Putin’in akıl hocası!
Meşhur Rus diktatörü Vladimir Putin’in akıl hocası kim olabilir?
Ras-putin mi?
Rusça bilsem, Putin’le Ras-putin’in farkını şıp diye bilir, size de açıklardım.
Ne gezer!
Adamları bir kere düşman tanımışız. “Moskof gâvuru!”
Müslüman Tatar devletlerini yok eden Ruslar, 18. yüzyıldan itibaren Kafkaslara ve Balkanlara sarktı, hedef Anadolu idi. Eğer başarsalardı, bugün Antalya’ya turist gibi gelmeyeceklerdi.
Osmanlıyı, Türkiye’yi Batı ittifakına mecbur, hatta mahkûm eden Rusya’nın yayılmacı siyasetidir. 19. Yüzyılımızda İngilizler Rusya’ya karşı Türkiye’yi destekledi. Kırım’da Ruslara karşı birlikte savaştık. Fakat 19. Yüzyılın sonunda Abdülhamid’in takip ettiği ince siyaset İngilizleri kızdırdı. Dünya hakimi İngilizler düşmanımızla dost oldu!
İngiliz-Rus ittifakı Osmanlı Devleti’nin sonunu getirdi. Neyse ki bolşevik ihtilali oldu da, Anadolu’yu bütün olarak kurtarabildik!
Türkiye elbette Rusya ile dost olmalı... Nitekim, Sovyet imparatorluğu yıkıldıktan sonra ilişkiler bu yönde seyretti. Hatta Türkiye’nin devlet aklı Rusya ile enerji anlaşmaları yaparak savaşılamaz bir zemin oluşturdu. Fakat dünya siyaseti birçok zemini tahrip ediyor.
Rusya Sovyet sonrası tekrar dünya siyasetinin aktörleri arasına girdi yakın zamanda. Bunun en görünür tarafı Suriye!
Tam da bu raddede “Putin’in akıl hocası” talebesini (!) şöyle övüyor: “Suriye’de takındığı kuşatan ve barış yanlısı tavırla, İslam âlemi nezdinde geçmişin kötü izlerini silmeyi başardı.”
Nasıl ama? Pes doğrusu! Bu kadar olur!
Şarlatan değilseniz, milletin canını yakan, Suriye halkının kanını başına sıçratan böyle bir yorum yapamazsınız.
Bu akıllar da senden mi yerli Ras-putin?
Suriye’de Esed’in goygoycusu Türkiye’de bağımsızlıkçılık satıyor!
Neyse mevzuya dönelim!
Gerçek ortada: Rusya Suriye’de İslâm dünyasının bastırılması hususunda Batı’nın işini kolaylaştırdı. İsrail’i hadsiz memnun etti! İsrail’in ve batının istediği tam da böyle bir Suriye idi.
İstediği kadar Suriyeli ölsün! Ülke baştan aşağı yıkılsın. Onların umurunda mı?
Gelelim, akıl hocasının Suriye’den sonraki hamle konusundaki müthiş görüşlerine. Ras-Putin buyuruyor ki, “Rusya Ukrayna’ya müdahale ile iyi yaptı. Kırım’ı işgal etmekle en iyisini yaptı.”
Ayrıca “bütün bunlar Türkiye’nin menfaatinedir!”
Bunlar nasıl bir akıllar?
Resmen akla ziyan akıllar. Rusya-Ukrayna çekişmesi, hiç şüphe yok ki Türkiye’nin yararınadır. En önemlisi, son yıllarda yeniden Kırım’da toplanmış olan Kırım’ın Stalin tarafından sürgüne gönderilmiş asli halkı Tatar kardeşlerimiz bu zıddiyet sayesinde rahatça hayatlarını sürdürüyorlardı.
Eğer Kırım Rusya ile birleşirse, Kırım Tatarlarının geleceği karanlıktır.
Eğer Kırım Rusya ile birleşirse, Karadeniz’deki Rus donanması kontrolden çıkar!
Vay hocam vay!
Bu stratejik görüşlerin de aynen ekonomi modeline benziyor!
Güya iktisaden Rusya’yı sıçratan akıl hocasının ekonomi modeli imiş!
Hay Allah!
Bu yazıyı okuduysa eğer, sadece ağzıyla değil, her azasıyla güldüğünden şüphe olmayan Putin’in Kremlin sarayından taşan kahkahaları ta buralara kadar geliyor. Mısır’daki sağır sultan Sisi duyuyor, Trabzon’daki tencere fabrikasında oturan duymuyor!
Trabzon dedik de...
Trabzon’un Ruslar tarafından işgali hatırıma geldi. 98 yıl önce Ruslar Trabzon’u güç kullanarak düşürememişlerdi. Rize’nin düşmesinden sonra aylarca direndi Trabzon.
Trabzon Rumlarından bir heyet, Türklerin 15-16 Nisan’da şehri boşalttığını işgal kuvvetleri komutanı General Lyakhov’a bildirerek kendisini şehre davet etti.
Ruslar Trabzon’u 2 yıla yakın ellerinde tuttular. Bolşevik ihtilalinden sonra çekildiler. Fakat Ermeniler ve Rumlar onların boşluğunu doldurmaya çalıştı. Buna rağmen kahraman ordumuz 14 Şubat 1918’de Trabzon’u kurtardı.
Şimdi Trabzon’da bilindiği kadarıyla Rumlar, Ermeniler yok...
Sanki bir işgal teşebbüsünde onların rolünü oynayacak, onları aratmayacak birileri var gibi!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.