Erdoğan Köşk’e Çıkıyor
Cumhurbaşkanı’nın Kuveyt’teki açıklamalarından da anlıyoruz ki, bugünden itibaren Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik yazı ve analizler okuyacağız.. Bir iki yazarı gözünüze kestirin ve bu meseleyle ilgili yaptığı analizleri arşivleyin. Sonunda, “dediğimiz çıktı” diye yazdığı gün döner bakarsınız. Bir gün “Gül ile Erdoğan karşı karşıya gelecek” yazmış, bir gün “Erdoğan hiç aday olmayacak” demiş, bir başka gün ise “Erdoğan Köşk’e gidiyor” başlığını atmış olduğunu göreceksiniz. Elbette bunlardan biri olacak. Hatta biraz daha fazlası olacak hiç kuşkusuz. Merak etmeyin bu fakirin; “ben dememiş miydim?” deme huyu yok.. Zira, her yazdığımız çıktığı için, buna gerek de yok.. Şaka bir yana gelin birlikte bu Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecini bir analiz edelim..
GÜL
Cumhurbaşkanı’nın verdiği mesaj, bu köşede defalarca dile getirdiğimiz bir meseleyi doğrular mahiyettedir. Nedir o? “Size buradan ekmek çıkmaz”.. Gül ile Erdoğan’ı karşı karşıya getirme gayretlerinin sonuç vermeyeceğini çok yazdık çizdik. Anlamamaları doğal. Çünkü ikisi arasındaki hukuka dair hiçbir fikirleri yok. Çünkü Anadolu insanının dostluk, arkadaşlık, akraba, komşuluk ilişkilerine dair bir şey bilmiyorlar. Kendi gazetelerinde, televizyonlarında sürekli ayak kaydırmalar arkadan atıp tutmalar, gıyabında kötüleyip kötüleyip yüzüne gelince “canım kardeşim” diye sarılmalarla sıkça karşılaştıkları için anlamazlar.. Burada başka bir hukuk var.. 3 Kasım 2002’de Birinci AK Parti Hükümeti’ni Abdullah Gül kurdu. 2003 Mart’ında Erdoğan milletvekili seçildiğinde görevi aldığı gibi teslim etti.. 20 Yaş altı tayfa bilmez, hatırlatmakta yarar var.. 2007’de de Erdoğan, TBMM tarafından pek âlâ Köşk’e çıkabilecek sayısal güce sahipken, kürsüden, büyük bir coşku içinde “Kardeşim Abdullah Gül” demişti.. Üstelik de bunun siyasi faturasını yıllar içinde tek başına ödedi. Anayasa Mahkemesi ise sırf bugün bu tartışmayı başlatabilmek adına Gül’ün ikinci kez beş yıllığına seçilebileceğini karara bağlamış ve masanın üzerine bırakmıştı. Bu elbette bir siyasi hesaptı ve bugün o hesabın üzerinde yürümeye devam ediyorlar. Bir kez daha ve daha da kuvvetli bir şekilde diyorum ki; “buradan size ekmek yok”..
ERDOĞAN
Son cümleyi başa alalım ve devam edelim. Erdoğan elbette Cumhurbaşkanı olacak.. Nokta.. Bu yerel seçim, vatandaşın, Erdoğan’a “ne yaparsan yap arkandayız” mesajıydı. “Hangi kararı alırsan al, sende bizim açık senedimiz var.”.. Bu açık senedi Başbakan, ister üç dönem şartını kaldırıp bir kez daha Başbakan olarak değerlendirebilir isterse Ağustos’ta Köşk’e çıkarak.. Önünde sayısal olarak da, halk desteği olarak da hiçbir engel yok.. Bu son seçimin ana taahhüdü ya da daha alışkın olduğumuz şekilde söyleyecek olursak, tek seçim vaadi, “inlerine girmek”ti.. Eğer önümüzdeki bir iki ay içinde hakikaten bu vaadini gerçekleştirir de “inlerine” girerse, o vakit Cumhurbaşkanı olmasının önünde pratik hiçbir engel kalmayacak demektir. Bunu ileriki yazılarda daha da detaylandıracağız.. daha da detaylandıracağımız bir diğer husus ise Cumhurbaşkanı olduktan sonraki devlet yönetim sistemi.. Zira 1982 Anayasası, şüphesiz Cumhurbaşkanına; hükümeti kurma, bakanlar kurulu toplama vesaire gibi yürütmeye dair görevler veriyor. Fakat bu, seçilmiş Cumhurbaşkanı ile seçilmiş Başbakanın aynı anda görev yapacağı sistemler için kâfi değil. Yeni bir düzen şart.. Onu da önümüzdeki günlerde yazacağım. Bugün şu kadarını söyleyelim;
1) Gül ile Erdoğan arasında bir kavga çıkmaz
2) Yeni dönemde her hâl ve şartta 10 yıl daha sistemin içinde Gül var ve etkin.
3) Ağustos’ta Erdoğan Köşk’e çıkıyor
Kalın sağlıcakla..