Siyâsetin, taraftarlığın, daha doğrusu fanatizmin herşeye karışması zihinlerimizi bulandırıyor. Yırca Köyü’ndeki zeytin ağacı eylemine bakıyorum. Heyecanlanıyorum. Anadolu insanının bilinç düzeyinin yükselmesi hoşuma gidiyor.

Ama....

Onların yanındaki Greenpeac üyelerinden hoşlanmıyorum. Samîmiyetlerine inanmıyorum. Yırca Köyü’ndeki ağaçlar onların umurunda değil. Eğer umurlarında olsa  bir yığın ağaç yok edilerek yapılan Koç Üniversitesi’nin bahar şenliğine katılırlar mı?

Bir yerde Greenpeace üyeleri varsa bilin ki geride bir oyun vardır. Orada İngilizin bir çıkarı vardır. Bu örgüt, gelişmekte olan ülkelerde ortalığı karıştırarak o ülkenin ekonomisine darbe vuran eylemler yapar. Asla, İngiltere’nin aleyhine eylem yapmaz.

Batı ülkelerinde bilmem kaç tane nükleer santral vardır. Onlar için eylem yapmaz. Ama bizim gibi ülkeleri düze çıkaracak teşebbüsler için kıyâmeti koparır.

Türkiye’de günlerce elektirik kesilecek olsa, Yırca’da aynı saftaymış gibi duran köylü kadınları ile greenpeace üyesi kadınların hâlini bir düşünün. Birisi, gaz lambasını yakar oturur; diğeri, yine eylem yapar; hükûmeti istifâya çağırır.

Hem elektrik santrali yapılmasın hem elektrik kesilmesin. Hem şöför arkası hem cam kenarı hesâbı. Peki nasıl olacak? Cevap belli. Rüzgâr ve güneş enerjisi. Peki enerjinin tamamı bunlardan karşılanır mı? Hayır. O halde, ne istiyorsunuz?

Ne istediklerini kendileri de bilse...

Şimdi diyeceksiniz ki insan sırf siyâset uğruna ülkesinin aleyhinde birşey yapar mı?

Neler neler yapar...Mîmarlar Odası, “Cumhurbaşkanlığı binası, kaçak yapı. Türkiye’ye gelmeyin“ diye sağa sola mektup yazmaya başlamış bile.

Bir örnek de târihden vereyim. Vaktiyle bir sohbette dinlemiştim. Yazılı kaynak veremiyorum.

2. Abdülhamid Han tahtan indirildiği zaman, Suriye taraflarında bir yer. Askerî bir bölgedeki bir koruluğun bir sabah yok olduğu görülüyor. Ne olduğu araştırılınca ittihatçı bir subayın “Onlar istibdâdın ağaçlarıydı. “ diye kestirdiği öğreniliyor. İşte Batının bu topraklara ektiği nefret böyle bir şey. Hükûmetten, Tayyip Erdoğan’dan nefret ettikleri için Marmaray’a binmeyenlerle istibdâdın ağaçlarını kesen ittihatçılar arasında ne fark var?

Bu nefretin tohumu bu topraklara öyle bir atıldı ki iki asırdır kök salmak için bir hayli çabalıyor. Ama, eni sonu sökülüp atılacak. Mümkün değil, kök salamaz.

Yırca köylüleri, eğer dikkâtli bakarlarsa yanlarında duran yeşilciler ile aynı yerde olmadıklarını anlayacaklardır.