Türkiye, Musul konsolosluğunda çalışan 49 vatandaşına bir zarar gelmemesi için IŞİD’e karşı kurulan koalisyonda aktif rol almayınca neo-co(he)nların ve batı medyasının hedefi oldu. Newsweek dergisi  ve New York Times IŞİD’e katılımların Türkiye üzerinden olduğuna dair birer yazı yazarak Türkiye’nin IŞİD’e insan kaynağı için aracı olduğunu ima etti. Wall Street Journal ise Türkiye’nin IŞİD’den petrol aldığını iddia etti. Bilhassa IŞİD petrolünün satışı meselesi yerli Taraf’tarlarının da desteğiyle sürekli gündemde tutulmaya çalışılıyor. İnternette Suriye’den Türkiye’ye uzanan boruların resimleri dolaşıyor. Fotoların bir tarlada çekilen su borularına ait olduğu müddeilerin malumu olsa da, yine de Türkiye’yi karalamak için yayınlamaktan geri durmuyorlar.

IŞİD, ele geçirdiği petrol kuyularından  Irak’tan günlük 30 bin, Suriye’den de 50 bin varil petrol çıkarıyor. Petrolün varilini 100 dolar yerine 30-40 dolara satıyor.  Amerikan hava saldırılarından önce günlük kazancı 3 milyon dolarken  saldırılardan sonra 1,5 milyon dolara indi. Petrolü çıkaran mühendislerin korkudan kaçması da petrol üretimini azaltan başka bir etken (IŞİD’in azalan gelirlerden dolayı muhalif gruplarla ve Esad rejimiyle ateşkes yaptığına dair duyumlar da geliyor).
Petrolden elde edilen gelir savaşı finanse etme, yeni katılımlar sağlama ve halkı kendi tarafına çekmek için ihtiyaçlarını gidermek için kullanılıyor.

Petrolün alıcıları arasında Amerikan medyasının iddia ettiği gibi Türkiye devleti yok. IŞİD’in Irak’taki kuyulardan çıkardığı petrol, aracı tüccarlar tarafından alınıyor. Irak’lı Arap ve Kürt olan bu tüccarların Irak hükümetiyle de bağlantıları var .Tankerlere doldurulan ham petrol Irak’ın içlerine, İran’a, sınırdan kaçak geçirilebilirse Türkiye’deki tüccarlara satılıyor. Petrol Ürdün üzerinden İsrail’e de satılıyor.  Ancak Irak petrolü için en büyük alıcı Suriye’de olduğu gibi Esed Rejimi.

Suriye’de ise IŞİD’le birlikte Nusra cephesi de petrol çıkarıyor. Petrolün tamamı , Fransız Dışişleri Bakanı Fabius’un da belirttiği gibi, Esed’e satılıyor. Suriye’li muhaliflerin iddiasına göre Esed rejimi ile IŞİD arasında gizli bir anlaşma var.  Muhaliflere ait bir websitesine göre; “Eğer muhalifler petrol kuyularını ele geçirselerdi Esed’e karşı ekonomik olarak da güçlenecekler ve siyasi olarak bağımsızlıklarını elde edeceklerdi.  Esed bu yüzden IŞİD’in petrol kuyularını ele geçirmesine izin verdi. Daha sonra da petrolü onlardan satın aldı.”

Lübnanlı bir site IŞİD-Esed işbirliği hakkında daha detaylı bilgiler veriyor. IMLebanon.org sitesine göre George Haswani isimli Suriyeli Rum bir işadamı rejimle IŞİD arasında aracılık yapıyor. Petrol ve para transferi Haswani üzerinden yapılıyor.

Haswani’nin Esed’le yakın arkadaşlığının yanısıra Rusya ile de sıkı ilişkileri var.  Kendisi Rusya’da eğitim görmüş, ilk eşi Rus olan, HESCO Co. isimli şirketi ile Ruslar adına Suriye’den ihale koparan bir işadamı.  Daha once Banias rafinerisinde genel müdür yardımcılığı da yapmış birisi.

Haswani aracılığıyla alınan petrol ya borularla Humus’taki rafineriye, ya da tankerlerle Şam taraflarına gönderiliyor.  Petrolün bir kısmı Rusya ve Çin gibi ülkelere ihraç ediliyor.

Görüldüğü üzere IŞİD’in sattığı petrolü bizzat IŞİD’le savaşan Irak’lı ve Suriye’li aracılar satın alıp kendi ülkelerinde ya da komşu ülkelerde hükümetlerinin de bilgisi dahilinde pazarlıyorlar. Petrolün Türkiye’ye kaçak yollarla girdiğini hükümet de kabul ediyor ve engellemek için çeşitli önlemler alıyor.
Türkiye’nin 49 vatandaşını esir alan ve onları ölümle tehdit ederek düşmanlığını gösteren bir terör örgütüyle ticaret yapacağını iddia etmek akıl karı değildir. Buna rağmen ithamlara devam ediliyorsa bir çıkar sorunu var demektir.

Aslında bu filmi daha önce de görmüştük. Amerika Saddam Hüseyin’i devirdikten sonra ülkeyi ve petrolünü işgal etmişti. Şimdi yine Saddam rejiminin devamı olan bir örgüt Irak’ı  ve petrolü tekrar Amerika’nın elinden alıyor.

IŞİD terörü ve hukuksuzluğuyla mücadele etmeye eyvallah. Ancak bu mücadeleyi örgütün doğumuna sebep olanlar yapmalı. Türkiye başkasının savaşında ölmemeyi seçmekle iyi bir karar aldı.
Sanırım yavaş yavaş bağımsızlaşıyoruz.

Twitter: @bekiroglu1