Başka gündemlerle de ilgileniyoruz diye Gazze’yi unuttuk sanmayın. “Siyonist/Yahudi Terör Üssü İsrail”in Gazze’de yaptığı katliamı, soykırımı hiçbir gündem unutturamaz. Konuyu elimden geldiğince, sonuna kadar takip edeceğimden emin olun.

Yahudi vatandaşların çıkardığı Şalom Gazetesi’nin web sayfasındaki bir haber, “İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırım için yeni bir tedbir almak gerektiği” düşüncesine sevk etti beni. “Yunanistan’da Soykırım inkârcılarına yeni yasa” başlığını taşıyan haber; “Yunanistan kabul ettiği yeni yasa ile Soykırım inkârını hapis ve para ile cezalandıracak. Ülkedeki Yahudi kuruluşları yükselen neo-Nazi dalgasına rağmen Holokost inkârcılarına yasak getirilmesini takdir etti” spotuyla takdim ediliyor.

Bildiğiniz gibi “Holokost”, Nazilerin yaptığı Yahudi soykırımını ifade için kullanılan kavram. Hitler’in 6 milyon yahudiyi öldürttüğü söyleniyor. Bu rakamı doğru/inandırıcı bulmuyorum. Çünkü o dönemde Hitler’in girdiği bölgelerdeki tüm yahudi nüfusunun bile bu kadar olduğu kuşkulu. Ayrıca, Hitler’in öldürttüğü Romanların, Polonyalıların, Sovyet tutsakların, eşcinsellerin, özürlü insanların ve benzerlerinin de Holokost rakamlarına dahil edildiğini ve bu şekilde “mağduriyetin boyutlarının büyütülmeye çalışıldığı”nı iddia eden uzmanlar var. Yine de öldürülenlerin çok sayıda olduğu bir gerçek.

Daha önce, 20.08.2014 tarihli “Antisemitizm haritası ve siyonist algı operasyonu” başlıklı yazıda belirtmiştim, bir kez daha ifade ediyorum. Siyonistlerin “mağduriyet edebiyatı” olarak kullandıkları Nazi katliamının iddia edilen boyutlarda olmadığını, -belki de- danışıklı bir “ayıklama operasyonu” olduğunu düşünüyorum. Hatalıysam ispatlasınlar. Şöyle yapsınlar: Hitler’in öldürdüğü yahudilerin listesini yaş, cinsiyet, taşıdığı hastalık, sahip olduğu mal varlığı, eğitim, beceri, yetenek düzeyi vb. kriterlere göre açıklasınlar.Bence, o sıralarda kurmayı planladıkları İsrail için ayakbağı olacakların dışında pek kimse öldürülmüş çıkmayacak. İstediğim listeyi versinler, yanılıyorsam sözümü geri alacağım.

Şalom’un yazdığına göre Yunanistan, Holokost inkârcılarına yasak getirmiş. Yasa, “nefret söylemleri”ne ve “Soykırım inkârı”na ciddi cezalar öngörüyormuş. Öyle ki, Dünya Yahudi Kongresi Başkanı Robert Singer bile memnuniyetini ifade etmiş. Çünkü Yunan Meclisinden geçen yasada “ırkçı şiddet” ve “zorlamalara teşvik” içeren hareketlere hapis ve para cezası getiriliyor; “şiddet, ayırımcılık ve nefret suçlarına sebep olmak” en ağır cezalara sebep gösteriliyor. “Soykırım”ı ve “diğer kabul edilmiş katliamlar”ı inkâr etmek de yasaklanıyor. 

Dikkat çekici olan, Yunanistan’da bu yasanın, beni Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şikâyet eden ABD’deki ADL (Anti-Defamation League) adlı Yahudi kuruluşunun, “dünya ülkelerinde antisemitizmi ölçmek...” amacıyla yaptığı anket sonuçlarının yayımlanmasının akabine rastlıyor oluşu. Zira bu ankette, Yunanistan nüfusunun yüzde 69’unun Yahudi karşıtı fikirlere sahip olduğu sonucu çıkmıştı. Demek ki Siyonist odaklar Yunanistan’a baskı yapıp yasayı çıkarttırıverdi.

Siyonistlerin dünya üzerindeki çalışmaları Yunanistan’dan ibaret değil tabiî. Tüm dünyayı imzalamaya icbar ettikleri “Ottawa Antisemitizm ile Mücadele Protokolü” var. Siyonistler,“Ottawa Protokolü” ile kendilerine pek çok dokunulmazlık sağladılar. Zira “Antisemitizm’e sınır çizme” adına, adeta “Siyonistleri bütün dünyaya baş tacı etmenin gerekleri”belirlenen Protokol’de; hangi eylemin veya sözün “Antisemitizm suçu” olduğuna dair örnekler veriliyor. Ayrıntılarını, bu köşede 10.03.2013 tarihinde yazdığım “Ottawa Protokolü ve Siyonist Hegemonya” başlıklı yazıda bulabilirsiniz.

Bırakın katliam yapmayı, Holokost’u inkâr edeni bile cezalandırmayı dünya devletlerinin hukuk sistemine rapteden yahudiler çok mu masum?

Ne münasebet! Şuna inanıyorum ki, dünyada ne kadar pislik varsa, bir ucu gelip bir şekilde Siyonist’e dayanır. Ama asıl konum bu olmadığı için geçiyorum.

“Soykırımı inkâr” etmeyi bile yasaklatmaya çalışan, “ırkçı şiddet”ten, “nefret”ten ve“ayrımcılık”tan yakınan yahudilerin, iman ettikleri “muharref Tevrat”ta geçen “ırkçı şiddet hükümleri”nden habersiz değiliz. Sizce, daha hâlâ başkalarını “ırkçı şiddet”le suçlamaları ne derece masum?

Siyonistlerin, daha geçen gün ABD’de yaptıklarını bir bilseniz. İsrail yanlısı bir grup, New York sokaklarında “Amerikan Özgürlüğünü Savunma Girişimi” adı altındaki “İslam karşıtı kampanya”yı finanse etmişler. Bilsinler ki, bunu da bir kenara not aldık.

Gördüğünüz gibi, herkesten dostluk bekleyen yahudiler, kimseye dostane yaklaşmıyorlar. Özellikle de müslümanlara düşmanlığın her türünü göstermek için ellerinden geleni geri bırakmıyorlar! Bunun en son örneğini yakın zamanda Gazze’de gördük. Alt ve üstyapı tamamen çökmüş, toplam maddi kayıp 8 milyar doları geçmiş. 2150 kişi ölmüş, 10 binden fazla kişi yaralanmış.

Görüyorsunuz, soykırımın babasını İsrail Gazze’de yaptı. Öncekileri saymasak bile, sırf bu rakamlar soykırım için yeterli değil mi?

Şimdi bu noktada teklifim şu: Madem Holokost’u inkâr etmek suç, o halde İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamı, soykırımı inkâr da, kınamamak da suç sayılsın! İsrail’in Gazze’de soykırım/katliam yaptığını inkâr edenler cezalandırılsın!

Bunu sağlayacak bir yasa teklifini Meclis’e verecek yürekli ve duyarlı bir vekil arıyorum. Yasa metninin hazırlanmasında gereken desteği vermeye hazırım.