Davutoğlu Yeni Türkiye’dir...
27’sinde yapılacak olan Ak Parti Kongresi çok önemli.. Erdoğan üstüne basa basa asıl kongrenin 2015’te yapılacağını söylese de biliniyor ki, bu kongrede koltuğa oturacak olan kişi, 2015’te sadece güven tazelemek üzere delegasyona gidecek.. Daha açık bir ifadeyle söylemek gerekirse, bugün Başbakan belirlendikten sonra ve o Başbakan seçimi kazandıktan sonra, koltuğunu bir başka isme mi devredecek?.. Hiç sanmıyorum..
PARALEL YAPIYLA MÜCADELE
27’sinde yapılacak olan kongrenin en güçlü adayının Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu olduğu konuşuluyor.. Bir bilgi üzere söylemiyorum bunu. Hakim kanaat diyelim.. Şahsi fikrimi sorarsanız Davutoğlu en isabetli seçim denebilir.. Neden?.. Öncelikle Erdoğan’ın gerek 30 Mart seçimlerine giderken gerekse bu son seçimlerde hiç dilinden düşürmediği bir mücadele stratejisi olduğunu hatırlamamız lazım.. Paralel yapıyla mücadele.. Bakın Ak Parti içine dikkat çekerek birileri kasten gerçek düşmanı perdelemeye çalışıyor.. Oysa gerek emniyet ve yargıda yuvalanan cunta ve gerekse onun harici elleri, yabancı gizli servislerin yerli işbirlikçileri bu milletin asıl mücadele etmesi gereken gerçek düşmanları.. Geniş kitleler bu düşmanla 17/25 Aralık darbe girişimi sırasında tanıştı. Oysa ilk fiili müdahalesini 7 Şubat 2012’de gerçekleştirmiş ve Hakan Fidan üzerinden hükümete ulaşmaya çalışmıştı bu yapı.. Dolayısıyla biz bilmesek de gerek hükümet içinde gerekse parti içinde Erdoğan’a yakın herkes tehlikenin bir biçimde farkındaydı.. O halde nasıl büyüdü ve gelişti? Nasıl serpildi?... Bürokrasinin her kademesine, pek çok bakanlığın hücrelerine kadar nasıl oldu da sızdı?.. Bu soruların cevabı elbet verilecek.. Göz mü yumuldu, görmezden mi gelindi, fark edilmedi mi, işbirliği mi yapıldı, bilemiyorum.. Ama eminim Recep Tayyip Erdoğan’da bir kanaat vardır bununla ilgili.. Kendisine bu yapıyla mücadelede gözünü karartıp kim arka çıktı, kim arka kapıdan sıvıştı biliyordur eminim.. Biz ise dışarıdan baktığımızda pek çok ismin gerek teslim alınarak gerekse işbirliği içinde bu yapıyla mücadele etmekten imtina ettiğini gözlemledik.. Kimlerin yapmadığına değil de kimlerin hakkıyla yapmaya gayret gösterdiğine dikkat çekersek belki fotoğrafı daha belirgin görürüz.. İşte bu anlamda Ahmet Davutoğlu, bir kaç gayretli bakandan biri olarak öne çıkıyor.. Erdoğan’ın, millet adına, gönül rahatlığı içinde devleti emanet edebileceği bir kaç kişiden biri.. Bakınız bu paralel yapıyla mücadeleyi hafife almayın lütfen.. İnsanlar, insanî zaaflarıyla birlikte yaratılmıştır Yüce Allah tarafından. Ve bu zaaflarından yararlanarak tehdit ve şantajla kimler teslim olmuş bu yapıya bilemiyorum.. Davutoğlu’nun olmadığı ortada.. Ya da Efkan Âlâ’nın.. Hakan Fidan’ın.. Emrullah İşler’in teslim olmadığını biliyoruz artık.. Ama Erdoğan’ı bu mücadelede yalnız bırakanları da gördük ve tanıdık.. Bunun sebebinin ne olduğunu da elbet anlayacağız.. Sadece bu bile Davutoğlu’nu favori aday yapmaya yeter.. Ama asıl başka bir husus var önemli olan..
YENİ TÜRKİYE’NİN VİZYONU
Türkiye dört nala 2023 hedefine doğru koşuyor.. Doğru bir politika ve doğru kadroyla.. Vizyon ve misyon.. Davutoğlu dendiğinde aklımıza ilk ne geliyorsa işte o “Yeni Türkiye”dir.. Bölgesinde söz sahibi, İslam coğrafyasında rehber, AB ile dengeli politikalar kuran, egemen güçlere boyun eğmeyen, sözü dinlenen, tavrına duruşuna itibar edilen bir Türkiye demektir Ahmet Davutoğlu.. Erdoğan’ın doğal liderliğinde tesis edilen bir imajın teknik alt yapısıdır.. Erdoğan için gece gündüz dua eden Patanili Müslümanlar’ın ekmeği suyudur.. Erdoğan’ı umut olarak görüp bekleyen Gazzeli Yetimler’in başını okşayan abileridir Davutoğlu... “Daha da Davos’a gelmem” diyen Erdoğan’ın Avrupa’daki resti, “müslüman halkın tepesine bomba yağdırtmam” diyen Erdoğan’ın ABD’deki teorisyenidir.. Çok heyecanlıyız.. Çünkü herşey biz yaşarken oluyor... Kalın sağlıcakla..