Bugün Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının idam edilişlerinin sene-i devriyesi.. Deniz ve Yusuf 25, Hüseyin ise 23 yaşındaydı. Üç genç adam, idam edildiğinde 12 Mart ara rejiminin hükümeti görevdeydi.. Başbakan, CHP’li Nihat Erim’di. Hükümet üyelerinin büyük bir bölümü CHP’liydi.. İdam kararları, (Bülent Ecevit’in, efsane liderleri İsmet İnönü’yü “işbirliği” yapmakla suçladığı) Askeri Mahkeme’den çıktı.. Kararlar Askeri Mahkeme’nin ardından, Askeri Yargıtay’a gitti.. Bütün idam kararları o aşamada bozuldu.. Sadece Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ınki dışında..

İŞTE CHP’NİN GERÇEK YÜZÜ

Üç idam cezasının infaz edilmesine ilişkin yasa, artık Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemindeydi.. İsmet İnönü, kararların uygulanması noktasında grubunu serbest bıraktı.. Bağlayıcı bir karar alabilir miydi, bilinmiyor. Ama en azından infaza karşı olduklarını güçlü bir şekilde hissettirebilselerdi, belki toplam sonucu değiştiremezlerdi ama renkleri belli olurdu.. Neden toplam sonucu değiştiremezlerdi, biliyor musunuz?.. Çünkü 27 Mayıs Kanlı Darbesi’nin armağanı vesayet kurumu Anayasa Mahkemesi’nin, askeri mahkemenin aldığı kararı bozmayacağı, daha doğrusu statükonun tüm kurumlarıyla el ele işbirliği içinde bu üç genci ipe götürmeye kararlı olduklarını herkes biliyordu.. İsmet Paşa da o yapının bir parçası olarak buna ne engel olabilirdi, ne de engel olmayı tercih edebilirdi.. Meclis’te birinci tur oylama yapıldıktan sonra İsmet İnönü, yapabileceği tek müdahaleyi yaptı ve oylamanın usulen incelenmesi için sonucu Anayasa Mahkemesi’ne gönderdi.. Mahkeme de, beklendiği gibi kararı usûl yönünden bozdu.. Bu defa idam infaz kararı, TBMM ve Senato’da ikinci kez onaylandı. Bir kez daha Anayasa Mahkemesi’ne götürebilirdi İsmet İnönü.. Ama bunu yapmadı.. Meclis’teki oylama sırasında CHP’nin 144 milletvekili vardı.. Ve yüzlerce CHP’li milletvekili, idamlar için “evet” oyu verdi..  Senato’da ise 34 üyesi vardı  CHP’nin.. Oradaki “hayır” sayısı ise 18’te kaldı… Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yargılandığı davanın sona erdiği 1971 Ekim’inden, infazın gerçekleştiği 6 Mayıs 1972’ye kadar geçen süre içinde, CHP, İsmet İnönü ve arkadaşları ne yapmışlar acaba?..

3’E 3

Bütün yazı boyunca, tek kelime Demirel’e eleştiri yapmadığım vurulacak yüzüme.. Arz edeyim.. Demirel ve Adalet Partisi Grubu’nun, sıralara vura vura “3’e 3” dediklerini, kanlı darbenin ürünü faşist bir mahkemenin tek yanlı kararıyla astığı Adnan Menderes ve arkadaşlarının intikamını almak istediğini zaten yazıyor tarih.. Bu süreçte Demirel’in masum olduğunu kimse söyleyemez.. Vesayet yönünde tavır belirlediği su götürmez bir gerçek.. Ama tüm siyasi sorumluluğu Demirel’e atarak Deniz Gezmiş üzerinden uydurma bir tarih yazsan CHP’nin de o vakit ne yaptığını, nerede durduğunu hatırlatmamız lazım..

MASUM GENÇLER

Tüm bu yazdıklarıma bakarak, idamların haksız ve hukuksuz olduğu yönündeki isyanıma bakarak Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının masumiyetine inandığım anlamı çıkmasın.. Benim durduğum yerden Deniz Gezmiş, silah zoruyla anayasal düzeni yıkarak, meşru hükümeti devirerek, yerine Marksist-Leninist bir düzeni getirmek için mücadele veren bir suçlu.. Daha ileri götüreyim, eğer kurdukları tezgah devam ediyor olsaydı, 80 sonrası PKK’nın olduğu yerde kendi örgütü, Öcalan’ın olduğu yerde ise kendisi olacaktı belki de.. İşin bu tarafı ayrı bir tartışmanın ürünü.. Ama bugün Deniz Gezmiş için bir araba dolusu güzelleme yapacak olan CHP’lilerin, bu geçmişi bildiğimizi fark etmelerini istedim.. Kalın sağlıcakla.