Bu seçimlerin en şaşkın partisini MHP olması lazım ama, bir haftadır bu partide bir şey görülmedi.

MHP’den biri çıksın ve “CHP seçmenlerimizi çaldı” falan desin Allah aşkına!...

Yok!... Hiç bir yetkili ağız, etkili bir şekilde bu cümleyi telaffuz etmedi.

Ankara ve İstanbul’da MHP, azdan da az oy aldı.

Önceki seçimlerle karşılaştırın, sonucu siz de görün.

Şayet bu seçimlerde bir çok MHP seçmeni kendi partisine oy verseydi; MHP, tarihinin en büyük oy oranını alabilirdi.

Düşünün, öyle veya böyle... İnanırsınız veya inanmazsınız... Seçmen, kasetlerle, sızdırmalarla şaşkına dönmüş. Pek çok Ak Parti sempatizanı “... mı acaba?” çizgisine gelmiş.  Milletin siniri, “Bakara-makara”dan dolayı gergin. Öfkeli bir kitle de var ve bunların büyük bir kısmı MHP, SP ve BBP çizgisine yakın. SP ve BBP siyaset sahnesinde pek etkin olamadığı için, bu gayr-ı memnunların MHP’ye kanalize edilmesi mümkün... Ama MHP ne yapıyor? Ankara ve İstanbul’da seçimlere asılmıyor.

MHP, gelecek seçimler için, en büyük ivmeyi kazanacağı bir fırsatı, iyimser bir kanaatle söyleyelim, elinin tersiyle itti.

Acaba MHP elinin tersiyle itti mi, yoksa bu bir proje miydi?

MHP, İstanbulda, 2009’a göre 20 bin oy kaybetmiş. Tabii gelmesi gereken oylarında gelmemesi caba. Ankara’da ise 2009 seçimine göre gelmesi muhtemel oylardan başka, 110 bin kadar oy kaybetmiş.

Her iki şehirde de seçime pek asılmayan MHP, Ankara’da neredeyse Büyük Şehir’i CHP’ye teslim edecekti.

Pek çok Ak Parti seçmeni için, akıldan geçen ikinci parti olan MHP, bu seçimlerde, başarıyı ıskaladı.

Unutulmamalıdır ki, bir siyasi parti için, her seçim hem o seçim açısından önemlidir, hem de bir sonraki seçim için bir maniveladır.

Şayet MHP bu seçimlerde yüzde 23-25 sınırlarını zorlayacak bir strateji belirleyip Türkiye için bir sembol olan İstanbul ve Ankara’da düşük profilli adaylarla seçime girmeseydi, gelecek seçimler için bir umut olma imkânı sağlamış olacaktı.

Referandumda da CHP ile aynı kefede yer alan MHP, oylarını o zaman CHP’nin oy potasında belirsizleştirmişti; bu seçimlerde de aynı yanlışı yaptı.

Mahallî İdareler Seçiminde MHP’nin oy oranının arttırması, Ak Parti’yi de sarsacaktı. Ak Parti, en azından “Noluyoruz?...” diyecek ve yeni dönem yönetim stratejisini buna göre belirleyecekti. Şimdiki durumda, Ak Parti elini rahatlatmış görünüyor ama hâlâ MHP’nin “zihinlerdeki ikinci parti” olduğunu unutmamalıdır.

Tabii, yukarıda da belirttiğim gibi şayet MHP üzerinde bir proje yürütülmekteyse ve bu proje CHP ile MHP’yi imtizaç ettirip Türkiye’deki siyasi atmosferi kökten değiştirmek amacına hizmet etmekteyse, bunda kaybeden MHP olur.

Nev-zuhur “etnik milliyetçilik” anlayışından, tarihindeki “medeniyet milliyetçiliği”ne dönüş yapıp bunu yeni dünya ile zenginleştirerek fikrî genişlik kazanacak bir MHP, Türk demokrasisini güçlendirecektir. Türkiye’nin ve iktidarın buna ihtiyacı vardır.

Haydi MHP!... Tarihine yakışanı yap!

Bozkurtlara, kuyruk olmak yakışmıyor!...