Mısır halkının cuntaya karşı verdiği hak ve özgürlük mücadelesi sonucu elde ettiği kazanımları geri alma, meşru yolla seçtiği cumhurbaşkanını gayri meşru yolla ve silahın gücüne başvurarak görevden uzaklaştırma böylece eski dikta rejimini geri getirme amacıyla gerçekleştirilen askerî darbenin üzerinden bir yıl geçti. Geçen süre içinde Mısır’da yaşanan olaylar ve uluslararası emperyalizmin yönlendirdiği güçlerin de açıktan darbecilere destek vermeleri Mısır halkının dikta rejimine karşı verdiği özgürlük mücadelesinin arkasında  derin güçleri aramaya çalışan komplo teorilerinin tutarsızlığını gözler önüne sermiştir. Aynı gerçekler Baas zulmüne karşı verilen hak mücadelesi için de geçerlidir.

Darbenin birinci yıl dönümü münasebetiyle Mısır başta olmak üzere değişik ülkelerde çeşitli tepki ve protesto eylemleri düzenleniyor. Bu eylemler her şeyden önce Mısır halkının, silahın gücüne ve askeri şiddete başvurularak gerçekleştirilen gaspla iş başına gelmiş gayri meşru yönetimi asla tanımadığını, onaylamadığını ve bu konudaki ısrarlılığını sürdürdüğünü ortaya koyuyor. Gösterilen tepkiler, darbeyle gelen yeni Firavun’un kendini devletin başına geçirmek amacıyla gerçekleştirdiği ve hiçbir meşruiyeti olmayan göstermelik seçimlerin de halkın iradesini yansıtmadığını, bu seçimlerin tamamen bir oyun olduğunu, halk iradesinin ise cuntaya karşı düzenlenen eylemlerle, gösterilerle ortaya konduğunu gözler önüne seriyor.

Sisi darbesine ve bu darbeyle siyasi iktidarı gasp eden cuntaya tepkide Mısır halkından sonra ikinci sırada Türkiye halkının yer aldığını söyleyebiliriz. Darbenin ardından İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin muhtelif şehirlerinde tepki ve protesto eylemleri, halkın özgür iradesine saygı gösterilmesini isteyen kültürel etkinlikler düzenlendi. Sonrasında askerî cuntanın başvurduğu şiddete, özellikle Rabia Meydanı katliamına ve cuntacılar tarafından gerçekleştirilen daha başka saldırılara karşı da tepki eylemleri düzenlendi.

Darbenin birinci yıl dönümünde de Türkiye’deki muhtelif sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde, Mısır halkının gasp edilmiş haklarını geri alma mücadelesine destek ve cuntanın Firavun rejimini geri getirme faaliyetlerine tepki amacıyla çeşitli etkinlikler ve eylemler düzenleniyor. İstanbul Saraçhane Meydanı’nda da bugünden itibaren dört gün süreyle eylemler ve etkinlikler düzenlenecek. Bugün saat 14.00’te darbenin yıl dönümü münasebetiyle cuntayı ret ve halkın özgür iradesine destek amacıyla bir gösteri; akşam da iftar saatlerinde başlayacak ve gece geç saatlere kadar sürecek etkinlikler düzenlenecek. Dört akşam devam edecek bu etkinliklerde değişik sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle iftar yemekleri de verilecek. Akşam, yatsı ve teravih namazları burada cemaatle kılınacak. Programlarda Mısır’daki cuntanın hedef aldığı hak ve özgürlük mücadelesinin öncülerinden de birçok kişi konuşma yapacak. Konuşmacıların arasında Sisi çetesinin idama mahkûm ettiği ancak ülke dışında yaşamaları sebebiyle yakalanamamış olan siyasi liderler, Türkiye’den ve Türkiye dışından önemli ilim ve fikir önderleri yer alacak.

Türkiye’de özellikle de Saraçhane’de dört gün süreyle düzenlenecek etkinlikler Mısır’daki cuntanın gerçek yüzünü, Sisi’nin başkanlığının göstermelik seçimlerle kesinlikle meşruiyet kazanmadığını, halkın bu yönetimi reddetmeye devam ettiğini ve gasp edilmiş haklarını geri alma amaçlı mücadelesini sürdüreceğini dünyaya bir kez daha duyurma açısından büyük önem taşıyor. Orada konuşma yapacak olanlar seslerini sadece etkinliklere katılmak için gelenlere değil bütün dünyaya duyuracaklar. Çünkü muhtelif medya organları vasıtasıyla yerine göre canlı yayınlarla yerine göre kayıttan veya haber programlarıyla dünya kamuoyuna yansıtılacak. Fakat katılımların ve kitlesel desteğin büyük çapta olması da etkinliklerin yankı yapması ve zulme karşı duranların seslerinin dünyaya yansıtılması açısından önem taşıyor. Bu etkinlikler Mısır halkına zulme karşı mücadelesinde yalnız olmadığını hissettirmek ve moral vermek açısından da anlamlıdır. O yüzden etkinliklerin küçümsenmemesi ve hiç kimsenin kendi katılımını basite almaması gerekir. Çünkü tüm kitlesel kalabalıklar fertlerin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.