Seçime doğru adaylar
2015 genel seçimleri için Pazar kızışmaya başladı. Aday olmak isteyen bürokratlar bu hafta istifa edecekler. Bazıları geçen hafta istifa etti. Bu hafta istifa edecek isimlerle gündem hayli şenlikli geçeceğe benziyor. Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığından istifasıyla geçen hafta sonu bir “bomba haber”le kapandı. Bakalım bu hafta daha ne bombalar patlayacak?...
Ak Parti Cephesi
İktidar partisi, üçüncü dönemi de tamamlayan milletvekillerini tekrar aday göstermeyecek. Bu tavır partide köklü bir nesil değişimine yol açarsa, “Yeni Türkiye”yi kurma şansı elde edebilir. Yok, böyle olmaz da yaşı 60’ı bulanları ve geçenleri milletvekili yapmaya kalkarsa, “Yeni Türkiye”yi inşa etme işi zorlaşır. Çünkü bu yıldan itibaren milletin karşısına çıkacak olan siyasetçiler, 13 yıldan beri Ak Parti dönemini yaşayan ve bundan başka iktidar görmeyenlerin karşısına çıkacaklar. Bu nesil, Ak Parti öncesi olumsuzlukları bilmeyen bir nesildir. Bu yüzden siyasi ve sosyal beklentileri, talepleri ve ümitleri, Ak Parti siyasetiyle belirlense de, şu andaki parti vizyonunun da önünde bir vizyona sahip bir nesildir. İktidar, bu neslin dilinden anlayacak genç kuşak milletvekillerini tercih ederse, yeni zamanların ruhunu okuyabilir. Dünyayı tanıyan, fonksiyonel bir şekilde yabancı dil bilen; dış piyasanın gücünün farkında olup rekabet gücüne sahip yeni kuşak milletvekillerinden söz ediyorum. Bütün bunları ahlak ve erdemle yoğurmuş yeni kuşak siyasetçiler, hem sayın Başbakan Davutoğlu’unun politik hızına paralel hareket edecekler, hem de “Yeni Türkiye”yi uçuracaktır.
Entelektüel donanım ve erdem yanında, cesaret konusunda serdengeçti milletvekillerine de ihtiyacı var Türkiye’nin. Tıpkı Birinci Meclis’te görev alan Trabzon mebusu Ali Şükrü Beyler, Erzurum mebusu Hüseyin Avni Beyler gibi milletvekilleri ile teşekkül ettirilecek bir meclis, Avrupa’ya “Hasta adam sizsiniz!...” diyen sayın Başbakana, cesaret konusunda da eşlik edecek bir meclis olacaktır (Prof. Dr. Erol Göka gibi bir düşünür-akademisyenin aday olacağını duymak bizleri ümitlendirmiştir. İnşallah bunun arkası gelir).
CHP Cephesinde Durum
Gelelim muhalefet cephesine…Muhalefet partilerinin aday gösterme politikalarını da iktidar partisi belirliyor. Son birkaç seçimde, CHP’nin, milliyetçi-muhafazakar ve hatta ülkücü adaylar göstermesi, bu partinin çaresizliğini göstermektedir. CHP, bu seçimde bizleri gene şaşırtmayacağa benziyor. Birkaç ünlü ülkücünün, kendilerince bin dereden su getiren bahanelerle CHP’den aday olduğunu görürseniz şaşmayınız. Anlaşılan bu seçimlerden itibaren CHP, gittikçe muhafazakarlaşan bir çizgiye kayacak. Tabii bu tür bir zihniyet değişimi, arka planında köklü bir felsefi zihniyet barındırmayıp günü kurtarma şeklinde tezahür ederse (ki öyle görünüyor), bu seçimler, CHP’nin girdiği son seçimler olabilir. Bu gidişle 2019’da seçim sahnesinde CHP diye bir parti olmayabilir. (İş Bankası’ndaki paraları korumak için bitkisel hayat yaşayan bir CHP korunabilir tabii.)
Eski Sevgili MHP Ne Yapar?
Pekiii…. MHP ne yapar?... Partizan kitlesinin içinde ve bizzat siyaset yapan kadrosunda en çok üniversite mezunu ve akademisyen barındıran MHP, nasıl oluyor da bu birikimini entelektüel ve siyasi zemine yansıtamıyor, hala şaşarım. Sanırım bir güç, MHP’nin muhalefette kalması için özel gayret sarf ediyor ve stratejisini buna göre belirletiyor. Bundan başka MHP 70’lerdeki dinamizmini ve homojen yapısını kaybettiği için yeni dünya okumasında hatalar yapıyor. Bir yandan özgünlüğünden uzaklaşırken, öbür yandan yeni dünyayı yanlış okuması, MHP’yi kuru bir muhalefet çizgisinde tutuyor ve böylece MHP ne uzuyor, ne de kısalıyor. Bu durumda MHP’nin göstereceği milletvekili adaylarında da yeni bir değişiklik beklemek biraz abes gibi. Yani bu konuda doktorlar MHP’ye “Ne yersen ye!” demiştir.
Seçim sath-ı mailine girdiğimiz şu günlerde, 2015 seçimlerinin ülkemiz ve insanlık için hayırlı olmasını diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.