İnsan bu dünyaya bir kez gelir. Ve bu hayat nehrinden ancak bir kez akar. Bu her ademoğlunun başına gelen değişmez kaderi, en büyük hakikatidir. Beşer tarihinde bunun aksini iddia eden ne bir kişi ne de bir vaka vardır. İlahlık iddia eden çıktı ama ebedîlik iddia eden hiç çıkmadı.

İnsan bu dünyada geçici olduğunu hem başkalarının hikâyesinden hem de şahsi tecrübesinden bilir. Buna rağmen insanların çok azı bu şuurla ve bu hakikate göre yaşar. Kahir ekseriyet ise varoluş gayesine uygun yaşamak yerine fıtratında olan hayvanî yaşama içgüdüsüyle hayatta kalma mücadelesi verir. Kendisine hayat bahşedildikçe de hiç ölmeyecekmiş sanısıyla ömrünü çarçur eder.

Tasavvur tasavvura benzemedikçe hayat tarzları da birbirine benzemez tespiti yerinde bir tespittir. İnsanların coğrafyaları, kültürleri ve dinleri değişse de aynı minvalde birbirine benzer tarzda bu dünya serüvenlerini tamamlarlar. Bu tuzağa düşmeyenler ise azınlıktadır.

Bugün, ABD’de yapılmış çarpıcı bir araştırma sonucunu sizinle paylaşacağım. İnsanların dünya sürgünlerini nasıl tamamladıklarına dair çarpıcı veriler sunmakta. Milliyet gazetesinin yayımladığı bu araştırmada insan ömrü ortalama 78 olarak hesaplanmış uzmanlar tarafından. Sonra da şu ibretâmiz sonuçlara ulaşmışlar:

1. Ortalama bir ABD’li 25 yıl uyuyor.

2. 10 yıl çalışıyor. (20-65 yaş arası haftada 40 saat çalışanlar)

3. Kadınlar 17 yılını sadece kilo vermek için harcıyor.

4. 9 sene televizyon seyrediyor.

5. 48 gün yataktan çıkmıyor. (Araştırmada ortalama cinsel ilişki süresinin 7 ila 15 dakika arası değiştiği düşünüldü, deniyor)

6. 14 gün boyunca öpüşüyor.

7. 2 yıl reklam izliyor.

8. 1 yıl ev temizliği yapıyor.

9. Yemek yapmak için 2.5 senelerini harcıyor.

10. Yaklaşık 4.5 sene araç sürüyor.

11. Yılda 38 saatten 3 ayı trafikte geçiyor.

12. 1.5 seneyi banyoda harcıyor.

13. 92 gününü tuvalette geçiriyor.

14. Ömrünün yüzde 90’ını dışarıda değil kapalı ortamda geçiriyor.

15. Yılda 2 bin rüya görüyor.

16. Kadınlar 8 yılını alışverişe harcıyor.

17. Yine kadınlar 1.5 senesini saç yaptırmaya ayırıyor.

18. Bir işçi 5 yıl boyunca masasından kalkmıyor.

19. Ortalama bir işçi 2 senesini toplantılara harcıyor.

20. Ve yine ortalama bir kişi ömrü boyunca 2 milyon kez birine söz veriyor.

(http://www.milliyet.com.tr/fotogaleri/49801-yasam-bir-insanin-omru-boyle-geciyor/21)

Bu araştırmada ortaya çıkan sonuç, yani insan ömrünün ne kadarını nelere harcıyor verileri, ülkeden ülkeye nisbeten değişebilir. Ama özde değişeceğini pek sanmıyorum. Malum, ülkeler globalleştikçe toplumların hayat tarzları, tüketim alışkanlıkları ve hayattan beklentileri de aynileşiyor. Bu yüzden yukarıdaki sonuçlar bizi de anlatıyor aslında. Ben de bu yüzden paylaşmak istedim.

Hz. Peygamber (sas) bir hadislerinde şöyle uyarmıştı bizi: “Sizler, kendinizden önce gelen ümmetlerin sünnetine kulacı kulacına, arşını arşınına ve karışı karışına muhakkak tıpa tıp uyacaksınız. Hatta onlar, daracık bir keler deliğine girseler siz de oraya gireceksiniz.” Oradakiler, “Ey Allah’ın Resûlü! (Onlar) Yahudiler, ve Hıristiyanlar mı?” diye sordular. O da: “Bunlar değilse ya kimler?” cevabını  verdi.” (Buhari: 4/206, hn. 3456; Müslim: 8/57, hn. 6952)

Bu hadis Müslüman toplumların taklit yoluyla nasıl kök değerlerine yabancılaşacağının, ötekini rol model alarak varoluş gayesinden nasıl uzaklaşacağının haberini vermektedir. Araştırmanın sonucu aslında çok söze de gerek bırakmıyor. Oysa akıllı insan başkalarının hatalarını tekrar etmeyen insandır.