28 ŞUBAT VE MEZHEPÇİLİK
28 Şubat’ın hiçbir zaman Laik,Atatürkçü bir darbe olduğuna inanmadım.
O zaman Gündüz gazetesinde yazıyordum.28 Şubat’ın mezhep eksenli bir darbe olduğunu,Laiklikle de Atatürkçülükle de ilgisinin bulunmadığını yazdım.
Ergenekon kaos örgütünün delilleri medya’ya düştükçe bunda ne kadar haklı olduğumu görüyorum.
Geçen gün hem Vakit hem de diğer gazeteler yazdılar.
TSK bünyesinde bazı askerlerin mezhepçi bir yapılanma içinde oldukları, ciddi çalışmalar yaptıkları iddia ediliyor.
Zamandan Ekrem Dumanlı, bu organizasyonda adı geçen kişileri açıklama yapmaya davet etti..
Ama hiç kimse iddiaları kabul veya ret istikametinde bir beyanda bulunmadı.
Halbuki,işçi partili Adnan Akfırat'ın evinde ele geçirilen belgeler öyle susarak, üç maymunlar oynayarak geçiştirecek belgeler değil.
1997 tarihli,"Gizli toplantı notları" başlıklı belgede, o tarihlerde genel kurmay hareket daire başkanı olan Orgeneral çetin Doğan'a atfedilen vahim sözler var.Belgeye göre, çetin Doğan,Türklerin üstün ırk olduğu bir safsatadır,Alevi dışında ateist bile olsa kimseye güvenilmeyecek, bu devlet bizim değil,ama ele geçireceğiz,PKK'ya karşı savaşanlara el altından şu mesajı gönderin,sakın postu deldirmeyin,Atatürkçü de olsa Sunniler ölsün, bunun için genel kurmay personel dairesi ele geçirilmeli,herkes çalıştığı yerde irtica yaygarası koparsın,bu dini tamamen değiştirecek şekilde yeni bir alevilik anlayışı getirmeliyiz...
Bunlar korkunç sözler. Bir ülkeyi, bir milleti, bir devleti yok etmek isteyen ancak bu sözleri telafuz edebilir.
Bu, mezhepçilik değil, bu düpedüz ihanettir.
PKK'ya karşı mücadele etmeyecek, milletin hukukunu korumayacaksın.
Din ve mezhep ayrımcılığı yapacaksın.
Toplumu kamplara bölmek için olmayan şeyları varmış gibi göstereceksin, devlete, Türklüğe hakaret edeceksin, sonra da,TV ekranlarında Laiklik,Atatürkçülük edebiyatı yapacaksın.Bu sakim, bu hain zihniyeti bir yere koyacak kelime bulamıyorum.
Bu,nasıl askerlik, bu nasıl vatanseverlik,bu nasıl insanlık?
Bu belge böyle sessiz sedasız geçiştirilemez.
İslam, "Fitne katilden beterdir"diyor.Belgede adı geçenler,cinayetten daha ağır bir cürüm işliyor, bu ülke insanları arasına fitne tohumları ekerek, sosyal cinayet işliyor,toplumu katlediyorlar.
Bunun mutlaka hesabı sorulmalıdır.
Uzun zamandır sağda soldan mezhepçi yapılanmaların ciddi boyutlara vardığı söyleniyordu. Bu belge, bu yapılanmanın hangi boyutlara vardığını gösteriyor.
İnsanlar farklı şeylere inanabilir, farklı düşüncelere sahip olabilirler.Bu hayatın tabii bir sonucudur.Ancak farklılıkları-kavga-haline getirmek,bir tarafı ortadan kaldırmak için örgütlenmek,illegal çalışmalar yapmak suçtur.
Tarihin hiç bir döneminde bu millet mezhep kavgası yapmamıştır. Alevilik-Sunnilik hiç bir zaman birbirinin alternatifi veya zıddı olarak görülmemiştir çünkü.
Türk toplumu Aleviliği hz.Ali'ye nispetle İslam çerçevesi içinde görmüş, Aleviler de kendilerini her zaman İslam içinde izah etmişlerdir.Nitekim,Aleviliği İslam dışı gösteren tek bir sunni yazar gösterilemez. Bilakis Ali'siz,islamsız bir Alevilik inşa etmeye çalışanlar ya ateist, ya da kültürel anlamda alevi toplumundan gelenlerdir.
Ergenekon dosyasında bulunan bu belge,son yıllarda tırmandırılan -irtica- kampanyasının kaynağını gözler önüne sermekle kalmıyor-her şeyi-bir defa düşünmemiz gerektiğini ortaya koyuyor.
28 Şubat'ı, 28 Şubat'ta pompalanan irtica kampanyalarını,medya'ya düşen yalan yanlış haberleri,gazi olaylarını, Madımak katliamını her şeyi bir defa daha yeniden düşünmeliyiz.Bilhassa, Alevi toplumunu darbecilerin arkasına çeken Gazi ve madımak olaylarını…Sakın, bu olayları 28 Şubat’a toplumsal bir zemin arayanlar kurgulamış, olmasın?
Aleviliği,anti Sunnilik,ve anti İslamlık haline getirmek isteyen bu sapkın zihniyetle mücadele herkesin görevidir.Türkiye etnik terörden sonra bir de mezhep kavgasıyla boğuşmak zorunda kalmamalıdır….