İçinden geçtiğimiz sürece dair Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün değerlendirmelerinin, hükümetin değerlendirmeleriyle örtüşmediği yeni değil.. Temelde Cumhurbaşkanı da tıpkı Başbakan gibi bir paralel yapıyla karşı karşıya olduğumuzu dile getiriyor.. Ve buna asla müsaade edilemeyeceğini söylüyor.. Burada; Köşk, MİT, Asker, MGK herkes hemfikir.. Ama Köşk ile Başbakan arasında olay bazlı olarak görüş farklılıkları belirginleşti.. Sıklıkla bu köşede dile getirdiğim gibi, bu siyasi kategorik bir ayrım değil.. Daha açık bir dille ifade edecek olursak, buradan kimseye ekmek çıkmaz.. Ama vakıa da ortada..

GÜL’ÜN DE BİR BİLDİĞİ OLMALI

Mesela Gül’e göre, bu dinlemelerin ya da MİT tırları olayının falan arkasında bir dış güç aramak yanlış.. Bu tür söylemlerin, Üçüncü Dünya ülkelerine yakışacak türden söylemler olduğunu düşünüyor Gül.. Yurtdışındaki okullar ile ilgili olarak da onların bu işin dışında tutulması gerektiğini söylüyor.. Başbakan, ısrarla aksini söylese de, dinlenmediğine inanıyor.. Başka meseleler de var. Tek tek burada sıralamaya gerek yok. Ama bir farklı duruş olduğu muhakkak. Ben sanıyorum Gül, biraz daha dışarıya pozitif mesajlar vermek üzere böyle bir pozisyon aldı.. Bir ülke devlet başkanı olarak bir müttefik devleti itham eder konumda olmak istemedi anlaşılan.. Ama bir ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı, komutanları, işadamları dinleniyorsa, izleniyorsa bunun tamamen yerli bir iş olduğuna nasıl inanılabilir ki?..

NASIL DİNLEDİLER?

Aynı şekilde Cumhurbaşkanı, dinlendiğine de inanmıyordu. En iyi ihtimalle nasıl dinlendiğini arz edeyim.. Başbakan’la görüşüyor mu Cumhurbaşkanı? Başbakan’ı en azından üç-dört yıldır dinledikleri ortada.. Hem de kriptolu telefondan.. Bu süre içinde eğer Başbakan ile herhangi bir memleket meselesi konuştuysa eğer işte o arşivde şu anda.. Gayrısını hiç söylemiyorum. Yani Başbakan’ı dinleyen bir yapı, Cumhurbaşkanı için neden elini korkak alıştırsın ki?. Bu elbette varsayım. Ama Başbakan Erdoğan, “Gül de dinlendi” derken, varsayımla söylemiyor sanırım..

ACZİYET KAYGISI

Bakın kendimi Gül ya da Erdoğan yerine koyuyorum. Ve anlıyorum. Her tarafın delik-deşik edildiği, telefonların dinlendiği, odalara böcekler yerleştirildiği algısı iyi bir algı değil.. Gizleyeceksek bunu hep birlikte gizleyelim. Ama her gün yeni bir telefon konuşma kaydı yayınlanırken “dinlenmiyormuş” gibi yapmak da sonuca götürmez bizi.. Kalın sağlıcakla.