Çakma Doktor’un Hezeyanları
Kendini bize “Sinemacı” olarak tanıtan Mustafa Altıoklar, Cnn Turk’te canlı yayına katıldı ve Başbakan Erdoğan için; “bir doktor olarak teşhisi söylüyorum Narsistik Kişilik Bozukluğu” dedi.. Bunun sonucu olarak da “46 raporu” alması gerektiğini iddia etti.. Siyasi eleştirisinden evvel birkaç küçük “teşhis” yapalım.. Mustafa Altıoklar, kamuoyuna, çok izlenen bir haber kanalının prime time saatinde “bir doktor olarak” şeklinde fütursuzca yanlış bilgi verdi.. Kendini “doktor” zannediyor olabilir ama duvarına astığı diplomada öyle yazmıyor.. Ya? Fizyoterapist.. Bu kompleks bazı meslek gruplarında var.. Diyetisyenler ya da psikologlar arasında da kendini doktor zannedenler çıkıyor ara ara.. Oysa her biri kendince çok onurlu meslekler.. Neden insan kendini tanıtırken imrendiği bir başka meslek grubuyla özdeşlik kurar ki?.. Ama sanıyorum “bir doktor olarak söylemem gerekir ki” türü bir başlangıç cümlesi, “bir fizyoterapist olarak söylemem gerekir ki” den daha cazip olsa gerek..
ŞİZOFRENİK VAKA
Ancak klinik psikiyatr tarafından konulabilecek bir teşhis ve ancak ve ancak bir heyet tarafından verilebilecek 46 raporu (Türk Ceza Kanunu’nun “cezai ehliyeti yoktur” maddesine girebileceğini söylemek) büyük cüretkârlık.. Olağan Şüpheliler filmindeki Keyser Soze karakteri biliyorsunuz karşısında gördüğü bir takım cümleler üzerine hikayeler uyduruyordu. Aynen Mustafa Altıoklar da öyle.. Kendinin psikiyatr olduğuna inanmış, Başbakan’a teşhis koymuş, kendi kurgu dünyasındaki hastanede bir heyet oluşturup Başbakan’a 46’lık rapor verilmesi gerektiğine inanmış.. Eğer Mustafa Altıoklar gibi saygın bir isimden söz etmiyor olsaydık böyle birine ancak şizofren denebilirdi.. Yani bir kişinin kendine özgeçmiş uydurması, sahip olmadığı bir diplomanın varlığından söz ediyor olması ve var olduğuna inandığı diplomasına dayanarak çok izlenen bir haber kanalına beyanat vermesini başka türlü izah edemezsiniz.. Neyse ki Mustafa Altıoklar’ı tanıyoruz. Bunu Başbakan’a olan öfkesinden yaptığını biliyoruz..
DİKTATÖR
İleri demokrasi hatırlatması yapıyorlar ve Faşist Gezi Kalkışması’ndan bu yana bir diktatör yakıştırması yapıyorlar ya Başbakan Erdoğan’a yönelik olarak.. Gelin herhangi bir batılı demokraside, o ülkenin Başbakanı için “deli” deyin canlı yayında, “hekim teşhisi” gibi sunun bunu ve bu teşhisin sonunda “cezai ehliyeti yoktur, iş ve görev yapamaz” raporu verilmesi gerektiğini savunun.. Herhangi bir Avrupa ülkesinde farketmez.. Söyleyebilir misiniz acaba?.. Bu “diktatör” dediğiniz Tayyip Erdoğan’ın ülkesinde günün 24 saati küfrediyorsunuz, televizyonlarınızdan çakma doktorlarınızla “tıbbi” teşhisler koyuyorsunuz ve başınız derde girmeden yaşantınıza devam ediyorsunuz.. Paralel yapının medyası, CHP medyası ile elele vermiş kesintisiz bağırıp çağırıyor, her türlü yasayı ihlâl ederek kişilik haklarına saldırıyor, soruşturmanın gizliliğini ihlâl eden belgeler basıyor. İddialar ortaya atıyor. Ama Başbakan diktatör.. Anlaşılır gibi değil.. Kalın sağlıcakla..