Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

En Yakınlar En Uzaktadır

En Yakınlar En Uzaktadır

Bir gün Muhsin Başkan’a dedim ki: “her zaman yakınlarla iş tutma! Bazen en yakınlar en uzaktadır.

Zaten büyük birlik de mümkün olabilen en uzak birliğe dek uzanmak değil mi? Dar çevre hesapları seni tıkar, hapseder.”

Evet, bütün liderler ve bütün çevreler için bu geçerli.

En yakınlar, bazen öyle zamanlara tesadüf edilir ki, en düşman oluverirler. Tarih, en yakınları tarafından ihanete uğramış sayısız önderlerle doludur.

Ecevit’e yapılan Troyka hamlesi bunlardan biri olarak tarihteki yerini almıştır. Sanki parti çalışmaları iki yıldır planlanmış bir senaryonun parçası gibi Türkiye’nin gündemine gelip oturmuştu.

Çok daha ciddî bir yapılanma süreci geçiren başkaca partilerin medyada esamesi okunmazken her gün kurgulanmış gibi Cem’in kuracağı parti etrafında vaveyla çıkarmak, sonra da seçim yapılmış da kazanmış gibi gündemin orta yerine başta Cem olmak üzere, Troyka’yı yerleştirmek boşuna değildi.

Anlaşılan o ki, Ecevit’e gerçekten hemen her partide adamı olan Haberal’ın hastanesinde bir tezgâh düzenlenmekte ve bu tezgahtan ziyade ihanetin parti çalışmaları gerçekten böyle bir yeni oluşum varmış gibi yayınlanmakta ve neredeyse halka ezberletilerek tezgâhçılar son tahlilde seçmenin pay sahibi olduğunun bilincinde olarak seçmen yapısalcılığına soyunmakta idiler. Gerçekte tezgâhçıların bu işi başarmaları da önemli değildir. Burada mühim olan halka gösterdikleri hedeflerinde zannedildiği gibi samimî olup olmadıklarıdır.

Türkiye’nin üst aklı varsayımı kimi zaman ihtiyaç duyulan sivil toplumları da siyasi partileri de sıfırdan inşa edebilme becerisi gösterebilmiştir.

Göstermiş midir gerçekten? Bunların kalıcı toplumsal tabanı var mıydı? Ne gezer?

Ama İskender’in düğümü çözen kılıcı gibi ben yaptım oldu dediler.

Ben o zaman şöyle yazmışım yeni parti çabasına:

“AB ile ilişkiler bakımından kurulması ihtiyaç gözüken ve böylece kurdurulan en çağdaş, en yeni partimiz acaba gerçekten AB-Türkiye ilişkilerinde gerek AB açısından gerek Türkiye açısından üzerlerine düşen yükümlülüklerin yerine getirilmiş olması durumunda bile ne yapacaktır? Türkiye açısından da AB açısından da müspet düşünmeğe imkân verecek herhangi bir gelişme olmuş mudur? Böyle bir beklenti en az on iki yıldan önce AB’nin Türkiye planı söz konusu olmadığı halde Türkiye’ye ne kazandırabilir? Kim kimi kandırmaktadır? Cem siyaseti doğru bir yerde oturmuyor ve Türkiye siyasasına da herhangi bir faydalı unsur olabileceği kuşkuludur. Türkiye’nin siyasi liderlerinin bu olaydan çıkaracakları çok dersler var.

Her şeyden evvel liderlerin en yakınında bulunanların bir gün dönümünde ona ne yapacakları her halde ülkemizde daha çok defalar tartışılacağa benzemektedir.”

 Ecevit’e kurulan tezgâhı ilk ben işaret etmiştim. Yıllar sonra başka amaçlarla gündeme geldi. Bir mânâsı kalmadı.

Her melânet zamanında idrak edilirse anlamı var.

Bugün yahut yarın benzer bir olayla karşılaşabilir miyiz? Bundan hiç kimse emin olmamalıdır.

En yakınlar en uzaktadır.

Brütüs Sezar’ı öldürdü.

Kösem Sultan da bizzat öz oğlunu ortadan kaldırmaya teşebbüs etmedi mi?

İktidar böyle bir şey…

Buradan Recep Tayyip Erdoğan’a, Ahmet Davutoğlu’na, Kemal Kılıçdaroğlu’na, Devlet Bahçeli’ye, Destici’ye bir şeyler mi ihsas ettirmek isteğim var. Haşa… Ne haddime?

Ben kendi kendime konuşuyorum. Benim için de geçerli. Benim de kimi zaman en yakınlarım en uzak, en uzaktakiler de en yakınım olmuşlardır.

Ne gam…

Aç yüreğini bir merhabaya; kardeşin duymaz, eloğlu duyar.

İÇİME BİR KURT DÜŞTÜ 

Bir rüzgâr esti nerden
İçime bir kurt düştü
Gelecek, kesin derken
İçime bir kurt düştü
 
Halimi bile bilmez
Gelip gözyaşım silmez
Zannetmem artık gelmez
İçime bir kurt düştü
 
Bir çınardı devletim
Kalem kılıç savletim
Bekledim mürüvvetim
İçime bir kurt düştü
 
Şirazesinden çıkmış
Âdâp erkândan çıkmış
Mihrabı tümden yıkmış
İçime bir kurt düştü
 
İman şirkle kol kola
Votka, zemzem ve kola
Tam çıkacakken yola
İçime bir kurt düştü
 
İnsanları severken
Olur olmaz överken
Tweet atayım derken
İçime bir kurt düştü
 
Yekpârede bir var mı
Zor sorudur sorar mı
Beni hayra yorar mı
İçime bir kurt düştü
 
Bir kurt düştü içime
Soktu tuhaf biçime
Bak seçimden seçime
İçime bir kurt düştü
 
Güller artık kokmuyor
Bağban bağa bakmıyor
Kapı şehre sokmuyor
İçime bir kurt düştü
 
Ne yapmalı tam derken
Örümcek karga diken
Mağaradan çıkarken
İçime bir kurt düştü
 
İnsandan evlâ sinek
Baş zalim, ayak ürkek
Şahsuvar ya sabır çek
İçime bir kurt düştü

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi