Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

“İdam geri gelsin” diyorlar

“İdam geri gelsin” diyorlar

Gelsin de... Senin için mi benim için mi gelsin?!. Asıl olan bu sorunun cevabını politikaya, oraya buraya, çamura yatmadan verebilmek. 

İdam cezası oldukça ciddi bir konudur. 

Hele de ülkemizdeki bozuk yargı sisteminde çerçevesini sağlam bir zemine oturtamadığınız takdirde bilesiniz ki o ip bir kesime, İstiklal Mahkemeleri’nde olduğu gibi sabitleşir.

Mersin'de minibüs şoförü tarafından öldürülüp yakılan üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın dramına yüreklerimizden bir şeyler kattık. Hatta erkek egemenliğine öfkelendik, kınadık.

Daha da ileri giderek Özgecan’ın tabutuna erkekleri bile dokundurmadık!

Ne var ki bunlar neyi halleder? Kadın bağlantılı her olayda ille de erkek düşmanlığı gerekiyorsa, aşığı ile bir olup kocasını katleden kadına ne diyeceğiz? 

Öğretim üyesi olan annesini doğrayarak buzdolabına koyan kızlar da var. 

Yasak ilişki sonucu doğurduğu çocuğu şömineye atıp yakan anne de kadın.

“Canilere” denmiyor, “Caniye idam” diye bağırıyor bir takım kadın kuruluşları. 

Bodoslamadan idam diyorlar... 

Özgecan’ın annesinin feryatlarını duyan Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam da idamın geri gelmesi düşüncesinde... Şüphesiz hiç kimse o anne kadar acı çekemez.

Bir de idama karşı duran hümanistlere soralım. 

Batılılaşma sonucu, idam çağdışı diye kaldırılmadı mı?

Özgecan nihayetinde tek bir kişi, ya PKK terör örgütü tarafından katledilenler.

Şu anda terör diye tepinenler o gün 30 bin insanı katlettirenin ilamını çekmecelerine kilitleyerek idamını önlediler. Şimdi de Özgecan’ın katlinin idamını isteyenler korkarım ki idam karşıtı olmasın. Demem o ki, bu gibi konularda samimi miyiz acaba?

Yüce kitabımız Kur’an “kısasta sizin için hayat vardır” buyuruyor.

Demek istiyor ki bu tip canileri ipe çekmezseniz hayatınız bozulur. Ama bu düzen laiklik adı altında İslam’ı sosyal hayattan kovduğu için ayetlere yer verilmiyor.

İslam’ı eğitim de bazı kesime ağır geliyor.

Maneviyatsız, ruhsuz, acımasız bir nesil yetişsin istiyorlar.

Şu kadarını da bilmiş olalım, bu ülkede en kolay ve en ucuz iş adam öldürmektir!

İstersen 20 kişiyi öldür, yargılaman beş yılda sonuçlanmamışsa tahliye.

Üstüne üstlük, adam öldürenlerin birçoğu sekiz yıldan fazla yatmıyor...

Yasalar yetersiz de, suç işlememek için ortam müsait mi? 

Kadın erkek ilişkilerini makul seviyede düzenleme gibi bir girişim olsa, malum zihniyet “cumhuriyet tehlikede” diye ayağa kalkar. Kötülüklerin anası “alkol yasak” desen yine aynı tepki. 

Ortam diyorum... Rüşvet bile ortam oluşmadan alınıp verilemiyor...

Yasak ilişkiler de ortama ve şartlara bağlıdır.

Demokrat (!) geçinen aileler, çocukları üzerinde ne kadar duyarlı?

“Gençtir varsın gezsin” diyebiliyorlarsa sonuçlarına da katlanacaklar.

Peygamberimiz, “Bir kadınla bir erkek tek başlarına bulunduklarında üçüncüsü şeytandır” buyuruyor. “Ben temiz kaplıyım” gibi ferdi düşünceler kaideyi bozmaz.

İslam, mahremiyete verdiği önemle topluma köklü bir nizam getiriyor.

Cinsel tahrik/teşhir bu duruşu bozmaya yönelik psişik birer davranıştır.

“İnadına daha da açık giyinin” demek toplum yıkıcılığıdır.

Taksi ile bağlantılı birçok üzücü olayın yargılamasını yaptığım için söylüyorum; kızlarımız, hanımlarımız tek başlarına taksiye binmesinler.

Kız öğrencilerine sarkıntılık nevinden çokça dava var...

Kim ne derse desin, kuralsız bir toplum olduk. Çok şeyleri kendi aklımıza yüklesek de sebep sonuç ilişkilerini değiştiremeyiz.

Yok kadın üstündür, erkek üstündür tartışmasını bir kenara koyarak kuralları konuşalım. 

Sonuçta idam da uygulansa, bataklığı kurutmadan sonuç alınamaz.

Bu toplum neden bu kadar çıldırdı?

Bu kadar uyuşturucu, bu kadar kadın ticareti, bu kadar yıkıcı diziler, maneviyat düşmanlığı havada mı kalıyor zannediyorsunuz? Laiklik adına ekranlar vahşet, nefret, fuhşa teşvik saçıyor. 

Tek başına kimseleri suçlamıyorum. “Suçlu ayağa kalk” dense hangimiz oturabiliriz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi