4 eski Bakan’la ilgili merakla beklenen karar dün çıktı.        

TBMM Soruşturma Komisyonu, bakanlara ilişkin Yüce Divan istemini oy çokluğu ile reddetti. 

14 üyeli Komisyon'da AK Parti'den 9, CHP'den 4, MHP'den 1 temsilci yer alıyordu. 

HDP temsilcisi ise, gariptir ki Komisyon'dan çekilmişti.

Basına kapalı gerçekleşen toplantıda, genel bir oylama olmadı.

Üyeler, 4 eski bakanla ilgili ayrı ayrı kanaatlerini belirtip, “Yüce Divan’a gitsin” veya “Gitmesin” şeklinde görüş bildirdi. 

MHP ve CHP’li üyelerin oyları belliydi. 

Asıl merak edilen AK Partili üyelerde fire yaşanıp yaşanmayacağıydı.

Bir kısım medya AK Partili üyeler üzerinde baskı kurmaya çalışmış;
Yaptığı yayınlarla neticede de kafalarda “acaba”lar oluşturmayı başarmıştı.

Fakat AK Parti’de fire yaşanmadı; 9 üyenin 9’u da “Gitmesin” dedi. 

Böylelikle, 5’e karşın 9 oy ile “Gitmesin” kararı çıktı.
***
Bundan sonra ne olacak?

“Konu kapanmıştır, tartışmalar bitecektir” diyemiyoruz maalesef.

Muhalefet 4 eski bakanla ilgili iddiaları gündemde tutmaya devam edecektir.

Mevzuat gereği işleyecek süreç de bunu doğuruyor.

Şöyle ki, 
Komisyon gerekçeli kararını en geç 9 Ocak’a kadar Meclis Başkanlığı’na sunduktan sonra, Başkanlık bunu 10 gün içinde oylanması için Genel Kurul’a sevk edecek. 

(Yani karar en geç 29 Ocak’a kadar kesinlik kazanmış olacak.)

Bana öyle geliyor ki, Genel Kurul sürecinde işin içine bir de “kararın Genel Kurul’da açık mı yoksa gizli mi oylanacağı” tartışması dahil olacak.

Tartışması diyorum çünkü, Oylamanın “gizli” mi yoksa “açık” mı olacağı net değil. 

Muhalefet ve muhalefetin sesi gibi tek taraflı yayın yapan medya organları dün Komisyon’dan karar çıktıktan bu yana “Henüz herşey bitmiş değil. Genel Kurul’da gizli oylama yapılacak” diyerek, 
AK Parti’nin üçüncü dönem milletvekilleri üzerinden fire hesabı yapsa da… 

TBMM İçtüzüğü’nde bu konuda kesin bir hüküm bulunmuyor.

İçtüzüğün 112. maddesinde geçen “gizli oylama”, komisyon kararı “Yüce Divan’a gitsin” yönünde ise geçerli bana göre. 

Aksi yöndeki karar için “gizli” oylamadan söz edilmiyor İçtüzük’te. 

İktidar kanadı bu boşluktan faydalanarak, 

Oylamanın “açık” yapılmasını isteyebilir.

Sonuç: 

Özellikle “oylama açık mı gizli mi olacak” tartışması alevlenecek, 
Mesele 3-4 hafta daha Türkiye’nin gündemini meşgul edecek.

Hayırlısı olsun inşallah.