Muhsin Meriç

Muhsin Meriç

“Balkan okumaları”

“Balkan okumaları”

“Okumayı sevmeyen bir toplumuz” diye ifade edilen, aslında hiç de hazzetmediğim bir laf var. Oysa okumayı olduğu kadar yazmayı da sevmediğimizi istatistikler söylüyor. “Ya neyi severiz biz?” diye sorduğum ‘çok okuyan’ bir dostum cevabı anında yapıştırdı: “Gezmeyi, izlemeyi ve konuşmayı severiz. Hem bize göre çok okuyan değil, çok gezen bilmez mi?”  

Konuyla ilgili bizi Japonlarla veya çok okuyan başka memleketlerle kıyaslayarak hazırlanan birçok haber var malûm. Kültür Bakanlığı da 2011 yılında Türkiye Okuma Kültürü Haritası hazırlamıştı. 26 ilde 6212 kişiyle görüşülerek yapılan araştırmaya göre yıllık ortalama kitap okuma oranımız 7,2. Okunan kitapları rastgele seçenlerin oranı ise % 45,3. Yani okuyanların neredeyse yarısı aslında ne okuduğunu tam bilmiyor. Bu durum, ne olduğuna bakmadan rastgele yemek yemeğe benziyor.

UNESCO’nun 2013’te yayınladığı bir rapora göre ise durum daha da vahim. Avrupa’da yüzde 21 olan kitap okuma oranı Türkiye’de 10 binde 1. Rapora göre Türkiye kitap okuma oranlarında dünya ülkeleri arasında 86. sırada. Günde 6 saat televizyon izleyip 3 saat internette gezinen halkımız maalesef kitaba yılda sadece 6 saat ayırıyor.

Aslında bugün burada yazacağım konu Türkiye’nin okuma oranları değildi ama bu girişi yapma zarureti hissettim. Bugün asıl temas etmek istediğim konu genel anlamda İslam Dünyası Okumaları, özelde ise Balkan Okumaları.

Son yıllarda yoğunluğunu artırarak gündemimize girebilen İslam Dünyası ile ilgili Türkiye’de yayımlanan kitap sayısı ve bu konularda araştırma yapan akademisyen veya yazar oldukça az. 12 yıldır takip edilen dış politika, sivil toplum kuruluşlarımızın yirmi yılı aşkındır yaptığı uluslar arası faaliyetler ve zenginleşen ve ‘refah üreten’ bir ülke haline gelmemiz bizi normalleştirdiği gibi İslam Dünyası ile ilişkilerimizi de derinleştirdi. Bu çok sevinmemiz ve şükretmemiz gereken bir gelişme. Ancak bu artan ve gelişen ilişkileri geliştirecek, anlamlı kılacak ilmî çalışmalara, araştırmalara, fikrî müzakerelere ihtiyaç var. Aksi takdirde kaş yapalım derken göz çıkartmak gibi vahim sonuçlar doğabiliyor yahut ciddi enerji israfları olabiliyor.

Bir ülkeyi ve bölgeyi tanımak oranın nüfusunu ve liderlerini bilmekten ibaret değildir; derinlikli okumalar ve gözlemler yapmanız gerekir. Son yıllarda Balkanlara veya İslam Dünyası’nın diğer bölgelerine çeşitli sebeplerle ziyaretler yapılıyor. Bu gezi ve faaliyetlere katılanlara, ziyaret edilen yerlerle ilgili hangi kitapların okunduğuna dair sorular sorduğunuzda aldığınız cevaplar yukarıdaki istatistikleri maalesef haklı çıkartıyor.   

İşte geçen sene Nisan ayında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın desteğiyle başlatılan Balkanlarla Sürekli İşbirliği ve Temas Projesi (www.balkanisbirligi.org) kapsamında sürdürülen Balkan Okumaları Programı ezber bozan vebu sahada çalışma yapanlara örnek olacak bir inisiyatif. İlk safhada bölge ile ilgili otuzu aşkın kitabın okunup her ay üç tanesinin müzakere edildiği programın dördüncüsü 4 Mayıs Pazar günü Bursa’da gerçekleştirilecek. Okumalara katılanlar Osmanlıca kaynaklara ulaşabilmek için Osmanlıca kurs da alıyorlar. Konuyla ilgili tüm bilgiler yukarıdaki adreste mevcut. İlgili herkese açık olan programa daha çok bölgeye gidip gelen genç sivil toplum temsilcileri katılıyor. Balkanlarla ilgili yazılan eser zaten çok az, yazılanların da okunma oranı düşük olunca ortaya tam bir felaket çıkıyor. Balkan Okumaları bu durumu değiştirebilecek bir başarı yakaladı. Proje kapsamında on yıl süreyle Balkan Yıllığı çıkartılması da planlanıyor. Böylelikle bölgeyi sürekli izleyecek uzman sayısının da artırılması hedefleniyor.

İslam Dünyası’nın diğer bölgeleri ile ilgili de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Mesela, Kudüs’le ilgili kaç kitap hatırlıyorsunuz? Afganistan’la ilgili Amerika’nın kitapçı raflarındaki eser sayısı bizim kitapçı raflarından çok fazla. Son yıllarda gündemimizde olan Irak, Suriye ve Mısır’la ilgili okunabilecek bildiğiniz bir kitap var mı?

Sâhi, Kur’ân-ı Kerîm’in ilk nâzil olan âyeti neydi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhsin Meriç Arşivi