Bu gazete başka gazete
Yeni Türkiye’ye de yepyeni bir gazete yakışırdı.
Anadolu’nun bağrından, Nevşehir’den, milli mi milli bir “medya patronu” doğuyor.
Yayın Yönetmenimiz Yener Dönmez’in aile büyüğü Menderes Dönmez ağabey, müteşekkiriz size.
Adını yaşattığınız merhum Başbakan Adnan Menderes gibi memleket meselelerine ne kadar duyarlı ve dertli olduğunuzu biliriz.
Hep “Bize de düşen görevler olmalı” der dururdunuz.
Nasip Vahdet’inmiş.
Büyük fedakarlıklar yaparak, gurbette alın teri akıtarak edindiğiniz kazanımlarla Vahdet için imkan oluşturdunuz.
Bizlere olan güveninizi boşa çıkarmayacağız inşaallah.
Dertler aynı, hassasiyet aynı, istikamet aynı…
***
Vahdet’in reklamları yaklaşık bir haftadır televizyon kanallarında dönüyor.
İnternette de büyük ilgi gördü.
Pek çok site haber değeri gördü Vahdet’te, Vahdet’in yazar kadrosunda, Vahdet’in reklam filmlerinde.
Umarım sizler de beğenmişsinizdir.
Orada da dediğimiz gibi “Bu gazete başka gazete”.
Çünkü amacımız “habercilik” yapmak.
Bugün Türkiye’de medya alanında en büyük eksiklik bu bence.
Halk muzdarip bu durumdan.
Ve inanıyorum ki, mevcut siyasi irade de…
Bugün bir kısım medya organı “candaş”ları; diğer bir kısım medya organı ise “yandaş”ları oynuyor.
Bir kutuplaşma oluşmuş durumda.
Ve bu kutuplaşma “siyasi irade” etrafında şekillenmiş vaziyette.
Birinin tümüyle “ak” dediğine; diğeri tümüyle “kara” diyor.
Bir kutup, mevcut siyasi iradeyi iktidardan uzaklaştırmak için her yolu deniyor…
Malum cemaat medyası da kuyruk olmuş bunlara, kendi geçmişlerini inkara varan yayınlar yapıyor, sırf AK Parti’yi yıpratmak için.
Diğer kutup ise, bu saldırılara karşı konuşlandırmış tamamen kendini.
Halkın derdine, gerçek gündemine hakkıyla ayna tutulmuyor.
Türkiye’nin son dönemine damgasını vuran Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi alanında yaptığını, muhafazakar medya organlarımız gazetecilik alanında yeterince yapamıyor bence.
Şöyle ki;
Erdoğan her yerde, peki ya medyamız?
Medya organları olarak, gazeteciler olarak “taraf”ımız belli tamam da,
“Taraf” olunca halkın tüm sorunları sona mı ermiş oluyor?
Sokakta ne olup bitiyor?
Ailemizde neler oluyor?
TV’lerden akan zehrin ne kadar farkındayız?
İnternet kime hizmet ediyor?
Asgari ücretlinin hali nedir?
Taşeronlarda durum ne?
Çay-simit hesabı ne durumda?
Bankalar, kredi kartları, AVM’ler, tüketim de tüketim, israf…
En önemlisi değerlerimiz, yaşantımız, gençlerimiz iyiye mi gidiyor kötüye mi?
Medyanın görevi değil mi bu konularla dertlenmek; çözüm için, çare için bunları yazıp çizmek?
Vahdet gazetesi olarak, öncelikli gündemimiz millet olacak,
Milletin vicdanı, milletin derdi olacak.
Niyetimiz halis, amacımız “üzüm yemek”.
Allah yolumuzu açık etsin inşallah.
Not: Bu yazı Vahdet gazetesinden alıntılanmıştır