Ersoy Dede

Ersoy Dede

Diyarbakır Anneleri Tarihi Değiştirecek

Diyarbakır Anneleri Tarihi Değiştirecek

9 anne tarihin akışını değiştirecek bir eylem başlattı.. Anneler, Diyarbakır Belediyesi’nin önünden PKK’ya seslendi.. “Çocuklarımızı geri ver”.. Allah aşkına sorarım size, annenin feryadı karşısında hangi tank durabilir.. Bir annenin vatanı evlâdıdır.. Hep anne sevgisini anlatır şiirler.. Neden biliyor musunuz?.. Evlâda duyulan sevgiyi anlatmaya yetmez o şairlerin kelimeleri de ondan.. Şimdi o kelimelerle anlatamadıkları duygularını da yanlarına alıp, kent meydanına çıktı anneler.. PKK’dan çocuklarını istiyorlar.. Bir gün tarih yazılırken, Kürt sorunu kaynaklı şiddet eylemleri ne zaman son buldu diye düşünmenize gerek yok.. Ne zaman çıktı anneler meydana, o zaman son buldu..

**

9 anne çıktı şimdilik meydana “çocuklarımızı geri ver” diye.. Bugüne kadar oy kullanmaya bile PKK’nın nezaretinde giden, korkusundan başını kaldıramayan, rahatça ticaret yapabilmek için haraç vermek zorunda kalan, PKK isteyince canlarının yarısı çocuklarını vermek zorunda kalan anneler, şimdi o çocukları geri istiyor.. Dağda 1.000 (Bin) kadar 18 yaş altı çocuk olduğu zannediliyor. Ve hepsinin bir annesi var kuşkusuz.. Belki şimdiye kadar korkudan seslerini çıkaramadılar. Kim bilir belki bir kısmı kendi elleriyle teslim etmek zorunda kaldı örgüte.. Belki bir kısmı 13-14 yaşındayken kaçırıldı, 4-5 yıldır dağda.. Bağırlarına taş basıp oturan anneler artık başkaldırıyor.. İsyan ediyor.. Bakın bu işin sonu nereye gidecek, göreceksiniz.. O çok korktukları çözülmenin, annelerin sesi ile nasıl başladığına tanık olacağız hep birlikte.. Dedim ya, kim durabilir annenin önünde?..

**

Arjantin’in, 1976’dan itibaren başlayan kirli ve karanlık dönemini sona erdiren de 14 annenin beyaz başörtüsü değil miydi? Öyle ki faşist cunta, çocukları gençleri alıyor, işkencelerden geçiriyor, uçaklardan denize atıyordu.. Rejime muhalif kim varsa en kirli yöntemlerle yok ediliyordu.. İşin sonu belli olmayan karanlık bir tünele girdiğini farkettiğinde 14 anne, beyaz başörtüleriyle, hükümet binasının yanındaki “Mayıs Meydanı”na geldiler.. Yasalara göre durdukları anda “yasa dışı eylem” suçu işleyip gözaltına alınacaklarını bildiklerinden durmaksızın yürüdüler meydanda.. Meydan bitti dönüp bir daha yürüdüler.. Bitti bir daha, bitti bir daha.. Artık her Perşembe toplanıp çocuklarını istemeye gittiler o meydana..  Hükümet, meydanda dönüp duran anneleri “deli” ilan etti..  “Perşembe delileri” onlara..  Kâr etmediğini görünce de hareketi ilk başlatan Arjantinli anneyi, Azucena Villaflor’u evinden aldılar, günlerce işkence ettikten sonra adeta paramparça olmuş bedenini,  bir uçaktan Atlas Okyanusu’na attılar.. Cesedi 30 yıl sonra bulundu.. Bu cinayet, hareketi bitirmek şöyle dursun, `madres de la plaza de mayo` (Mothers of the Plaza de Mayo) adıyla tarihe geçirdi.. 14 olan anne sayısı artık yüzbinlerle  ifade ediliyordu.. Annelere büyükanneler de katılmıştı.. Toplama kamplarına alınan genç kadınlar arasında hamileler de vardı çünkü.. Orada doğurdular.. Sonra başka başka ailelere dağıtıldı bu bebekler.. Mayıs Meydanı Anneleri direnmeye devam etti.. Taa ki darbeci General Jorge Rafael Videla başta olmak üzere bu insanlık dışı işte parmağı olanların tamamı yargılanana kadar.. Bu anneler sadece Arjantin’de değil, dünyanın her yerinde annenin gücünün ne olduğunu gösterdi.. Bugün Diyarbakır’daki anneler de tarihi değiştirecek, göreceksiniz.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi