Biz fanilerle sınırlı olan zaman nehri, her zaman aynı debide akmıyor. Yeryüzündeki fani emsallerinin aksine Cennet’te ebedileşen enhar, rahmet hazinesinin kesintisiz bir rahmeti olarak ebediyen akıyor.

İhtiyacı sonsuz olan biz kullara, rahmeti sonsuz olan Allah (cc), zaman zaman kulluğumuzu pekiştirme fırsatı vermek için, Kerim isminin bir tecellisi olarak rahmet çeşmesinin vanalarını sonuna kadar açarak bize der ki: “Hadi kaplarınızı ve kalplerinizi bu rahmet çeşmesinden doldurun”.

Bazen de bu sonsuz rahmetin kim tarafından gönderildiğini hatırlatmak için, çeşmenin vanalarını biraz kısarak onu açmak için ellerimizi, dillerimizi ve gönüllerimizi O’na yöneltmemizi ister.

İşte Rahmeti Sonsuz Olan’a ihtiyacı sonsuz olanların ellerini, dillerini ve gönüllerini açacakları günlerden biri de üç aylardır. Bugün itibarı ile “vira bismillah” diyerek, ellerimizi rahmet denizinin Tek Sahibi’ne açarak tıpkı Efendimiz (asv)’in buyurduğu gibi, “Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir” deyip, rahmeti ve ücreti bol “Üç Aylar Ummanı’na” daldık.

Bu başlangıç basit bir takvim hesabı değildir. Bu öyle bir hazinedir ki, açılmak için fotoselli musluk misali, ellerin önüne uzatılması gerekir.

Hem bu hazinenin sahip olduğu her üç musluğun da debisi farklıdır.

Recep musluğunda bire on, Şaban musluğunda bire yüz ve Ramazan musluğunda bire binler verilir.

Recep musluğunun anahtarı Allah (cc)’ın ihsanlarının bollaştığı “Regaib” gecesidir. Bu rahmet denizinin sonunda ise, hürmetine kâinatın yaratıldığı ve sadece O’na ‘Habibim” diye taltif edildiği Allah Resulünün, Allah (cc) tarafından fani dünyadaki “En Büyük Buluşma” için huzuruna kabul ettiği emsalsiz yükseliş (Mirac-ı Nebevi)’e şahit oluyoruz.

“Şabanı Bizlere Mübarek kıl” diye dua buyurmuş olan Efendimiz (sav)’ın duasının kabulü ile, bu ayda açılan musluk, çok bereketlidir.

Bu rahmet havuzunun yarısına ulaşıldığı gecede ise sonuna kadar açılan rahmet musluğu sayesinde “Ben-i kelb kabilesinin koyunlarının sayısı kadar (Berat’a nail olan) günahkâr mümin, Cehennem’den azat edilen bahtiyarlar arasına katılacak (H. Şerif)”.

Açılacak son musluk ise, “İnsanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olan Kur’an’ın indirildiği (Bakara 185)” ve Allah Resulü’nün “erişmeyi arzuladıkları” ayların sultanı, rahmetin ummanı Ramazan-ı Şeriftir.

Ve Kadir-i Mutlak olan Allah (cc), Kader programının uygulanmasını düzene koyan Kur’an-ı Kerim’i indirdiği bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinde, “Ta fecrin doğuşuna kadar (Kadir 5) biz mücrimleri “esenliğe” davet eder.

Ve der ki, senin günahların ne kadar çok olursa olsun Ben’im Rahmetim ile kıyaslanmayacak kadar küçüktür. Yeter ki “Bana yönel (Rum 31)” ve “Ben’im rahmetimden ümidini kesme (Zumer 53).

Üç aylar musluğu fani olan Dünya’daki her şey gibi, görevini bu yıl da ifa edip gideceği zaman der ki, müjdeler olsun o bahtiyarlara ki, ellerini bu muslukta yıkadılar, gönüllerini ab-ı Kevser ile ferahlattılar ve kalplerini Rahmeti Sonsuz’a yönelterek kurtuluşa erdiler.

Veyl o bedbahtlara ki, önlerinde akıtılan Rahmeti Umman’a gözlerini kapayarak, gönüllerini açmayarak ve kalplerini mühürleterek, ebediyen zarar edenler arasında kaldılar.

Ve Nasuh bir “Tevbe” edene kadar da orada kalmaya devam edeceklerdir.

-------

Not: İdrakine çalıştığımız üç aylarınızı tebrik ediyorum.