Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Türkiye, İran, Yemen Ekseni

Türkiye, İran, Yemen Ekseni

Yayılmacılık politikaları ile Ortadoğu’da çıbanbaşı haline gelen İsrail, terörü körüklerken mezhepçiliği de ihmal etmiyor. Batı ittifakı da onun yanında… 

Hangi taşı kaldırsanız altından bağlantılı olarak laiklik tapınağında kendisini mürit olarak görevli gören ya dini bir cemaat çıkıyor veyaAsala, PKK gibi ırkçı örgütler... 

Bu Asala kaç tane diplomatımızı katletti. 

PKK yüzünden dağlara taşlara 400 milyar dolara yakın parayı gömdük.

Ayrıca 35 bin insanımızı kaybettik… 

Anadolu ciddi tehditlerle karşı karşıya... O yüzden ayrıştırıcı politikalar yerine birleştiricilik asli unsur olmalıdır.

Hele de yanı başımızdaki İran ile dirsek temasımız tam olmalı…

Batı’ya bakın, mezhep farklılıklarına rağmen İngiltere’den başlamak üzere tüm Hristiyan alemi birlik ve beraberlik içerisinde. 

Dış politikalarında santim ayrılık olmuyor…

Çekirge sürüsü gibi “demokrasi götüreceğiz” bahanesi ile zengin Müslüman ülkelere yapmış oldukları ilkesiz, kuralsız dalışları görüyoruz…

Gördük, Arap Baharı’nın altından neler çıktı. 

Batı elinde gezdirdiği demokrasi naylon sakızını kimin ağzına verirse orasını ya işgal ediyor veya bir sebeple yeraltı servetini eline geçirerek sömürüyor…

Demokrasi bizdekilerde idealistlik, Batı’nın elinde sömürü aracı…

ABD ile müttefikleri Saddam’dan işe başladılar.

Bugün Irak halkı diktatör Saddam’ı iğnenin ucu ile arar duruma geldi.

Peşinden Kaddafi… Libya şimdi perişan durumda...

Ne var ki Libya olayında beşli çetenin vurucu gücü sayılan NATO’ya müttefiklik ayaklarında, biraz da zorunlu olarak biz de destek verince ticaretimiz oldukça sarsıldı. 

Suriye pazarı katil Esed eliyle heba oldu. Sırada Yemen var. Yemen’e hâkim olmaya çalışan Husi örgütü İran’ın Şii mezhepçiliğine dayalı olarak bölgede yayılmasını sağlıyormuş. 

O yüzden şer güçler bir araya gelerek bu tehlikeye(!) karşı koalisyon oluşturdular. Başta Arabistan Kraliyeti olmak üzere, darbeci Sisi de bu işin içinde olunca sonucun nerelere varacağı şimdiden belli. İsrail’e dur demeyenler Husiler’e dur diyor!

ABD, Yemen gibi ülkelere müdahale ederken onun derdi ile bizim Şia’ya bakış açımız farklı. O senin baktığın gibi bakmıyor. 

Husiler Müslüman kimliğinde sahneye çıktıkları için ABD bu kimliği yok etmenin peşinde. Suriye laik güçlerin eline geçmiş olsaydı Esed bugün yoktu. 

Bu konuları iyi anlamamız lazım.

Aynı şekilde cemaatleşmeye karşı oluşumuzla paralel yapılanmayı ortadan kaldırmaya yönelik laik güçlerin harekete geçme boyutu farklıdır. 

Laik güçler, İslami bir uyanışın ve de örgütlenmenin olmasını istemiyorlar.

 O bakımdan Cumhurbaşkanı’nın aradaki vızıltıları aşarak İran’ı ziyaret etmesi bence olumludur. Sade İran değil, Azerbaycan gibi ülkelerle de işbirliğini elden bırakmamak lazım.

Sen ne kadar çağdaşlık, demokrasi desen de işin ucunda ittifaklar var.

Mezhepçiliği ön plana almak yerine Müslüman kardeşliğini esas almak işin doğrusu. Kaldı ki bu birliğe her iki ülkenin bölgede ihtiyacı vardır.

Ortadoğu’nun perişan hali ortada...

Şu anda ayakta durabilen İran ile Türkiye var…

İşte nükleer teknoloji hangisinde yok? İran’a sıra gelince hepsi başına uçuşuyor…

İran Şia olduğu için değil, Müslüman ülke olduğu için bunu yapıyorlar…

Burasını anlayalım, ona göre tavır alalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi