Türkiye’de iki gündem var. Birisi bildiğimiz gündem… Ne olup bitiyorsa o. 

şu sıralar ne oluyor peki?

Diyarbakır’da anneler BDP’li belediyenin önünde oturma eylemi yapıyorlar. Feryatları çok tanıdık: Çocuğumu geri verin!

Bre aman!

Diyarbakır’da bazı anneler çocuklarını taleb ediyor. 

“Bu ne cesaret! Sizin çocuklarınız bizim etnik davamızın köleleri.ister alır, ister satar, istersek de katlederiz. Susun ve oturun! Sizi gidi eksik etekler, sizi de almayalım ayağımızın altına!”

Tepeden tırnağa insanî bir istek bu. Akar suları durduracak bir istek.insan olan bu talebe dürüstçe karşılık verir.  Bu anneler sizin uydurma barış annelerine (gerçek adları “hamam anaları” olmasın?) hiç benzemiyor. 

Onlar savaşanların değirmenlerine su taşımak için görevlendirilmiş militanlarken, bunlar gerçek anneler, çocuklarını vahşi teröristlere kaptırmak istemiyorlar.insanca, barış içinde yaşasın istiyorlar. 

Bu fiyaka bozucu eylem karşısında BDP, HDP, KCK, PKK ne yapıyor peki?

Kem küm! Mırın kırın! Laba luba! Lolo molo! Hoko moko! Taka tuka!

Nerdesiniz özgürlük için nutuk atma şampiyonları, nâ-Salahaddin, Kışanak, Taşanak, Sakık, Takık, Kakık, Lavuk vs.vs…

Ulan bir kere ciddi olun.insan hayatı sözkonusu! Eşref-i mahlukat bu.

Hadi konuşun:işte anneler karşınızda. Davanızı anlatın. “Kürtleri kurtarmak için çocuklarınızı savaşçı” yaptık deyin. “Onları Kürt cennetine göndereceğiz” deyin! “Onlar gidince sizin de direk gideceğiniz yer o cennet” deyin!

Hadi dut mevsimi gelmeden susan bülbüller, konuşun! Ama ağız kalabalığı yapmayın, söz ağzınızdan çıksın başka menfezlerden değil.

Foyaları sürekli dökülüyor. Altından  o çok tanıdık müptezel kâr, iktidar, menfaat hesapları çıkıyor. Masum halk üzerinden sürdürülen kirli siyaset çıkıyor. 

Veya şöyle konuşun:

“Ey Kürt annesi noolur yapma bize bunu. Yoksa nereden nemalanacağım?iktidarımı nasıl sürdüreceğim? Kârımı nasıl katlayacağım? Koltuğumda nasıl oturacağım?”

izmir’de bir annenin çocuğu birkaç saatliğinde bir yerde alıkonulsa, eminim oradan siz bir yerlerinizi yırtarsınız. Hadi gösterin kendinizi. 

Evet bu gerçek “Türkiye gündemi”. Dedik ya bir de “esir gündem” var!

Tabii bu sistemde her şeyin tersini anlamak gerektiği için, onlar “özgür gündem” yazıyorlar. Yani rojevi esir yerine rojevi azad!

Bir de “esir gündem”e bakalım: Hiç böyle bir şey olmamış!

Yine mazlum onlar! Yine zulüm yapan Devlet, Türk ordusu, Hükümet!

Kürdistan dağları sahipsiz değil! AKP Kürdistan’da yenilgiye doymuyor! Rojova’da AKP’nin taşeronu IHşiD habire çocukları katlediyor! Hemi de kurşunları Erdoğan vermiş. Neredeyse Tayyip Erdoğan’ıniHşiD Reisine kurşunları verirken resmini yayınlayacaklar!

Burada duralım ve çocuk katlinin hiç de kötü bir şey olmadığını hatırlayalım. PKK işe böyle başlamadı mı? Bu kanlı örgütün listesinde kaç bebeğin, kaç çocuğun, sabinin, sübyanın kanı var? Özgür Gündem IHşiD’i ayakta alkışlamalı. Geleceğin PKK’sini hürmetle selamlamalı!

Bu Kürt etnikçilik yalanlarını yerle bir eden Barzani’yi bile unutmuşlar şu sıralar. Çocukları dağda alıkoydular ya, bu iğrenç ve insanlık dışı fiilerini Rojova’da çocuk katliamı mavalları ile maskelemek istiyorlar.

Ha bu arada dirisi kandilliler, yani çoktan emekliliği gelmiş uzatmalı şişgöbek teröristler de açıklama yapıyorlar: “Ey ahali AKP binalarına yürüyün!”

Bir bildikleri vardır bu tonton uzatmalıların. Belki de bunların fiyakasını bozmak için çocukları AKP kaçırmıştır! 

Ne duruyoruz öyleyse, biz de Ankara’da,izmir’de,istanbul’da AKP binalarına yürüyelim. Gün bugündür! Hatta Gezi yıldönümü eylemlerinde pankartlar taşıyalım: “AKP Çocuklarımızı geri ver!”