuyor!

Siyaseti kullanan, böylece gücüne güç katan hareket ise, artık bu kullanma imtiyazını yitirdi. Siyaset atı onu sırtından attı. 

Bu durumda ya yeni bir siyasi kurum oluşturulacak, ya da mevcut siyasi kurumlardan biri kullanılacak. BBP için böyle iddialar ortaya atıldı, fakat buna ihtimal vermek mümkün değil. Muhsin Başkan’ın mirasçısı bir parti, böyle bir hâle asla âlet olmaz. 

Bu arada Genç Parti’nin devreye sokulacağı iddiası ortaya atıldı… Genç Parti, sıfıra müncer olmuş bir parti. Cemaat bu ata binerek yarışa girse ne yazar?

Yakın vadede, yapılacak olan seçim sonuçlarını etkileyecek hamleler yapmak. Bu hamlelerden en bekleneni “anket” hamlesi.

Böylece nurtopu gibi bir anketimiz daha oldu!

Anketin objektif tarafları da var, haklarını yemeyelim. Öyle olmalı ki, arada sokuşturulacak rakamlar da doğru zannedilsin. 

AK Parti’nin son anketlerde görülmedik şekilde oy kaybedeceği sonucu ortaya konuyor. O zaman bunun öncelikle ana muhalefete yaraması gerekmez mi? 

Orada bir kurnazlık şart!

“Bakın cemaat CHP’yi öne çıkarıyor” denilme tehlikesi var. 

O zaman MHP’nin oylarına ekleme yapılıyor. Böylece MHP ilk defa yüzde yirmiyi geçiyor. Bu kıyak MHP’lileri, Devlet Bahçeli’yi hoşnud eder mi, o da ayrı mesele! MHP’ye pay verilirken BBP’ye de ufak bir kaydırma yapılıyor. 

Velhasıl, masa başında ne yapılması gerekirse o yapılıyor!

Arada Cumhurbaşkanlığı meselesi var elbette. Onu da Abdullah Gül-Tayyip Erdoğan kıyaslaması ile hallediyorlar. Nasıl oluyorsa, Gül’e yüzde 47 destek çıkarken, Erdoğan’a destek yüzde 17,5’ta kalıyor. Yorum da hazır: “Erdoğan’a verilen destek hızla eriyor!”

“Küçük yalan, büyük yalan, istatistik” kesmiyor artık onları, onun da ötesinde anketten medet umuyorlar!