Pedagojik formasyon konusunda bu kaçıncı yazım, bilmiyorum. Yaza yaza klavyemde tüy bitti ama pedagojik formasyon konusu bir türlü çözülmedi.

12 Eylülcülerin YÖK Kanunundan önce bu iş kolaydı. Mezunları öğretmen de olabilen fakülte ve bölümlerde, isteyen öğrenci pedagoji derslerini alır ve mezun olur olmaz, öğretmen olarak atanırdı.

Bu iş 1982’de bir karışmaya, karmaşıklaşmaya başladı. Başlayış o başlayış... Üstüne ketçap 28 Şubatçılar işi içinden çıkılmaz hâle getirdi.

Önce formasyon dersleri vermeyi kaldırdılar... Olmadı.

Sonra saçma sapan bir “Tezsiz Yüksek Lisans” diye bir şey icad ettiler; Yürümedi.

2009’da yeniden formasyon meselesi ele alındı ve öğrenciler, 4 yıllık lisans öğrenimlerine ek olarak bir veya bir buçuk yıllık ek bir sürede formasyon almaya başladılar. Yani ek bir süre harcattılar bu gençlere.

Önceki sene “Formasyon yok” dendi ve fen bilimleri elimizde patladı. Hiç öğrenci gelmeyen bölümler oldu. Edebiyat fakültelerinde, 415-430 puan arası öğrenci alan bölümlere 200 puanla öğrenci geldi. 10-15 puanlık farkın yarattığı algı ve öğrenme farklılığının açık bir şekilde görüldüğü bölümlerde arada 150-200 puanlık farkın yarattığı trajediyi biz yaşıyoruz; YÖK değil.

2009’da önce bir 2.5 krizi çıktı. Formasyon dersi almak için mezuniyet notunun 2.5 olması yani. Böyle bir şart konmadan mezun olanlar kıvrandı bir süre. Neyse, sonra bu engel de aşıldı ama şimdi bir de ALES belası çıkardılar.

Bu ALES’in dedesi olan YES (“Yurtdışı Eğitim Sınavı” idi galiba; unuttum.)’i tanırım ben. YES konusu üniversitelere sorulduğunda, senato üyesiydim ve “YÖK böyle bir şeyi çıkarıyor; daha sonra satır arasından öyle şeyler çıkarıyor ki, elimiz-ayağımız bağlanıyor.” diyerek sistemin tamamına karşı çıkmıştım.

Sonra LES (Lisansüstü Eğitim Sınavı) çıktı. Ona da karşı çıktım.

Şimdi ALES çıktı. Sadece lisansüstü eğitim için çıkarılan ALES’in pedagojik formasyon ile ne alâkası var a dostlar? Bu dersler, nihayetinde meslek dersleridir; lisansüstü bir eğitim-öğrenim değildir ki ALES gerektirsin. Önceki senelerde olmayan ALES engeli, gençlerin önüne şimdi çıkarılınca, gençlerde moral falan kalmadı.

Ek formasyon süresi uygulamasının bizzat kendisi yanlıştır arkadaşlar. Sadece öğretmen de olabilen bölüm mezunlarına uygulanan bu sistem, eşitlik ilkesine aykırıdır. Öğretmenlerden başka hiçbir meslekte, bölüm derslerinin dışında 30 kredi/saatlik ek formasyon dersi yoktur. Mühendisler, hukukçular, işletmeciler alan dersleri dışında meslekî formasyon dersi almadan mesleğe başlarken, öğretmenlerin ek süre ve masrafla zora sokulması, eşitlik ilkesine aykırıdır.

Daha önce de yazdık. Öğretmenlere formasyon, meslek içi eğitimle, atandıktan sonra staj döneminde “hizmet içi eğitim”le verilmelidir. Mevcut eşitsizliğin önüne ancak böyle geçmiş oluruz.

Sevgili YÖK, artık bu meseleyi kördüğüm olmaktan çıkarmanın zamanı gelmedi mi?