Ergenekon belgeleri ortaya saçıldıkça yakın geçmişte meydana gelen bir çok olayın gerçek yüzü de ortaya çıkıyor.
Dün gazeteler yazdılar, Ergenekon tutuklusu Z.öztürk telefon konuşmalarının birinde, Ali Kalkancı’dan bizim hoca diye bahsediyor.
28 Şubat mezhepçi darbesinin en önemli gerekçelerinden biri olan Kalkancı’nın, -bizim hoca- diye anılması manidar değil mi? Belli ki Kalkancı 28 Şubat’ta üstlendiği sıra dışı rol ile –bizim hoca-ünvanını almaya hak kazanmış…
Halbuki o dönemde Ali kalkancı-Müslim Gündüz gibi isimlerin üzerinden ne fırtınalar koparıldı.Dindar, muhafazakar insanlar-tecavüzcü- muamelesine tabi tutuldular. İnsanlar sakallarından, örtülerinden korkar oldular.Bütün bir topluma potansiyel Ali Kalkancı-Müslim Gündüz muamelesi yapıldı.
Mesture hanımlar sağda-solda –Fadime Şahin-örneğinden hareketle, hakarete uğradılar.Hiç olmadıkları, olmayı düşünmedikleri bir kimlikle yaftalandılar.
Şimdi anlaşılıyor ki, her şey bir oyunmuş, hem de çok çirkin bir oyun.
Siyaset kurumunu devre dışı bırakmak,derin solun devlet içindeki nüfuzunu devam ettirmek için milyonların inancıyla, onuruyla oynamaktan çekinmemişler.
Bunun elbette bir faturası olacaktır. Nitekim Millete tuzak kuranlar tek, tek kendi kazdıkları kuyuya düşüyorlar. Hem de onurlarını, şereflerini,haysiyetlerini kaybederek..
Polis baskınları yemeden, telefonları dinlenmeden, dünyalarının –kirli-yüzüyle karşı karşıya geliyorlar.
Ancak,Ergenekon millete tuzak kurmakla yetinmemiş…
Yetinse, Allah belalarını versin diyip geçersiniz.
Tuzak kuranlarla iş birliği de yapmış.
Güneydoğu’ya milletin namusunu korumaya gönderilenler, o namusa önce kendileri musallat olmuş.PKK ile, Hizbullah ile her türlü alavere-dalavere yapılmış.Görevinin hakkını verenler ya bizzat, ya da bu iki ihanet örgütünden birine havale edilerek işleri bitirilmiş.
Türkiye senelerini heba eden bu ağır yükün altından kalkmak zorundadır.
Gücünü bazı kurumların dokunulmazlığından alan bu ihanet şebekesi mutlaka cezasını çekmeli,bütün unsurlarıyla devre dışı bırakılmalıdır...çünkü Ergenekon’u yok etmeden PKK’dan, Hizbullah’tan,Darbelerden kurtulmanın mümkün olmadığı anlaşılmıştır. PKK’dan,Hizbullah’tan kurtulmak için Ergenekondan kurtulmalıyız.
İki de bir tank sesleriyle uyanmamak için Ergenekondan kurtulmalıyız.
Toplumsal barışı sağlamak,devlet millet bütünleşmesini temin etmek için Ergenekon’dan kurtulmalıyız.
Ancak şu ana kadar ki tablo ümitvar olmak için yeterli değil.
Emeklileri içeri tıkıp, muvazzafları dışarıda bırakarak Ergenekondan kurtulamayız çünkü…