Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

An­ka­ra­’yı bu ki­tap­tan oku­mak

An­ka­ra­’yı bu ki­tap­tan oku­mak

Or­ta­lık kav­ga gü­rül­tü ile herc ü merc iken bir grup genç, ede­bi­yat-sa­nat pe­şi­ne düş­müş­tük. İş­te o yıl­la­rın herc ü mer­cin­de ta­nı­dım D. Meh­met Do­ğa­n’­ı. Tür­ki­ye Ya­zar­lar Bir­li­ği­’nin ku­ru­luş gün­le­riy­di ve Meh­met Do­ğa­n… “Ba­tı­lı­laş­ma İha­ne­ti­” ile ta­nı­dı­ğı­mız bir ka­lem olan Meh­met Do­ğan, işin ön­cü­süy­dü. Di­van der­gi­si ma­ce­ra­sın­da da be­ra­ber­dik. 

Meh­met Do­ğan,  ta­bi­ri ca­iz­se süz­me An­ka­ra­lı. Ka­le­ci­k’­te doğ­muş ama er­ken yaş­ta An­ka­ra­’ya yer­leş­miş­ler. Yer­leş­me, o yer­leş­me. Süz­me ve dal­dan eğ­me de­ğil  “kök­ten sür­me­” bir An­ka­ra­lı ola­rak, Meh­met Do­ğan, ken­di­ni An­ka­ra­’ya kar­şı borç­lu his­set­miş ve Öm­rüm An­ka­ra­’yı ya­yın­la­mış. 

Meh­met Do­ğan, “kar­şı-An­ka­ra­”yı de­ğil, “a­sıl An­ka­ra­”yı an­lat­ma sev­da­sın­da­dır. Ya­ni sa­de­ce 90 yı­lın de­ğil, 90 yıl ön­ce­sin­den ge­len ve Ana­do­lu­’nun or­ta­sın­da bir ahi şeh­ri ola­rak ku­ru­lan o An­ka­ra­’yı an­lat­ma sev­da­sın­da­dır.

Bi­zim ku­şak, An­ka­ra­’yı mer­hum Os­man Yük­se­l’­in tes­pi­tiy­le “Ma­bed­siz şe­hi­r” ola­rak bi­lir. Süz­me An­ka­ra­lı bi­ri olan Meh­met Do­ğan da bu gö­rü­şe ka­tıl­mak­la be­ra­ber, böy­le bir tes­pi­tin ken­di şeh­ri için ağır bir it­ham ol­du­ğu­nu ve hak­kı­nın yen­di­ği­ni dü­şü­nür. Bu yüz­den ki­ta­bın bir kıs­mı­nı, bib­lo gi­bi An­ka­ra ca­mi­le­ri­ne ayır­mış­tır.  Ta­bi­i mer­kez Ha­cı Bay­ram ca­mi­idir. Ana­do­lu in­sa­nı için, da­ha dü­ne ka­dar An­ka­ra de­mek Ha­cı Bay­ram de­mek­ti. Si­ya­se­tin boğ­du­ğu An­ka­ra, Ha­cı Bay­ram ile ma­ne­vi bir te­nef­füs yap­mak­ta­dır her da­im.

Si­ya­se­tin göl­ge­le­di­ği, göl­ge­le­yip ar­ka pla­na at­tı­ğı An­ka­ra, mi­ma­ri­si, ge­le­nek ve gö­re­nek­le­ri, ma­hal­le­le­ri, su­la­rı ve sel bas­kın­la­rıy­la An­ka­ra var ki­tap­ta. Sa­de­ce “a­sıl An­ka­ra­” yok el­bet­te ki­tap­ta. Şa­hit olu­nan 50 yı­lın ya­şan­mış­lı­ğı da sa­tır­la­ra dö­kül­müş.

5 bö­lüm­lük ki­tap­ta, “bi­le ya­pı­lan bir şa­r” hi­ka­ye­si var. Cum­hu­ri­yet dö­ne­mi An­ka­ra­’sı­nın 50 se­ne­si­dir bu.  Tek par­ti dö­ne­min­de san­ki bir pa­gan şeh­ri gi­bi imar edil­me­ye ça­lı­şı­lan An­ka­ra­’nın ken­di­ni ko­ru­mak için ge­liş­tir­di­ği ref­leks­le­ri de an­la­tır M.Do­ğan. O ma­bed­siz şeh­rin (Ye­ni­şe­hir), ma­bed­li ama mi­na­re­siz bir şe­hir ol­du­ğu­nu, yer al­tı ca­mi­le­riy­le an­la­tır me­se­la. Ye­ni şe­hir ve ci­va­rın­da yer­leş­ti­ri­len zih­ni­ye­tin zıd­dı bir zih­ni­ye­tin An­ka­ra­’yı ma­ya­la­ma­sı da var­dır ki­tap­ta.  O ma­ya 1984’te Meh­met Al­tın­so­y’­un Be­le­di­ye Baş­kan­lı­ğı ile se­me­re­si­ni ver­me­ye baş­la­mış; da­ha son­ra gü­zel ge­liş­me­le­re sah­ne ol­muş­sa da, po­pü­liz­min hış­mı­na uğ­ra­mış An­ka­ra­’nın çığ­lı­ğı da ses ve­rir ki­tap­ta.

Cum­hu­ri­yet dö­ne­mi An­ka­ra­’sı Ogüst ta­pı­na­ğı ve Ana­do­lu Me­de­ni­yet­le­ri Mü­ze­si ile kim­lik ka­zan­ma­ya ça­lı­şır­ken, maz­lu­mi­yet di­ren­ciy­le bir­bi­ri­ne yas­la­na­rak ayak­ta dü­re­bi­len An­ka­ra­’dır Do­ğa­n’­ın an­lat­tı­ğı. Yah­ya Ke­ma­l’­in nü­fuz ede­me­yip, sa­de­ce “İs­tan­bu­l’­a dön­me­si­”ni sev­di­ği; Meh­met Akif için ise bir di­re­niş sem­bo­lü olan An­ka­ra, bi­zim için de dün­ya­ya açı­lan bir pen­ce­re idi. 6 se­ne kal­dım An­ka­ra­’da. Da­ha çok Meh­met Do­ğa­n’­ın gö­züy­le bak­tım o şeh­re. Bu yüz­den ba­kış mer­ke­zim, Ulus, Ha­cı Bay­ram, Ulu­can­lar, Sa­man­pa­za­rı ol­du. Ora­da­ki hüz­nü adım adım ya­şa­dım o so­kak­lar­da.

Ya­şa­dı­ğı şeh­rin te­mel özel­lik­le­ri­ni he­men çı­kar­ma gay­re­tin­de olan fa­kir, An­ka­ra ile il­gi­li ola­rak Müş­tak Ba­ba­’nın şii­rin­den ha­ber­dar­dım ama 1733-34’te ve­fat eden ve An­ka­ra için il­ginç tes­pit­le­ri olan Ra­zi Ab­dül­la­tif Efen­di­’nin adı­nı ilk de­fa M. Do­ğa­n’­ın ki­ta­bın­da gör­düm. 

Bu ki­tap­ta gö­re­rek hay­ret et­ti­ğim bir hu­sus, meş­hur Arap şai­ri İm­rül Kay­s’­ın me­za­rı­nın An­ka­ra Hı­dır­lı­k’­ta ol­du­ğu­dur. Bu bil­gi­yi vak­tiy­le An­ka­ra­’day­ken öğ­ren­miş ol­say­dım, mut­la­ka bir şey­ler ya­par­dım bu ko­nu­da. İm­rül Kays, sı­ra­dan bir şa­hıs ve şa­ir de­ğil­dir. 

Hak­kın­da bir­kaç ya­zı ya­sı­la­sı bir ki­tap Öm­rüm An­ka­ra. An­lat­mak­la bit­mez; oku­mak la­zım Mi­rim!... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi