Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

İktidar, Muhalefetin beynini dağıtmış

İktidar, Muhalefetin beynini dağıtmış

Muhalefet iyiden iyiye saçmalıyor. Hiçbir ciddi malzeme bulamadığı için, uyduruk ve desinformatif bilgilerle muhalefet etmeye çalışıyor. Photoshop yapılmış bir çocuk kitabını mecliste grup toplantısında önemli bir şeymiş gibi sunan muhalefet liderinin çaresizliğini hepimiz gördük.

Birkaç sene önce, Kültür ve Turizm Bakanlığının, İzmir’in kurtuluşu törenlerinde, evlere bayrak asılmamasına dair bir genelge yayınladığı sahtekarlığına yeğenim bile inanmıştı da, ikaz edip uyduruk bir haber olduğunu söylediğimde protestodan vaz geçmişti.

Yağmur az yağsa iktidardan, çok yağsa gene iktidardan bilecek bir muhalefet var artık Türkiye’de. Çünkü onlar ciddi ciddi düşünmeden, darmadağın olmuş beyinlerle, ancak hava durumuna bakıp yorum yapabilecek yetenekleri kalmış insanlar. 

Sanki bu ülkede ilk defa tecavüz ve arkasından öldürme vuku buluyormuş gibi, zavallı Özgecan olayından hareketle dine değer veren bir iktidarı eleştirecek malzeme devşirmeye çalışmak, ortanın altı zeka seviyesinde olanların yapabileceği bir iştir ve böyle bir şey, onlar için son derece normaldir. IQ düşük olunca, çaresi yok ki bunun. 

Zekasına güvendiğim insanların da zaman zaman büyük bir çaresizlikle, iktidar eleştirisi için hayide sosyal medya dili kullandığını görmek beni şaşırtıyor ve “Demek muhalefet o kadar çaresiz ki, en zekilerinde bile muhalefet vesilesi kabul ettikleri şeyler, gayr-ı ciddi şeyler.” diyorum.

Bu iktidarın ciddi ciddi eleştirilecek çok şeyi var. Nitekim son 2-3 yıldır yazdığımız yazıların bazılarında bu eleştirilerimizi açıkça yazdık ve hala da yazıyoruz. Beyinleri dağılmış muhalifler, lök gibi eleştiri gerekçeleri dururken, kıytırık eleştirilerle, yalancı çoban durumuna düştüklerinin farkında değiller. Göreceksiniz, birkaç sene içinde, millet hiçbir muhalif tavrı önemsemeyecek; sadece kemikleşmiş partizanlar muhalif partilerine sıkı sıkı sarılmaktan başka bir toplumsal etkide bulunamayacaklar.

***

Kurumsal siyasi muhalefetteki zihinsel dağılmayı anlarım ama bireysel muhalif olma gücü ve birikimi gösterenlere ne demeli? Onlar da “durduk divana uyduk yalana-dolana” mazmununca beyinleri pelteleşmiş durumda. “Bir muhalif rüzgar esse de iktidar gemisini sahile yanaştıramasa!...” diyerek adeta meteorolojiden medet umar vaziyetteler. Kurumsal muhalefetin iktidara gelmek ve taraftarlarını tatmin etmek diye bir amacı var; o yüzden ota çöpe muhalefet ederek muhalif olmayı zaten dejenere etti; muhalefet etmeyi dejenere etme operasyonuna, şu bireysel muhaliflerin dahil olmasını anladıysam beyaz olayım. (Hafif esmerim ya ondan öyle dedim.)

Artık daha çok sosyal medyada var olan bireysel muhaliflerin de beyinleri pelteleşmiş ve sistemli düşünme melekelerini kaybetmişler. Yukarıda da dediğim gibi, sanki bu ülkede ilk defa bir kadın tecavüze uğrayıp öldürülüyormuş gibi bunu iktidarla ve iktidarın dinle olan ilişkisine de bağladılar ya, vallahi pes yani!... (Böylesine vahşi bir cinayetten politik sonuçlar çıkarma alçaklığına hiç girmiyorum.)

İktidarı, üniversite açmak dışında ilkeli bir üniversite politikası geliştiremediği; buna bağlı olarak genç kuşaklar arasında üniversitede şekillenebilecek bir rüya veremediği için eleştirmek dururken, ottan çöpten konularla eleştirmek, Türkiye’de zihinsel iflasın göstergesidir veya iktidarın muhalefetin sinirlerini ve düşünme istidadını almasının nişanesidir. Böyle iktidar olmaya ne var? (!)…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi