30 Yıldan Beri İlk Rafineri
Yirminci yüzyılın en önemli sanayi dallarının başında petrokimya geliyor. İlk defa 50'li yıllarda hayata geçiyor.
1963 yılında Türkiye'de Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) hayata geçince, hangi alanlarda yatırım yapılacağı listeleri oluştu. Yapılması hedeflenen projelerden biri de petrokimya oldu.
Dönemin genç Başbakanı Süleyman Demirel, genç sanayi bakanlarından Ali Naili Erdem'i konu hakkında inceleme yapmak için ilgili ülkelere gönderdi.
Daha hayata geçeli 10 yılı bile bulmayan petrokimya için erken bir adımdı. Bu da yeni hükümetin vizyonunu ortaya koyuyordu.
Hızlı adımlarla 3 Nisan 1965 yılında Petkim hayata geçiyordu. Denize sıfır noktada, sanayiye yakın olan İzmir Aliağa'daki Petkim, önemli bir boşluğu doldurdu.
Vizyona yönelik bir not daha var elimde. Rahmetli Turgut Özal, 1970 yılında DPT Müsteşarı’dır. Petkim'e yeni bir ünite eklenecektir. İkinci komplekste yapılacak üniteler için Özal, özellikle ihracat da düşünülerek yatırım yapılmasını ve polipropilen ve dimetiletilen gibi ürünlerde gelecek 10 yıl ülke ihtiyacı ve komşu ülkelerdeki talebe bağlı olarak kapasite talebinde bulunulmasını istiyor.
Ne yazık ki kapasite iki kat artırılmasına rağmen 10 yıl sonraki Türkiye ihtiyacının onda biri kadar bir üretime ulaşılabiliyor. İşte buna "vizyon" derim...
Ardından 1970'de Yarımca Rafinerisi kuruluyor ama garip bir kararla, karbonsiyah gibi Türkiye'nin de ihtiyacını üreten bu tesis 2001 yılında kapatılıyor. 1985 yılında da Petkim'in ikinci kompleksinin yapılmasından bu yana yeni petrokimya tesisi kurulmuyor.
Socar Türkiye'nin CEO'su Kenan Yavuz ve Petkim'in Genel Müdürü Sadettin Korkut davet ettiğinde bu boyutta bir tesisle karşılaşmayı beklemiyordum.
Petkim'in 50. kuruluş yılı için Aliağa'ya gidip, kombinede yeni yatırımları görünce, şimdiki yöneticilerin vizyonunu da kutlamak gerekiyor.
Evet, 30 yıl sonra yeni bir petrokimya tesisi ortaya çıkıyor. Aliağa Yarımadası tam bir yatırım ortamı olmuş. İşin rakamsal büyüklüğüne, teknolojinin üstünlüğüne ve oluşacak katma değere bakarsak, dünyanın hiç bir yerinde bu kadar küçük bir alanda bu kadar kapsamlı bir başka proje yok.
Abartmıyorum... Aliağa Yarımadası’nda yapılacak projelerin kabaca rakamlarına ve özelliklerine bir bakalım.
Şu anda hafriyatı biten ve temelleri atılacak hale gelen 2 bin dönümlük bir alana yerleşecek Star Rafinerisi’nin maliyeti 5 milyar doları bulacak. Bittiğinde ithal ettiğimiz ürünler içeriden temin edilecek ve milyarlarca dolar tasarruf sağlanacak. Nafta işlenecek, dizel ve jet yakıtı ile LPG ürünleri üretilecek.
Bir diğer önemli adım ise Petlim ile gerçekleştirilecek. Türkiye'nin üçüncü büyük limanı olacak Petlim'de konteyner eşleme kapasitesi ile bölgeleye nefes aldıracak bir kapı olacak.
Petkim kompleksinin bulunduğu yarımada, rüzgâr enerjisine elverişli bir konumda. Socar Power projesi bölgeye dikeceği 17 rüzgâr türbini ile 51 MW enerji üretecek. Hem enerji çeşitlenecek hem de potansiyel değerlendirilmiş olacak.
Bir diğer şirket Socar Gaz ise, Azerbaycan doğalgazının Türkiye'de pazarlanmasını sağlayacak.
İşin 15 bin kişilik istihdam boyutunu, 5 bin kişinin yaşadığı bir yerleşim yeri yapılmasını da proje ile birlikte düşünelim.
Emeği geçenleri kutluyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.