İfrat ve tefrit aşırılıklar demektir.Çünkü Efendimiz (Ona selam olsun) ifrat ve tefritten sakınınız buyuruyor. 

Hal ve hareketlerimizde, 

Düşünce ve konuşmalarımızda ileri gitmek hoş değil.

Geri kalmak da...

Kainatın Efendisi daima orta yolu tavsiye etmiştir. 

*     *     *

Aşırı süslenen birisini düşünün, bu çok afilli diye hoşlanmayız.

Çok süklüm, püklüm giyinene de çok rüküş deriz. 

O halde, orta yolu bulup kimsenin gözüne batmamalıyız. 

Fikir ve tezlerimizde de orta yolu tercih etmek gerekir.

Düşünce ve tezlerimiz de, 

Başkalarını rahatsız etmemelidir.

Kişi ve kuruluşlar tenkit edilirken 

Kul hakkına riayet etmeli, 

Karşıdakilerin maddi ve manevi menfaatlerine zarar vermemeliyiz. 

*     *     *

Son zamanlarda; İslam hayatının bazı noktalarına müdahale edenlerde de aşırılıklar görüyoruz. 

Hem itikadi ve hem de ameli noktalarda 

Alışılmışın dışında tezler ileri sürülerek,

Kafalar karıştırılıyor. 

İbadet şekillerimiz tartışılıyor. 

İtikadımıza dolaylı olarak sataşmalar oluyor.

*     *     *

Bu sataşmaların en aşırısı da tekfir etmek.

Yani küfürle suçlamak. 

Sevgili Peygamberimiz buyuruyor; 

"Bir kimseyi tekfir etmeyiniz, 

O kişinin imanı varsa, siz kafir olursunuz"    

Bir kişi ki, imanın 6 esasına inanıyorsa,

O kişi Müslümandır. 

Allah'ın O kişiye vediği imanı

Biz hangi hakla elinden alabiliriz? 

Haşa Rabbimiz’in yetkisini kullanabiliriz? 

*     *     *

Madem ki, ahirzamandayız. Maalesef Müslümanlar bozulacak, 

Helal haram bilinmeyecek,    

Elfazı küfür (küfre götüren söz) çok söylenecek

Önce Umera (idareciler)

Sonra Ulema (alimler) bozulacak

Vay halimize... 

Bari imanımızı kurtaralım. 

Kimseyi küfürle suçlamayalım.

Efendimiz’in sünnetine sıkı sarılalım... 

Tıpkı atalarımız gibi...