Saliha Sultan

Saliha Sultan

İtimat mı? Bir ihtimal

İtimat mı? Bir ihtimal

Son bir haf­ta­dır bin­di­ğim bü­tün mi­ni­büs­ler­de ön ca­ma ya­pış­tı­rıl­mış kü­çük afiş­ler gö­rü­yo­rum. Bir ta­ne­sin­de “Be­nim de iki kı­zım var. Yol­cum be­nim na­mu­sum­dur.” ya­zı­yor­du. Her ne ka­dar şo­för bey, Öz­ge­ca­n’­ın ba­şı­na ge­len elim ha­di­se­den do­la­yı son bir­kaç haf­ta­dır omuz­la­rı­na bi­nen ağır suç­la­ma­dan kur­tul­mak, yol­cu­su­na gü­ven ver­mek için bu yo­la baş­vur­muş ol­sa da; böy­le bir ya­zı as­mak zo­run­da ka­lı­şı in­san­lı­ğı­mı­zı ya­ra­lı­yor. Gö­rü­nen o ki, kö­tü­lü­ğe da­ir her bir kay­bı­mız­da bü­tün in­san­lı­ğa olan iti­mat duy­gu­mu­zu da hız­la kay­be­di­yo­ruz.

Ço­cuk­lu­ğum­da okul­dan eve gel­di­ğim­de, ola ki anah­ta­rı unu­tup ka­pı­da kal­mış­sam, bir kom­şu ka­pı­sı­nı ça­lar, ora­da otu­rup an­ne­min iş­ten dön­me­si­ni bek­ler­dim. Ço­cuk­lar bü­tün ma­hal­le­ye ema­net­ti. Bu­gün ken­di ço­cuk­la­rım ben­zer du­rum­da çı­kıp iş­ye­ri­me ge­li­yor­lar. Bü­yü­dü­ğüm ma­hal­le­de bir ev­den kav­ga ses­le­ri yük­sel­se bü­tün kom­şu­lar evin ka­pı­sı­na da­ya­nıp “Der­di­niz ne?” di­ye sor­ma­yı üs­tü­ne borç bi­lir­di. Şim­di­ler­de için­de otur­du­ğu­muz ya­lı­tım­lı ev­ler­de üst ka­tı­mız­da bir ci­na­yet iş­len­se, po­lis bir­kaç so­ru sor­mak için ka­pı­mı­zı ça­lar­sa an­cak ha­be­ri­miz olu­yor. TO­Kİ­’nin ye­ni slo­ga­nı ise “ma­hal­le kur­ma­k”. Bü­tün ma­hal­le­le­ri yık­tık­tan son­ra, bu­nu na­sıl ya­pa­cak­lar me­rak edi­yo­rum. Yık­mak ko­lay, yap­mak zor sö­zü bu­ra­da ha­tı­rı­ma ge­li­yor.

De­ğil mi ki bu­gün en az bin ki­şi­nin ya­şa­dı­ğı si­te­ler­de ço­cuk­lar dâ­hil her­kes, ka­pı­da­ki bir gü­ven­lik gö­rev­li­si­ne ve­ya sa­ğa so­la yer­leş­ti­ril­miş ka­me­ra­la­ra ema­net. Şeh­rin kö­şe baş­la­rın­da­ki mo­be­se ka­me­ra­la­rıy­la övü­nü­lü­yor. Aman ne iyi! Hiç ta­nı­ma­dı­ğı­mız bir çift göz bi­zi iz­li­yor. Göz­den kay­bo­la­na ka­dar gü­ven­de­yiz. Ka­me­ra­nın gö­rüş ala­nın­dan çık­tı­ğı­mız­da üs­tü­mü­ze çö­ken kö­tü­lük en­gel­le­ne­me­se de, olay ha­ber bül­ten­ler­de bü­tün ay­rın­tı­la­rıy­la ele alı­na­bi­lir.

Tek­no­lo­ji iler­le­dik­çe, in­sa­nın in­sa­na olan so­rum­lu­luk duy­gu­su ay­nı oran­da ge­ri­li­yor. TRT’­de ya­yım­la­nan “Sen ol­san ne ya­par­dın?” prog­ra­mın­da ev­den kaç­tı­ğı­nı ve ka­la­cak yer ara­dı­ğı­nı söy­le­yen genç kı­za rol ge­re­ği mu­sal­lat olan kö­tü ada­mı kal­kıp genç kı­zın ya­nın­dan uzak­laş­tı­ran kim­se­yi gö­re­me­dim me­se­la. Genç kı­za an­cak kö­tü adam ma­sa­dan kal­kar­sa sağ­dan sol­dan bir­kaç akıl ve­ril­di. Kö­tü­den kor­ku­lu­yor. Ve­ri­len akıl ise bir ba­şı­na kaç­tı­ğı evi­ne yi­ne bir ba­şı­na ge­ri dön­me­si yö­nün­de. “Be­nim de kı­zım var.” di­ye ola­ya mü­da­hil olan iyi ni­yet­li bir ka­dın, “Ha­di bi­ze gi­de­lim.” ya da “Gel bir­lik­te ai­le­ni ara­ya­lım, gö­rü­şe­lim, du­ru­mu çö­ze­lim.” di­ye­me­di. Bir sı­ğın­ma evi bul­ma­sı­nı tav­si­ye et­ti. Öy­le ya, kim­se kim­se­ye gü­ven­mi­yor. Genç kı­zın do­lan­dı­rı­cı ol­ma ih­ti­ma­li her­ke­sin iyi ni­ye­ti­ne bas­kın gel­miş ol­ma­lı.

Bir­bi­ri­mi­ze ar­tık ne ka­dar gü­ven­me­di­ği­mi­ze da­ir ör­nek­le­ri ne ya­zık ki ço­ğal­ta­bi­li­riz. Bu şeh­rin so­kak­la­rın­da so­rum­lu­lu­ğu­muz­da olan tek şey sa­pı­na sı­kı­ca ya­pış­tı­ğı­mız çan­ta­la­rı­mız ar­tık. Üç beş kö­tü­nün mey­da­na ge­tir­di­ği ih­ti­mal­ler dâ­hi­lin­de bü­tün in­san­la­ra kar­şı kor­ku do­lu­yuz. Bi­ri ad­res sor­mak için ko­lu­mu­za do­kun­sa, elin­de­ki do­kun­ma­tik te­le­fo­nun­da­ki ha­ri­ta­dan bak­ma­dı­ğı için azar­la­ya­cak ka­dar. O ka­dar da de­ğil mi? Bu bir ar­ka­da­şı­mın ba­şı­na gel­di. Da­ha ge­çen­ler­de, Üs­kü­da­r’­da şar­jım bit­ti­ği için in­ter­net­te var olan bir ad­re­se bak­ma­la­rı­nı ri­ca et­mek için tam ye­di dük­kâ­na gir­dim, çık­tım. İlk al­tı­sın­da bil­gi­sa­ya­rı­na gö­mül­müş, okey oy­na­yan ya da fa­ce­bo­ok­ta ta­kı­lan ça­lı­şan­lar ya­sak ol­du­ğu­nu söy­le­ye­rek be­ni ba­şın­dan sav­dı. Ba­na yar­dı­ma muh­taç bir in­san gö­züy­le de­ğil, ken­di­le­ri­ne bir kö­tü­lük ya­pa­bi­le­cek in­san ih­ti­ma­liy­le bak­tı­lar mu­hak­kak. Ama yıl­ma­dım. Şu­ra­lar­da iyi bi­ri mut­la­ka var­dır ih­ti­ma­liy­le, ye­din­ci dük­kân­da ad­re­si bul­ma­ma yar­dım eden o gü­zel in­sa­nı ni­ha­yet bul­dum. Şim­di iyi­li­ğin bir gün bas­kın ge­le­ce­ği ih­ti­ma­liy­le in­san­la­ra olan iti­ma­dı­mı mu­ha­fa­za et­mek için di­re­ni­yo­rum. Sa­hi, ne di­yor­du şu şar­kı? Bir ih­ti­mal da­ha var, o da gü­ven­mek mi der­sin? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Saliha Sultan Arşivi