HDP’nin alternatif meclis planı
KCK-HDP, “çözüm süreci”nin de etkisiyle seçimlere parti olarak girme kararı aldı.
Ancak son yapılan anketler ve araştırmalar gösteriyor ki HDP’nin genel seçimlerde parti olarak alabileceği oy oranı en fazla: %8…
Barajın altında kalınması durumunda, Meclis’te parti grubu kurma ihtimali de ortadan kalkıyor.
Peki, HDP bunu bile bile nasıl seçime giriyor?
“Çözüm süreci” adı altında PKK’ya nelerin verildiği, nelerin vaat edildiği bilinmiyor, ancak HDP’nin bu hamlesinin altında farklı bir planın olma ihtimali çok yüksek.
O plan: Diyarbakır’da TBMM’ye alternatif bir Meclis kurmak!
Edindiğimiz bilgilere göre HDP %10 barajını aşamaması durumda, Meclis’e giremeyecek. Böylece her salı yaptıkları grup toplantılarıyla canlı yayınlara çıkamayacaklar, propagandaları eksik kalacak.
Bu şartlarda HDP’nin planı, Diyarbakır’da her hafta salı günleri alternatif grup toplantısı düzenlemek.
“%10’luk baraj yüzünden biz meclise giremedik ve bu toplantılar aldığımız oy sayısına göre meşru” denilerek, kamuoyunun ilgisi Diyarbakır’daki HDP toplantılarına çevrilecek.
Kobani’nin PKK’ya hediye edilmesini dakika dakika haber bültenlerine çıkaran, PKK’lılarla röportaj yapan ana akım bazı medya kuruluşları da bu olayın üzerine atlayacak. Diyarbakır’daki sözde meclis toplantılarından canlı yayınlar yapılacak.
Alternatif devlet, paralel devlet, özerklik tartışmaları arasında HDP’nin %10’luk baraj hamlesini iyi okumak gerekiyor.
PKK’nın siyasi uzantıları gerçekten Meclis’e girmek istiyorlar mı, yoksa her zaman yaptıkları gibi kamuoyunu yönlendirip, kendi çıkarları için mi çalışıyorlar?
Ayrıca kendilerine “sanatçı, aydın, insan hakları savunucusu” gibi sıfatlar takıp “Oyum HDP’ye” kampanyasını yürütenlerin kimler olduklarını iyi görmeliyiz.
Benzer bir kampanya Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılmış, HDP “sol” parti gibi lanse edilip oy sayısı artırılmıştı.
HDP’nin, daha doğrusu terörün planlarına artık dur demek gerekiyor.
Türkiye’nin milli devlet yapısını, kurucu unsurlarını hedef alan, yoğun bir dış destekle beslenen ve gayet akıllı hareket eden bu teröre karşı dikkatli olunmalıdır.
İÇ GÜVENLİK PAKETİ
İç güvenlik paketi tartışmalarına değinecek olursak. Ak Parti’nin bu hamlesi, çözüm sürecindeki tavrı düşünüldüğünde biraz abestir. Nedenine gelecek olursak;
PKK’nın paçavralarını meydanlarda sallayanlara,
Ellerinde silahlarla şehirlerde dolaşanlara,
Üniversitelerde, kampüslerdeki terör eylemlerini gerçekleştirenlere,
Şehitliklere, bayraklara saldıranlar için işlemeyen, işletilmeyen hukuk, elinde molotof olana mı işleyecek?
Bu detayları iyi görmek, anlamak, yorumlamak gerekiyor.
Türkiye’nin asayiş sorunu artarak devam ederken, bölünme düşüncesi kendilerine “yazar” diyenler tarafından bile dile getirirken, “iç güvenlik paketi”ni çıkardık, asayiş sağlanacak düşüncesi yanlıştır.
Bilindiği üzere AB üyeliği için terörle mücadele kanunun defalarca değiştirilmiş, askerin ve polisin eli zayıflatılmıştı.
Paket gerçekten düzgün kullanılırsa, terör odaklarına yönelik hamleler gelecekse, çıkarılması için çok geç kalınmıştır.
İç güvenlik paketi; terör protestolarına, bölünmeye tepki gösterenlere, anayasal protesto hakkını kullanan vatansever insanlara yönelecekse kaos başlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.