Ecelin de tazminatı mı olurmuş?  Azrail bu geldi mi “Ne ağa der ne efendi.”                 

Önümde “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bu üyeliği sona erenler ile dışarıdan atanan bakanların mali, sosyal hak ve yükümlülükleri ile ilgili diğer hususların düzenlenmesine” dair 22 maddelik Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in imzasını taşıyan kanun teklifi var... Görüntüsü dağınık kanunları bir araya toplamak.

Aslında ustaca hazırlanmış, giderayak bir kıyaklama...

Teklifin 9. maddesinin 1 ve 2. fıkralarına baktığınızda ecel tazminatının ne olduğunu anlamış olacaksınız. Hadi fakir fukara cenaze giderlerini karşılasın diye maaşı kadar bir ödeme gayet normaldir, ölen vükela ise tazminat 12’den vuruyor.

Maddenin birinci fıkrası: 

 “TBMM üyelerinin ölümleri halinde 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre en yüksek devlet memurunun almakta olduğu aylığın (ek gösterge dahil) on iki aylık tutarı ölüm yardımı olarak TBMM bütçesinden usulü dairesinde ve resen ödenir.”

Maddenin ikinci fıkrası:  

“TBMM üyeliği sona erenler için bu yardım ölüm tarihi itibarıyla birinci fıkraya göre hesaplanacak miktarın yarısı tutarında olmak üzere TBMM bütçesinden ödenir.”

Bu para yaklaşık 150 bin TL tutarında.

Seçilemeyene bunun yarısı tıkır...

Peki %3 zam alan “bir garip öldü diyeler”e ne ödenir?                    Ona da 1 Ocak 2015 tarihi itibari ile 1.506,86 TL. 

Kurcaladık ya, birçok milletvekili telefon açarak adeta sitem ediyor.

Hallerini öylesine anlatıyorlar ki “eh şuna bir yardım edeyim” hissi doğuyor insanın içinde. Efendim, her düğüne gidişlerinde altın alıyorlarmış.

Meclis’e gelen ziyaretçilere sulu köfte parası oldukça yekûn tutuyormuş.

Ben de demiş bulundum, milletvekilleri madem o kadar zor şartlar altındadır, bu kadar insan milletvekili olmak için yollara neden dökülür?  

Veya o koltuğa tapınak gibi neden sarılırlar?

Ah şu “hep bana” hikâyesi... Diyanet İşleri Başkanlığı’nın makam arabasını eleştiren Meral Akşener, tavaları kıran Oktay Vural.

 CHP, HDP... Hani neredesiniz? Deseniz, “yahu dar gelirli kan ağlarken milletvekillerine bu kıyak neden?” Demiyorsunuz, diyemiyorsunuz...

Benim tavsiyem, iktidar, dar gelirli emekliyi görsün.

Acısı sandıkta çıkmadan görsün, en azından seyyanen bir artış...

Milletvekilinin birisi maaşının 12 bin lira olduğunu söyleyince anladım ki beyefendi maaşını bile bilmiyor. Hatta bordosunu meylime atacaktı da sesi soluğu çıkmadı.

Hani ben de yanılmış olabilirim diye bir daha baktım.

Emekli olmayan milletvekilinin çıplak maaşı 15 bin.

Emekli ise çift maaşı 23.200 TL (sair ödemeler hariç).

Biliyorsunuz bu maaşlar cumhurbaşkanının maaşına endeksli.

Teklifin 10. maddesinin 2. fıkrası ise bir başka garibe:

“TBMM üyeliği sona erenler yasama, ödenek ve yolluk, TBMM Genel Kurulu ve parti grup toplantılarına girme hakları dışında kalan ve TBMM üyelerine tanınan bütün haklardan yararlanırlar.” Gel de isyan etme...

Görev yapmadığı halde ödenek ve yolluk parası almak da neyin nesi?

Devlet yapılanmasında çalışmadan almak gibi bir adet peyda oldu.

Genel müdürü müşavir yapıyorlar, valiyi merkez valisi, müsteşarı yüksek müşavir.

Ondan sonra salla başını al maaşını...

Şimdi de bir sefer seçildin mi ölünceye kadar ödenek, yolluk...

Allah’a (cc) reva mı?