Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Adamına göre hız: Vatandaş aheste gerektir

Adamına göre hız: Vatandaş aheste gerektir

Mahkeme’ye bak! Milletvekilleri 165 km hız yapıyormuş da vatandaşa 50 km hız yapılması gereken yerde 67 km hız yaptı diye ceza kesen polisin kestiği cezayı iptal etmiş.

Vatandaş 50 km yazan yerde niye 67 km hız yapıyor ki?

Bu demokrasiye indirilen büyük bir darbedir.

Sen seçilmişlerin yaptığı hızı vatandaşın hızıyla nasıl mukayese edersin?

Seçilmişlerin hızına kim yetişebilir ki?

Ama ben mahkemeye o kadar suç bulmuyorum.

Bütün suç araba ithali ve araba edinimi ile ilgili kanun, tüzük ve yönetmelikte.

Dolayısıyla sayın vekillerin meclisi bir an önce toplayıp icap eden kanunu çıkarmaları, o kanun çıkana kadar da hükümet KHK veya tüzük ile yönetmelik konusunda bürokrasiyi çalıştırmalıdır.

Hız kadranı belli bir yükseklikte olan araçların ancak milletvekillerince satın alımı için kanun çıkarılmalıdır. 

Mesela Mersedes ve BMW gibi arabalar olur olmaz kişilerin kullanımına sunulmamalıdır.

Düşük değerdeki markaların hız kadranları düşürülmelidir. Palio 90, Doğan 85, Clio 80, Renault 9 75km hızla sınırlandırılmalıdır. 

Memurların, işçilerin, ücretlilerin arabaları en fazla 80 km hız yapabilmelidir.

İş adamlarının ise verdiği vergiye göre sınıflandırılması mümkündür. Yahut da ne kadar insana ekmek veriyorsa hani o kadar statü sahibi olabilir mesela..

Hani derler ya, “şu kadar adama ekmek veriyorum ben”, işte o çerçevede on bin kişiden fazla ekmek dağıtana Audi A 8, beş bin on bin arasında dağıtana ise A 6 kullanma hakkı verilebilir. İki bin ila beş bin arası Passat vb araç kullanabilir.

Hitler’in yaptığı gibi Wolksvagen türü bir araç imal edebiliriz ayrıca. Onu da daha düşük gelirli insanlara veririz. Hızı 70’i aşmaz. Şehir içinde kullanılır. 

HHH

Bu kadar dalga geçmek yeter. Mesele çok ciddi beyler… Mahkeme sizi adam yerine koymadı.

Ya da adam yerine koydu normal adam…

Bence Eskişehir’deki mahkeme paralelci değilse örnek bir karara imza attı.

Milletvekili 167 km hız yaparken vatandaşa hız sınırını birazcık aştı diye (hız sınırı 50, vatandaş 67 yapmış)kesilen 356 TL’lik ceza iptal edildi. 

Bu demektir ki, bu karar her şeye hayatın her alanına uygulanabilir.

Mesela?...

VİP salonları kaldırılabilir.

Bu bahaneyle Kürt sorunu da bir miktar çözülmüş olur.

Ne alakası var demeyin.

Kim yararlanıyor bu salonlardan?

VİP salonları olmadığı zaman vekiller ile asıllar aynı yerde seyahat etse hiç yönetenlerle halkımız arasında uçurum olur mu?

Halk içinde muteber bir nesne olarak sıhhat buluruz.

Bence Hak ile birlikte olmak da ancak halk içinde olmakla mümkündür.

Şirazi’nin “çarşıda, pazarda yalnız Allah’ı gördüm/ Düzde, dağda Yalnız Allah’ı gördüm” beyiti, Yunus’umuzun “On sekiz bin âlemin cümlesi Bir içinde/ kimse yok Bir’den ayruk, söylenir Bir içinde/ Cümle Bir onu Bir’ler, cümle ona giderler/ Cümle dil onu söyler, her Bir tebdil içinde” mısraları halk içinde Hakkı terennüm edebilmenin bilgisini ve hâlini öğütler bize… 

Bu tasavvufun da mihver sözüdür. Halvet der encümen… Yani halkın arasında Hakk ile olmak… Olabilmek…

Zahiri halk, Batıni hak ile olmak…

Halk içinde Hakk ile olabilmeyi başardığımızda bizi kim tutmuş ki? 

Belki o zaman 900 TL asgari ücretin olduğu bir ülkede 356 TL ceza ödeyen dar gelirli halkımız yöneticilerle içli dışlı yaşayarak kaderde, kıvançta, tasada nasıl milli birlik ve beraberlik ruhu içinde kaynaşmış sınıfsız bir millet olduğumuzu dünyaya haykırabilir   

Böylece de kimse bizi bölemez.  Mecliste bölücü nutuklar atanlar havalimanında normal insanlar gibi kuyrukta beklerken bundan sonra yapacağı konuşmalar için otokritik yapar, nefis muhasebesi yapar ve ülke dengeye ulaşır..

Kendiliğinden…

Halktan ve Hakk’tan daha iyi hakem var mı?

Bence milletvekilliğini ilk mecliste olduğu gibi kahramanlardan müteşekkil kılmanın yolunu bulmalıyız. Bunun için de rant kapısı, ayrıcalık kapısı, GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ, dokunmazlık zırhı filan gibi şeylerden onları kurtarmalıyız. Milletvekilliği riskli bir iş olmalı…

Herkes olmamalı…

Vatandaş gibi yaşamasını bilenler vatandaş için aşkla canla başla çalışanların işi olmalı… Eskişehir mahkemesi dış güçlerin ajanı değilse bence hayırlı bir işe öncülük edebilir… 

Bir mahkeme daha bulunsa da o da dokunulmazlık zırhını parçalasa…

Bakın dokunulmazlık ve vip salonları kalksın Türkiye çağ atlar haberiniz olsun..

Gerisi boş laf..

Rubai

Müstef îlatün/ müstef îlatün / müstef îlatün/ fâilün

Gönlüm ne bilsin yaz mevsiminden güz mevsiminden sorma zor

Nazlandı birden haz mevsiminden hız mevsiminden düştü kor

Çağlar derilmiş gönlümde çağdan güller verilmiş gönlüme

Sevdâya düştüm, sevdâya düşmem nîçin kınansın, hayra yor

Günün Tweet'i

Prof. Dr. Rauf  Tuncer’in resmine yazdığım dörtlük:

Lale Allah remzidir bayrağımda bir hilal

Gül Muhammed remzidir beyazdır etrafı al

Yanar içim Hakk diye çevremse gül bahçesi

Sen sen ol gönül Sırat-ı Müstakim üzre kal 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi