Boş Sandıklardan Sisi Çıktı
Mısır’da silahların gölgesinde, cunta liderini devletin en üst makamına oturtmak amacıyla ve halkın meşru seçimiyle iş başına gelmiş cumhurbaşkanı silah zoruyla uzaklaştırıldıktan sonra gerçekleştirilen seçimlerin zaten bir meşruiyeti yoktu. Sonu da baştan belliydi ve sadece işi kitabına uydurma amaçlıydı. Diktayı geri getirme niyetindeki cuntanın seçimini baştan yaptığını, halka da seçme hakkı vermeyip onaylama yükümlülüğü yüklediğini daha önce konuyla ilgili yazı ve programlarımızda dile getirmiştik.
Hamdin Sabbahi sadece seçimlerin “çok adaylı” olduğu iddiasına gerekçe oluşturması için aday yapıldığını, kazanması ihtimalinin bulunmadığını kendisi de çok iyi biliyordu. Çünkü en başta mensubu olduğu Kıptî ve ideolojik alanda müntesip olduğu Nasırcı kesim cunta liderine desteğini izhar etmişti. Zaten bu iki kesimle birlikte Suudi Arabistan’ın finansman yularıyla istediği yöne çektiği ve güya “selefi” geçinen, kendini Nur Partisi olarak adlandıran ama Mısırlıların Zur (Yalan) Partisi adını verdikleri siyasi grup dışında da Sisi’ye desteğini açıktan ortaya koyan zikre değer bir siyasi oluşum yoktu. Onlar da cunta liderinin tarafına gidince Sabbahi’ye sadece hatır oyları kalacaktı ve nitekim öyle oldu.
Cunta oy verme işlemini önce 15 Mayıs tarihinden itibaren dış temsilciliklerde başlattı. Normalde böyle dış temsilciliklerde ve gümrük kapılarında oy verme işinin erken başlatılması durumunda sandıklar yine ülke içindeki sandıklarla birlikte açılarak seçmenlerin yönlendirilmesinden kaçınılması şart koşulur. Fakat Sisi cuntasının buna ihtiyacı olmadığı için dış sandıklardan çıkan sonuçlar bir hafta önceden açıklandı. Fakat buralardaki sonuçlar, Arap diktatörlerin geleneklerine nispetle hayli insaflıydı. Çünkü Sisi yanlısı oyların oranı % 83’lerde kalmıştı.
İçeride 53 milyon seçmen olduğundan cunta bu kadar insanın bir günde oy vermesinin zor olacağını, uzun kuyruklar oluşacağını ve izdiham yaşanacağını hesap ederek iki gün arka arkaya oy verilmesine imkân tanınmasını kararlaştırmıştı. Sandık görevlileri de erkenden sandık başlarına koştular. Ama birkaç Sisisever gelip oyunu verdikten sonra cinler top oynamaya başladı. Gelen sinekler belki oy verir ümidiyle onları da kaçırmak istemediklerinden görevliler sinek de avlayamıyorlardı. Görevli hanımlar “Keşke örgü çantamızı yanımızda getirseymişiz! Çenelerimiz çalışırken ellerimiz de boş durmazdı” diyorlardı.
Meğer ki birinci gün tam da mirac kandiline denk gelmiş ve bütün Mısırlılar da kandil orucu tutuyormuş. İş yorgunluğuyla beraber oruç da tutarken sandık başına gitmek çok zor gelmiş. “Nasıl olsa yarın da oy verme imkânı var!” diye düşünerek ertelemişler.
Seçmenlerin ertesi gün rahatça oy verebilmeleri için cunta 27 Mayıs Salı’yı resmi tatil ilan etti. Ne var ki tatil ilanı borsaya ağır darbe vurmaktan başka bir sonuç getirmedi. Vatandaşlar resmî tatili sandık başına gidip oy vererek değil de meydanları doldurup cuntayı protesto ederek değerlendirdiler. Çünkü onlar seçimlerini zaten yapmışlardı ve cuntanın gitmesini meşru yönetimin geri dönmesini istiyorlardı.
Halkın sandıkları boykot etmesi karşısında telaşlanan cunta bu kez oy verme süresini bir gün daha uzatarak oy sayısını artırma çabası içine girdi. Zira önemli olan sandığa atılacak oy sayısının çok olmasıydı. Sandıktan Sabbahi’nin çıkmayacağı zaten garanti edilmişti. Fakat sürenin uzatılması cuntayı daha fazla rezil etti. Bu kez oy verme merkezlerinde oluşacak kuyrukların fotoğraflarını çekecekleri beklentisiyle nöbet tutan muhabirler de sineklerin fotoğrafını çekmek zorunda kaldılar. Saatlerce beklemelerine rağmen gelen giden olmadı. Çünkü oy verme niyeti olanlar zaten ilk gün gelmişlerdi. Diğerleri, oy verme merkezlerinin önünden geçmek zorunda kaldıklarında gazetecilerin fotoğraflarını çekip oy vermeye geldikleri yalanına malzeme yapacakları korkusuyla uzaktan dolaşmayı tercih ediyorlardı.
Bütün bu manzaralar karşısında açıklanan rakamların inandırıcı olması mümkün müdür? Sonuç belli: Boş sandıklardan Sisi çıktı. Sabbahi ise “diğer” aday olmasına rağmen üçüncü sırada yer aldı. İkinciliği geçersiz oylar almıştı. Çünkü tehdit yoluyla oy vermeye zorlananlar tepkilerini geçersiz oylarla ortaya koymuşlardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.