Fethullah Gülen ve “paralel yapı”ya yönelik olarak başlatılan soruşturmada suçlama; “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” ile “Örgüt kurmak ve yönetmek”.. Eş zamanlı olarak Gölbaşı Savcılığı da TİB’deki belgelerin sızdırıldığı iddiasıyla casusluk soruşturması açtı.. Dolayısıyla bizim,  gelen haberlerden okuduklarımızın dışında daha geniş kapsamlı bir çalışmanın belli bir aşamaya getirildiğini buradan anlıyoruz. Siz isterseniz bu davanın içinde; Suriye konulu kozmik toplantının dinlenmesi ve görüşmenin sızmasını katın, isterseniz MİT Tırları’nın durdurulup devlet görevlilerinin yasadan aldıkları yetkiyle görevlerini yapmasının engellenmesini, isterseniz Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın, müsteşarların telefonlarının dinlenip konuşmalarının servis edilmesini, paralel dinleme karargâhları kurulmasını, Adana merkezli olarak yapılan binlerce dinlemeyi.. Ortaya bir dava iddianamesi konacak ve bu iddianamede, devletin kurumlarının nasıl by-pass edilerek başka bir yapı üzerinden güvenlik ve yargı bürokrasisinin işletildiği gözler önüne serilecek.. Ve bu iddianamenin iki ana önemli dosyasını; Genelkurmay Başkanlığı’nın “Orduya kumpas kuruldu” ve “Yargıtay İmamı” suç duyuruları oluşturacak.. Eğer bu iddiaları destekleyecek kanıt, tanık, belge, tape vesaire varsa bu “Yeni Türkiye” için bir milat olacak.. Ve asıl önemlisi tüm bunlarla ilgili olarak aralarında Fethullah Gülen’in de olduğu kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerin bağı bağlantısı tespit edilirse, bugün mağdur edebiyatı yapanların ne diyeceğini çok merak ediyorum..  

CASUSLUK DAVASI

TİB’deki belgelerin sızdırıldığı iddiası ile başlatılan soruşturma, doğrudan casusluk davasına dönüşecek.. Zira buradaki önemli ve hassas bilgilerinin yabancı ülkelere aktarıldığı, sonrasında bu bilgi ve verilerin silindiği ve yabancı ülkeler lehine casusluk yapıldığı iddiaları üzerinde bir süredir çalışma yapılıyordu.. Türkiye’nin ‘yasal dinleme merkezi’ olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndaki tüm elektronik donanım ve yazılımların da ‘paralel’ şirketlerden alındığı, hatta o şirketlerin personeline ‘TİB giriş kartı’ verilerek kurumda görevlendirildiği iddia ediliyordu..  2012’ye kadar tutulan ve daha sonra da arşivlenerek silinen kayıtlarda yer alan tapelerin içeriği, nerede oldukları ve dinleme talimatlarının hangi mahkeme kararına, hangi suçlamaya göre alındığı ise meçhul..  Bunu ancak yani kimin hangi konuşmalarının dinlendiği ancak sızdığı zaman öğrenebileceğiz.. Ve bu sızmalar sırasında karşımıza kimin çıkacağı da belli değil. Başbakan mı çıkacak, oğlu mu çıkacak, Cumhurbaşkanı mı çıkacak, bilmiyoruz.. Ve bu kayıtlar hangi ülkede hangi gizli servisin elinde, bunu da bilmiyoruz.. Bu dava sonuçlandığında ucunun nerelere gideceğini de hep birlikte göreceğiz.

VESAYET DAVASI

Gülen’in Türkiye’ye iadesinin kapısını aralayacağı tahmin edilen dava ise, darbe davası olarak anılacak olan Ankara Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma olacak.. Darbe davası denecek buna ama aslında bu bir vesayet davasına dönüşecek.. Emniyette, yargıda, orduda, kamu hastanelerinde, kamu yayın organlarında, kamusal işletmelerde vesair başka yerlerde yapılanan kadrolarıyla cemaat tarafından tesis edilmiş bir vesayetin kırılmasının önünü açacak olan davadır bu.. Örneğin bir güç,  yargı darbesi ile hükümeti devirmeye kalktıysa;  işin hükümeti devirme tarafı kuşkusuz başka değerlendirilecek ama bunu nasıl olup da yapabildiği tarafı başka.. Bunu yapabilecek polis gücünü, yargı bürokrasisindeki gücünü, bunu destekleyecek evrakın başındaki kamu kurum ve kuruluşlarındaki personeli nasıl oraya yerleştirdiği, bu kişileri hangi amaçlar için ne zaman ve hangi şekilde kullandığı hep bu davayla çıkacak ortaya.. Kamu dairelerine personel alımında bu yapı devrede miydi? Bu personel alımına ilişkin yapılan sınavların soruları önceden alınıp adaylara verildi mi? Üniversite giriş sınavında, TUS sınavlarında, ALES’te orada-burada usule aykırı iş ve işlem yapılıp yapılmadığı hep bu dava neticesinde ortaya çıkacak.. Ve bu yapıdaki hiyerarşik sistem çözülürse (yahut çözüldüyse) bunun başına hızla ulaşılabilecek demektir.. O vakit işte belki bir kısmını bizim duyduğumuz bir kısmını da daha duymadığımız bir takım telefon görüşmeleri, tüm bu  ilişkileri açığa çıkaracak.. Çok uzak değil. Kalın sağlıcakla..