Siyaset ve Yolsuzluk
Siyaset mecrası çok kirlidir. Temiz insanların kolay kolay yapacağı bir meslek değildir. Ancak kirli insanlar için su aygırının bataklıkta rahatlaması misali güzeldir, cazibedardır.
Şahsen küçük bir siyasi azınlık hariç hiç kimsenin milyonlarca insanın derdiyle dertleneceğine inanmıyorum. Onun için de siyasilerin samimiyetine hep şüpheyle bakmışımdır.
Kendi kişisel tarihimde unutamadığım en önemli siyasi yolsuzluk Anasol-M iktidarı döneminde olmuştur. O dönemde Ziraat Bankasını MHP’li bir bakana, Vakıfbank’ı ANAP’lı bakana ve Halkbank’ı DSP’li bir bakana bağlamışlardı. Devlet bankalarının işlevi aynı olmasına rağmen her biri bir partiye peşkeş çekilmişti. Nitekim bu bankalar milyarlarca liralık görev zararı yazmışlardı.
Siyasi bağlamda ne sağ, ne sol, ne de milliyetçiler temiz siyaset yapamayacaklarını göstermiş oldular.
Sonra Ak Parti geldi iktidara. Başta kurucusu Erdoğan olmak üzere beyin takımı dürüsttü. Hala da dürüst olduklarına inanırım. Lakin bir yerde çiçek varsa o çiçeğe bal arıları gibi eşek arıları da taliptirler. Nitekim ANAP, DYP, MHP ve CHP gibi partilerden umduğunu bulamayan rantçı kesim bu sefer de Ak Partiye dadandı. Yağmur Ak Partinin orada yağdığı için tarlalarını da oraya taşıdılar.
Sonuç olarak hepsi olmasa da kendisini Ak Partili olarak tanımlayan yolsuzluğa bulaşmış bir kesim oluştu. Bunların en önemlisi şüphesiz ki paralel yapıdır. Parti içinde parti gibi hareket eden ve hiç kimseye nefes aldırmayan bu yapının polis taltiflerinden çalınan sorulara kadar sicili kabarıktı.
Ak Parti şimdilerde bu yapıdan kurtulmaya çalışıyor. Ancak kurtulunması gerekenler sadece onlar değil. Bireysel veya grup halinde hareket eden bazıları hala iktidarın nimetlerini haksız yere elde etmeye çalışıyor.
Ak Partinin kendi kendini teftiş etmesi elzem olmuş durumda. Nasıl ki bilgisayara bulaşan virüsler özel programlarla temizlenerek bilgisayarın performansı uzatılıyor ve ömrü uzuyor, aynen bunun gibi dahili bir denetim yapılarak bünyedeki virüslerden kurtulmak mümkündür.
Hak yiyenin bilgisine ve tecrübesine ihtiyaç yoktur. Onların zekası sadece kendi çıkarlarına faydalıdır. Bu tip insanların yaptıklarını görmezden gelip erken teşhis ve tedavide bulunmamak partiyi uzun vadede çürütecektir.
Zayıf bir parti rakiplerinden ve dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı koyamaz. Partileri çürükler çürütür. Memleketin Ak Parti iktidarına ihtiyacı var. 13 yıldır Ak Partiyi sırtında taşıyan halk, bundan sonra da desteğini esirgemeyecektir.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı taşımakla haksız yere elde ettikleriyle şişmanlaşmış hortumcuları sırtlamak aynı şey değildir. Bu insanlar ki yiye yiye milletin üzerinde ağırlık yapar noktaya geldiler ve halkı yalpalatmaya başladılar.
Yazdıklarım içeriden birinin tavsiyesi ya da yapıcı eleştirisi olarak algılansın. Körü körüne karşı çıkılmasın. Bu partiden bir paralel yapı çıkarılıp atıldı. Kalan kısmın temiz olduğu belli değil. Velev ki temiz olsa bile partinin kendini virüslere karşı taramasının bir zararı olmayacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.