Birini anladık diğerini anlayamadık...

Biz eskiden İslam bilirdik, ne zaman rivayet edildi bu demokrasi? 

Ekrem Dumanlı emniyete çağrılınca “demokrasiye, medyaya” darbe oluyormuş.

Bunu da yeni öğrendik...

Bu ülkede bunca yıl hakimlik savcılık yaptım, beni ifadeye çağırsalar veya gözaltına alsalar hiç kimse çıkıp da yargıya, medyaya darbe yapıldı demez. 

Ben ne yargıyım, ne medyayım, arkamda sermaye de yok.

Bu tip rivayetler eskiden de vardı.

Birisi başçavuşa küfretse ordunun manevi şahsiyetine hakaretten hemen içeri alırlardı.

Vesayet gereği, başçavuş demek ordu demekmiş...

Daha eskilere gittiğimizde bekçinin düğmesi devlet sayılıyordu. 

Dokundun mu hapı yuttun.

Yeni Türkiye olunca aklınıza sadece hızlandırılmış trenler gelmemeli. 

Zata mahsus demokrasi ile medyası var.

Benim anlayamadığım...

Fetullah Gülen’in uzun yıllar yanında kalanlardan birisi hocasının kabahatlerini anlatırken “İslam devletikuracaktı” deyince, gerçekten irkildim. 

Bu arkadaş ne demek istiyor? 

Dedim ki “yoksa bu devlet yanlış ata mı oynuyor?”

Akabinde Gülen’in Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine yapmış olduğu “Türkiye’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmaktan ziyade bir parti devleti, hatta bir tek adam devleti olduğu izlenimi uyandırdığı”  şeklindeki garip açıklamasını okuyunca havsalam daha da karıştı.

Hocayı yakından bilen ne diyor, hoca ne diyor?

Hem kimi kime şikayet?

Bak sen şu işe, Türkiye laik devlet  olmaktan uzaklaşmış...

Çok mu üzüldün Hocaefendi?

Hadi içerideki muhalefeti ile “düşmanımın düşmanı dostum” yaklaşımını bir derece anladık. Ama bu açıklamayı hiç anlayamadık.

Yoksa diyorum, bizim mi yanlışımız var?

Sen şimdiye kadar neyi savunuyordun Hocafendi?

İslam’ı mı laisizmi mi?..

Geçmişte Hollanda kraliyet müzesini HSYK başkan ve üyeleri ile gezerken dışişlerinden bir yetkiliyi hem bizi karşılamak, hem de müze hakkında Türkçe bilgi vermesi için göndermişlerdi. Adam konuşmaya başlar başlamaz ilk cümlesi:

 “Osmanlı Emperyalistti, ama Hollanda Kraliyeti öyle değil”.

Yanımdaki üye (rahmetlik oldu) ayağa kalktı:

 “Bana bak, Osmanlı’yı sevmeyebilirsin ama sen bu sözü burada söylemezsin.”

Bize döndü: “Kalkın gidiyoruz, bu adam haindir, dinlenmez.”

Hepimiz salonu terk ettik...

Kıssadan hisse... 

Geçmişte  sohbetlerine katıldığım Hoca, şu anda Türkiye için zararlı olmaya başladı.

İsrail zulmüne karşı ses çıkarma; Dumanlı sorguya alındı diye ayağa kalk.

Ah o eller eller, pamuk eller...

Operasyonlara gelince,  dosyaları görmediğim için bu konuda görüş beyan etmem. 

Ancak, “Türkiye’nin içeride bir kutuplaşma dışarıda ise her gün itibar kaybı yaşadığını ve yalnızlaştığını, ülkenin içine düştüğü durumun kendisini üzdüğünü” sözleri Hoca sana aitse ve de bu sözleri şikayet makamında gavura söylemişsen kalk, iman tazele.

Duruşunu en azından netleştir... Bilelim kimden yanasın?

Müslümandan yana mısın, laiklikten yana mısın?...