28 Şubat'ın mağduru mu, kazananı mı?
El birliğiyle 'mağdur' kavramının içini boşalttık!
Her önüne gelen "28 Şubat mağduruyum" diyerek ortaya çıkıyor.
28 Şubat darbe davası açıldığında birçok isim müdahillik başvurusunda bulundu. Kanal kanal dolaşılıp nasıl mağdur olunduğu anlatıldı, gözyaşları döküldü! Ancak ne hikmetse mağdurlukta birinciliği kimseye bırakmayan ağabeylerimiz ve ablalarımız, bir gün olsun duruşma salonunun havasını teneffüs etmeye gelmedi.
Eh ne de olsa PR çalışması meyvelerini vermiş, heybeler doldurulmuştu.
Asıl mağdurların sesini duyan olmadı.
Ama onlar hep konuştu. Davayı sulandırmaya, itibarsızlaştırmaya çalışan çevrelerin ekmeğine yağ sürüldü.
Şu an post modern darbenin asıl mağdurları işsiz, güçsüz.
Onların her biri ise koskoca koltuklara kuruldu.
Yani ağabey ve ablalarımızın 28 Şubat'ın mağduru mu, yoksa kazananı mı olduğu konusunda kafa karışıklığı yaşıyoruz.
Geçtiğimiz gün dava kapsamında ifadesine başvurulan dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'in sözleri anlamlıydı.
Kendisini 28 Şubat'ın mağduru olarak görmediğini belirten Akşener, "Benden çok daha fazla mağdur olanlar olduğu için hicap duyduğumdan kendimi mağdur saymıyorum” dedi.
"Erkek gibi kadın" tabiriyle anılan Akşener haklıydı.
O süreçte kat kat mağdur edilenler vardı ve bu mağduriyetleri halen giderilmiş değil.
Bir daha kendilerini toparlayamadılar.
Kiminin işi elinden alındı, kiminin ailesi dağıldı, kiminin psikolojisi bozuldu. Hala iş bulma derdindeler.
Yırtık gömlekle dolaşıyorlar, evlerine ekmek götüremiyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.