20 Mayıs bayramı!
Malûm “bayram” 19 Mayıs’tadır. Fakat, elim Soma faciası dolayısıyla bu sene 19 Mayıs’ta Bayram yapılmadı.
Peki 19 Mayıs neyin bayramı?
Dün Mustafa Balbay yazmış, Nutuk’ta Atatürk’ün söylediklerini. “1919 yılı Mayısı’nın 19. günü Samsun’a çıktım.”
Bunun doğrusu: “1335 senesi mayısının 19. günü Samsun’a çıktım”dır! Ondan sonra da “Vaziyet ve manzara-i umumiye” denilir ve 1927 yılında 1919’un manzarası çizilir.
“Osmanlı devletinin dahil bulunduğu grup, Harb-i Umumî’de mağlup olmuş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şeraiti ağır bir mütarekename imzalanmış. Büyük harbin uzun seneleri zarfında, millet yorgun ve fakir bir hâlde. Millet ve memleketi Harb-i Umumi’ye sevkedenler, kendi hayatlarının endişesine düşerek, memleketten firar etmişler, saltanat ve hilafet mevkiini işgal eden Vahdettin, mütereddi, şahsını ve yalnız tahtını temin edebileceğini tahayyül ettiği deni tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın riyasetindeki kabine; âciz, haysiyetsiz, cebin, yalnız padişahın iradesine tabi ve onunla beraber şahıslarını vikaye edebilecek herhangi bir vaziyete razı.”
Tabii Paşa manzarayı kendi açısından çizmeye devam ediyor. Biz sadece bu paragrafla ilgili bazı hususlara dikkat çekmekle yetineceğiz. Mustafa Kemal Paşa Nutuk’da “1335 senesi mayısının 19. günü Samsun’a çıktım” derken sırf kendi iradesi ile bu işi yapmış gibi konuşuyor.
Paşa Samsun’a kendi iradesi ile mi çıkmıştır?
Artık biliyoruz ki, M. Kemal Paşa’nın Samsun’a gönderilmesi bir hükümet, hatta devlet kararıdır.
Süreci kısaca özetleyelim.
27 Nisan’da Damat Ferit Paşa Mustafa Kemal Paşa ile görüşüyor. 19 Mayıs’a giden sürcen başlangıcı bu görüşmedir. Paşa, Nutuk’ta “âciz, haysiyetsiz, alçak, padişahın iradesine bağlı ve onunla beraber şahıslarını koruyacak herhangi bir duruma razı” olarak nitelendirdiği Damat Ferit Paşa ile niçin görüşüyor? İki gün sonraya bakalım:
29 Nisan-Harbiye Nazırı Şakir Paşa’nın M. Kemal Paşa’ya 9. Ordu müfettişliğine (Komutanlığına) tayin edilmesinin kararlaştırıldığını bildirmesi.
Demek ki, hükümet Paşa’nın Anadolu’ya görevlendirmesi kararını almış, bu kendisine Sadrazam tarafından bildirilmiş. Harbiye Nazırı’na bunu tebliğ etmek düşmüş. Buna karşılık Paşa ne yapmış? Red mi etmiş? Hayır kabul etmiş, sadece görev alanı ve maiyeti ile ilgili bazı görüşler ortaya koymuş. Bu hükümet kararı, bir gün sonra devlet kararına dönüşmüş:
30 Nisan-M. Kemal Paşa’nın 9. Ordu Kıtaatı Müfettişliği’ne tayinine dair Padişah Vahidetdin’in iradesi (buyruğu).
Akıl ve mantık süzgecinden geçirerek M. Kemal Paşa’nın “1335 senesi mayısının 19. günü Samsun’a çıktım” cümlesini nasıl anlamalıyız?
Paşa kendi başına bu fiilin faili, yani öznesi olabilir mi?
Akıl ve mantık bizi, “değildir” demeye mecbur ediyor. Paşa aleyhinde ağır ifadeler kullandığı hükümet başkanının kararı ve devlet başkanının fermanı ile yola koyuluyor. Kendisine verilen yetkiler, bir ifadeye göre, Osmanlı Devleti tarih boyunca hiç bir faniye verilmemiş. Anadolu’daki bütün askeri güçler emrinde! Bir gemi dolusu maiyet, atlar, arabalar, ciddi bir tahsisat...
Devlet böyle bir yolu açmış, Paşa bu yoldan geçmiş ve daha sonra kendi yolunu çizmiş.
Kendi yolu ne kadar kendi yoludur, bu tartışılır.
Osmanlı Devleti’nin yıkılması bir İngiliz projesi idi. Bu proje adım adım yürütülmüştür. Osmanlı yönetimi onu Devleti yaşatmak için Anadolu’ya göndermiştir. Fakat, bir safhadan sonra devletin yaşatılması arkaplana geçmiş, dönemin şartlarında batının kabulleri çerçevesinde küçük bir devlete razı olunmuştur.
19 Mayısta heyecana kapılıp nutuklar atabilirsiniz.
Asıl bayram 20 mayısta aklı mantığı devreye sokarak konu üzerinde düşünmektir. Bazıları için 20 mayıs hiç gelmiyor!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.