İbrahim Bekiroğlu

İbrahim Bekiroğlu

Batının ve Arapların Ak-Saray Hazımsızlığı

Batının ve Arapların Ak-Saray Hazımsızlığı

Yeni Cumhurbaşkanlığı sarayı Ak-Saray’la ilgili tartışmalar devam ediyor. Ak-Saray’a karşı çıkan muhalefeti bir nebze anlamak mümkün.  Bu ülkenin laik kesimi “ Kabe Arab’ın olsun, Çankaya bize yeter” diyecek kadar azıtmıştı. Sembolik mabetleri atıl kalınca vaveyla etmelerini doğal karşılamak lazım. Onlara sarayın büyüyen Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu ispata çalışmak bir işe yaramayacaktır. Çünkü onlar kendilerine ait küçük Türkiye’yi yeni ve büyük Türkiye’ye tercih ederler. Akıl küçük olunca hayaller de, talepler de küçük oluyor.

Ancak yabancı medyanın ağız birliği edercesine Ak-Saray’ın  maliyeti üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırması insanın sabır sınırlarını epey zorluyor.  Kendi kral, prens, devlet başkanı ya da diktatörlerini bırakıp Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı sarayını diğer diktatörlerin saraylarıyla karşılaştırmak, alaya almak, kolonilerden çaldıkları sermayeyle yaptırdıkları kraliyet saraylarını görmezden gelmek yapılan yayınların iyi niyetli olmadığının en önemli göstergesidir.

Yabancı medyadaki çeşitliliği de vurgulamak lazım. Eskiden Amerikalı, İsrailli, İngiliz  ya da Alman medyasının saldırdığını görürdük. Şimdilerde Doğu medyası  da (Arap medyası) saldırıya geçmiş durumda.

Mesela Mısır’ın El Ahram gazetesi Ak-Saray için harcanan parayı haber yapıp Erdoğan’ı diktatörlükle suçluyor.  Aynı gazete darbeci diktatör Sisi’yi yere göğe sığdıramıyor.  Öte yandan Sisi’nin kullandığı 5 adet sarayın  (Abdin, Heliopolis, Muntaza, Ras El Tin, Kubbe) bahsini yapmıyor. Suudilerden gelen paralarla ayakta duran bir ülkenin darbeci başkanının 5 sarayı olur mu? Bu ülke Mısır’sa oluyor.

Suudilerin televizyonu El Arabiye ise Ak-Saray’ı diğer diktatörlerin saraylarıyla karşılaştırmış. Tabi haliyle Erdoğan’a müsrif diktatör demiş oluyor. Başka bir ülkenin televizyonu neyse de diktatörlükte ve israfta kimsenin yarışamayacağı Suudi Arabistan’ın Erdoğan’a bu tür bir ithamda bulunması çok absürt kalıyor.  

Suudilerin israfına dair birkaç örnek verelim;

Şu anda 25 bin Suudi prens var. Bunlara her ay 30 bin dolar para veriliyor.  Ayrıyeten petrol gelirlerinden pay verilir. En önemli makamlarda bunlar vardır. Dünyanın en lüks hayatını bunlar yaşarlar.  Mesela prens El Velid’in 500 milyon dolar değerinde çift katlı Airbus A380 uçağı vardır.
Kralın 7 sarayı, bir çok ülkede şatosu, yazlığı, oteli vs. vardır. Bir adet Boeing 747 uçağı vardır. 

Tatile gittiğinde günlük milyonlarca TL harcadığı olmuştur.  Türkiye’de 2 milyon Euro’ya otobüs yaptırdı.

Tüm bunlara rağmen Erdoğan’a ofis olarak kullanacağı saray üzerinden hakaret ediyorlar.

Diğer cephede ise BBC, Financial Times, New York Times ve USA Today gibi taşeron batı medyası var.  Bunların da önce kendi liderlerinin kaldığı rezidansları eleştirmeleri gerekir.

Kraliçe Elizabeth’in kaldığı 775 odalı Buckingham Sarayı’na emlakçılar 935 milyon pound (1,5 milyar dolar) değer biçiyorlar.  Bu saray sömürdükleri, katlettikleri Hintliler, Afrikalılar, Kızılderililer ya da Araplardan soydukları paralarla yapıldı.  BBC bunun bahsini yapamaz. Çünkü kara propaganda sadece sömürülmeyi kabul etmeyenlere karşı yapılır.

Obama’nın oturduğu 132 odalı Beyaz Saray bile 350 milyon dolar ediyor.  “ Dünyayı yönetiyoruz. O kadar da olacak “ diyorlarsa her yıl İsrail’e verdikleri 3,1 milyar dolarlık askeri yardımın israf olup olmadığını söylesinler.  O İsrail ki ne Irak ne Afganistan ne de IŞİD’le yapılan savaşta Amerika’ya destek vermemiştir.

Şayet ABD medyası diktatörlüğü eleştiriyorsa Erdoğan yüzünden ölen, öldürülen ya da hapis yatanların sayısını da versin. Hem diktatörlere karşılarsa  neden Mısır’ın başına bir diktatör getirirler?
Aslında Batı ve Arap medyasının dertlerinin Ak-Saray’ın maliyeti olmadığı herkesin malumu. Onlar o saraya oturacak Erdoğan’ı hazmedemiyorlar.  İstiyorlar ki Ortadoğu’da İsrail vursun, Müslümanlar sussun,  Amerika kazansın .  

Ahlaksızlık üzerine bina edilmiş siyasi düzene karşı gelen Erdoğan’a  karşı yapılan bu algı operasyonlarının yegane amacı one minute’un rövanşını almaktır. Ancak beyhude çabaladıklarını bilsinler. Şunu da bilsinler ki Erdoğan Ak-Saray’ı Çankaya Köşkünün yerine değil Topkapı Sarayının varisi olarak kurdu.  Onlar korkacaklarsa taş binalardan değil, içindeki zihniyetten korksunlar.

Çünkü Yeni Türkiye yeni zihniyetle gümbür gümbür geliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum
İbrahim Bekiroğlu Arşivi