Bunlar da var!
Bugün şundan bundan kısa bir geçiş yapacağız. Beşiktaş’ın özellikle de Demba Ba ve Sosa transferleriyle nasıl bir takım haline geldiğini gördük.
Peki, takımın bir anda ayağa kalkışının arkasındaki transfer doğruları kime ait?
Öğrendiğime göre bizim Tunusbağlı kadim dost Fikret imiş transfer tüyolarını veren...
Eh Fikret futbolcunun kralı idi...
Zaman zaman uçup giden aklı da vardı ama bizimle ve gelip benimle dertlerini paylaşmayı severdi. Ona geçen gün rastladım... “Franco nasıl adam abi? Savunmacının kralı be...” dedi.
Kendisini önermişti.
Bendeniz de hatırlarsanız bu sütunlarda Franco’yu övmüş onu yerenlerin de acilen futbolu öğrenmelerini gerektiğini savunmuştum.
Yaşa be Fiko; senin gibi üç adam daha bulabilsek ne Telles’e, ne Diego’ya yakalanırız!
Gelelim Fenerbahçe’nin gençlerine... Hani şu Kayserispor maçında huzura çıkanlara... Bazı okurlarım benden bu gençlerin analizini yapmamı istemişti. Ben de onlara, “Siz bir daha onları izlemezsiniz ki, size yorum yapayım” diye karşılık vermiştim. Yahu be İsmail hoca; hiç olmazsa birini şu ligi çoktan terk etmiş emekliler takımı Balıkesirspor’a karşı yedekte soyundursaydın ya... Sanırım cevabı aldınız sevgili okurlar...
Okurlarımdan Atınç Kotan benimle fikirlerini paylaşmak istermiş. Hay hay... Bayılırım... Derler ya, akıl akıldan üstündür diye... Belki de atladığımız vardır...
Mahmut Altay da 1996’dan beri beni takip edermiş. Sağ olun. Bu kadar uzun süre sizlerin huzuruna geliyorsak ne mutlu. Orhan Yıldırım kardeşimiz de 1999’dan beri okurmuş, dinlermiş. Bir gazeteci için bundan daha mutlu edici bir olgu olabilir mi? Demek ki okura, izleyiciye bir şeyler sunabiliyoruz. Herkese buralara gelmeleri için gayret harcamalarını tavsiye ederim.
Almanya’dan Mustafa Neden veya Meden de kuşakların başarılarından söz etmiş. İncelenmesi gereken önemli bir mesele...
Önemli olan yarınlara iyi sinyaller verenlerini eğitebilmektir. Şans olarak bunların aynı takımda bir araya gelmeleridir. Tıpkı Galatasaray 1996-2001 gibi... Yoksa parça parça yakalarsanız başarıyı bulmak için hepsini bir arada kullanmak bayağı zordur.
Bu arada yine bazı okurlarım benimle yüz yüze konuşmak, tanışmak istiyorlar. Allah nasip ederse, memnuniyetle... Gazeteci okuruyla yaşar. Okur veya günün modası ile izleyici olmazsa bizim gibiler sadece masalcı olabilirler.
İyi hafta sonları, hayırlı cumalar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.