Eşkıyanın Mesajında Boncuk Aramak
Eşkıya başının Nevruz’da okunan mesajında boncuk arayanların eline ilk boncuk Kandil’den geldi. KCK-PKK sözcüsü bir kadın, silahların terk edilmesi için devletin adım atmasını istiyor.
Hem saldır, hem öldür, hem vahşet saç; ondan sonra da “Devlet yapsın!...” de
Neymiş?...
10 maddelik metnin hayata geçmesi için devlet adım atmalıymış? Devlet adım atar ama ya sen? Eşkıya, taahhütler için nasıl bir garanti verir? Dünyada hangi eşkıyanı verdiği garantiye uyduğu görülmüş? Adı üstünde “eşkıya”… Yani devlet değil, bütün işlerini kanunsuzluğa göre yapan örgüt.
Neymiş?...
Anayasa değişmeliymiş….
Siz anayasa konusunu hiç dilinize dolamazken taaa 1961’den beri bu millet hiçbir anayasayı beğenmedi ve her anayasaya muhalif oldu ama gene de ne dağa çıktı, ne şehir bastı ve ne de yol kesip adam öldürdü!... PKK bütün bu mel’anetleri yaptı; şimdi de utanmadan, zeytinyağı gibi üste çıkmak; suçunu bastırmak istiyor.
Neymiş?...
“Bu süreçler yaşanır, somut gelişmeler adımlar atılır, yasalar çıkarılır, özgür yurttaşlık temelinde düzenlemeler yapılırsa PKK kongresini toplar; silahlı süreci noktalar. Yeni bir stratejik değişime gider. Devlet sorumluluklarını yaparsa silahlı mücadele anlamsızlaşır."mış…
Bak seeen!...
Devlet onları yapmazsa, kongre toplamak yok; kan akıtmaya devam ha?...
Peki senin elindeki kan ne olacak. Binlerce Türk’ün ve Kürt’ün kanı var ellerinde… O kanlar ne olacak? Devlet şunları şunları yapsın da ondan sonra silah bırakılırmış.
Eşkıyaya bak, devletle pazarlık yapıyor. Pazarlık hiç günahı olmayanlarla yapılır; eli kanlılarla değil.
PKK ve uzantıları dışında, eline kan bulaşmamış bütün Kürt gruplarla konuşulur; devletin yıllarca süren yanlış uygulaması konusunda, insanî tavırlar hayata geçirilir (Ve nitekim de geçiriliyor. O yüzden 13 sene önceye kadar yaşanan “Kürt sorunu” yaşanmıyor artık bu ülkede.); mazlumiyet, adaletle ortadan kaldırılır; o zaman bu ülkede toplumsal barış tesis edilebilir.
Mazlumun zalimliği, mağdurun gaddarlığı ve bunlara dayanan şımarıklıkla PKK ve uzantıları kostaklık taslamaya kalktığında, önce bu milletin akl-ı selimine toslar; o da olmazsa, “yavuz Selim”ine toslar.
Son haftalarda HDP’ye baraj aştırmaya çalışanlar, eşkıya başının metninde kerametler arayarak HDP’ye sempatiyi arttırmaya çalışı- yorlar. Bazı yanaşma İslamcılar da, basiretten uzak tespitlerle, güya iktidara pay çıkarmak için eşkıya başının metnini, neredeyse kutsal metin hâline getirip muska gibi boyunlarında gezdirecekler.
Kim ne derse desin, bin yıl sonra da olsa, Kürt dendiği zaman devamlı yanında kan da hatırlanacaktır. Daha önce yaşanmayan bu durumun müsebbibi PKK’dır ve bu eşkıya güruhu, tövbe tutmayan tavuk gerisi gibidir. (Gerçi hoş; onların tövbe tutmasını beklemek, en basit ifadeyle safdillik olur. Tövbelerini tutacaklarını zannedenler varsa, en yakın akıl hastanesine gidip beyin yerine taşıdıkları organın varsa, orijinal yedek parçasını koydurmalıdırlar.)
Neyse…
Biz de nelere daldık!?... Oysa, muhalefetin ağzının suyunu akıtan Arınç-Gökçek konusuna girip ortalığı körükleyecek bir şey yazabilir, “AK Parti’de çanak-çömlek patladı mı?” diye bir yazı yazabilirdik. Onu yazmayıp eşkıyanın mesajında boncuk arayanlara takıldık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.