Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

Şimdi sıra AK Partide

Şimdi sıra AK Partide

Meclis Soruşturma Komisyonu’nun, bakanlar hakkındaki Yüce Dîvân oylamasını 5 Ocak’a ertelemesi, daha doğrusu karârsızlığı bir hayli canımı sıktı. Geçen sene, 17 Aralık sonrasındaki bir görüntüyü aklıma getirdi. Bir vesile ile bakanlar ayak üstü bir araya gelmişlerdi. İsmi lâzım değil bir bakan, 17 Aralık’da adı geçen bakanlarla (Bayraktar hâriç. O inzivâdaydı.) nispet eder bir tavırla tokalaştı ve öptü. “Dost sevinsin; düşman çatlasın. Yıkılmadık; ayaktayız.” der gibiydi. Şahsen ben hiç sevinmedim. Bizim oraların deyimiyle ortamdan çatladım. Kutlanacak birşey yoktu ki...

Bir başka bakan ise son derece temkinli, abartısız bir şekilde tokalaştı. Belli ki ortada öpecek bir şey olmadığının farkındaydı. “Yıkılmadık; ayaktayız. Ama, yaralıyız.” der gibiydi. Bir yıl sonra gelinen nokta aynı. Bir kısım AK Partililer, operasyona nispet olsun diye hâlâ savunmadalar. Bir kısmı ise memnûn değil. Karârsızlık bunu gösteriyor. Neye karâr verilemiyorsa anlayamadım. Bu bakanlar, asılmayacaklar, kesilmeyecekler. Sabun da yapılmayacaklar. Sâdece, Yüce Divan’a gidecekler. 

17 Aralık darbecilerinin derdinin yolsuzluk olmadığı anlaşıldı. Bana göre, yolsuzluğu sâbit olan bir bakanı, sırf cemaat kadrolaşmasına izin verdiği için operasyon dışında tutmaları bile yeterli bir delil.

Gerek yerel seçimler gerekse Cumhurbaşkanlığı seçimi, milletin hükûmete destek olduğunu gösterdi. Ama bu destek, yolsuzluk ile mücâdele edilmesine mâni olmamalı. Bilakis cesâret vermeli.

Eğer geri adım atılırsa yolsuzlar cesâret bulur. Benim kıt aklım, yolsuzlukla ilgili atılacak cesur adımların, AK Parti’nin oyunu arttıracağını söylüyor. Velev ki arttırmasın, eksiltsin. Değmez mi? Bu millet bunu haketmiyor mu? 

1994 seçimlerinde, “Beyoğlu’nu Refah Partisi’ne kaptırırsak meyhâneler, kerhâneler kapanır.” diye ayaklanan sanatçılar işi  iyice abartınca içlerinden birisi, “Refah’a karşı olacağız diye kerhâne bekçisi olduk.” demişti. Şimdi bizler de benzer bir sıkıntıyı yaşıyoruz. Şahsen ben, defâlarca yaşadım. Muhtemel bir AK Parti seçmeni görünce, hemen bir hırsızlık bahsi açanların tâcizleri kabak tadı verdi. Fakat neyleyelim ki yolunu şaşıranlar yüzünden, dilimiz boğazımıza kaçıyor. Artık, dik durmak istiyoruz. “Yolsuzluk bekçisi” olmadığımızın ispâtını istiyoruz. Tamam, paralele karşıyız ama, yamuklara da karşıyız.

Doktorlar, her bağırsak bozulmasına müdâhale etmezler. Bâzen, vücûdun arınmaya, toksin atmaya ihtiyâcı vardır. Bırakın, bağırsaklar temizlensin.

Biz, vatandaş olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık. Şimdi, sıra AK Parti’de..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
20 Yorum
Kerime Yıldız Arşivi