Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Siyasetin Çağ Dışılığı

Siyasetin Çağ Dışılığı

Geçen bahar, devlet hastanesine gittim. Muayene için sıra numarası falan alınması lazım ya, “sağ başkati hanım”ın önünde (Sorduğumda öyle demişlerdi: sağ baştaki hanım. O yüzden o hanımın adı bende “sağ baştaki hanım” oldu) sıraya girdim. Önümde, yaşlı bir amca vardı. Ceketi dökülmek üzere, pantolonu, kemerle değil, iple tutturulmuş; şapkası lime lime; elinde baston niyetine bir dal; ağzında diş kalmamış.

Amca, “sağ baştaki hanım”a; “Maayene olcem de.” dedi.

Sağ baştaki hanım: “Amca, telefonla veya internetten sıra alman lazım. Sonra vezneye para yatırıp dekontunu getirmen ve Bilgi İşlem’den barkot alman lazım” dedi.

Amca, “sağ baştaki hanım”a eğildi ve mahcup bir sesle:” Kızım dediğinden hiçbir şey anlamadım.” dedi. 

Evet, o amca “sağ baştaki hanım”ın dediğinden gerçekten hiçbir şey anlamamıştı. Çünkü benzer işlemi benden isteseler, mesela telefonla randevu almayı gerçekten çok zor hallederdim. Bu amca, 1970-80’lerde kalmış bir amca. İnanıyorum ki, bankamatikten para da çekemez bu amca. Onun hayatı, dokuna dokuna yaşadığı yıllarda bu teknoloji yoktu ve amca gelişen teknolojiden hayli uzak kalmıştı. Kısacası o amca bu çağın insanı değildi.

Günlük siyaseti ve dünyanın gidişatını okuyamayan bir siyasetçi profilimiz var bugün. Takılıp kaldıkları 20. yüzyıl değerleri dışında bir kelime edemeyen; 21. yüzyıl dünyası karşısında, “sağ baştaki hanım”ın dediklerini anlamayan amca gibi kala kalan siyasetçilerimiz var maalesef.

Hâlâ “toplumu adam etmek”… İnsanlara kendi şablonlarını dayatmak… Devleti ideolojik bir aygıt gibi görmek… Okulları kışla zihniyetiyle yönetmek… İnsanlara, insan olduğu için değil de etnisitesine veya dinine mezhebine göre kıymet vermek… Bazı zümreleri kul köle olarak oy deposu gibi addetmek… Üretmemek ama devlet bütçesinden nemâlanarak “devlet paraziti” partizan cumhuriyetçi zihniyete dâhil olmak… 

Müslüman’ı Müslüman diye, resmi milliyetçiliğe muhalif olanı milliyetçi diye, Alevi’yi Alevi diye, Kürd’ü Kürt diye ötekileştirip her şeyin merkezine, devletten beslenen parazitlerin çıkarlarını koyarsan…

Bu listeyi daha uzatmak mümkün ama kısa keselim…

Bütün fikrî yapısını, yukarıdaki saydıklarıma göre şekillendirmiş siyasetçiler, “sağ baştaki hanım”ın önünde çaresiz duruma düşen amca gibidirler. 

Meselâ kimler mi?

Uzağa gitmeyin. Üç muhalif partinin üçü de aynı o “sağ baştaki hanım”ın önündeki amca gibi. 

İktidar böyle değil mi? 

İktidar pek öyle değil ama zamanı okuma becerisini kaybederse (Maalesef bunun emareleri görülüyor ve Erdoğan’ın dik ve diri duruşu ile Davutoğlu aşısı inşallah işe yarar), iktidar da “sağ baştaki hanım”ın önündeki amcanın durumuna düşer.

Düşünce ve siyasi terim itibariyle çağı okuyamayanlar, çağ dışı siyaset yaparlar ve dil olarak anlaşamayan toplumlarda, toplumsal gerilim daha çok olur. Türkiye’de yaşanan işte budur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi